Yükleniyor...

Can dostlara sınırsız hizmet

16 Ağustos 2024

Tayfun Sakıcı ve Tuğba Tuzlu Aslan’ın hayata geçirdiği Park Petpoint Tuğba, evcil dostlarınızı bırakacağınız bir merkezden çok daha ötesi. Bünyesinde Pet Otel-Pansiyon, Pet Shop, Pet Kreş ve bir de Pet Kafe bulunan merkez, 6,5 dönüm yeşil alan üzerine kurulu doğal ortamı ve sunduğu imkânlarla dikkat çekiyor.

Tuğba Tuzlu Aslan ve alanında önemli bir isim olan köpek eğitmeni Erkan Dişoğlu ile merkezde sundukları hizmetleri ve eğitimlerin kapsamını konuştuk.

Sizi tanıyabilir miyiz?

E.D.: 33 yıldır bu işi yapıyorum. Polis teşkilatında köpek eğitmenliği yaptım. TRT de ‘Köpeğimi eğitiyorum’ diye bir programım vardı. Yayınlara yazı yazıyorum. Ulusal ve uluslararası toplantılarda bilgi ve tecrübelerimi paylaşıyorum. Yine uluslararası camiada Türkiye'yi temsil etmek için çalışmalarım var. Şu an Gaziantep’teyim. Böyle bir merkez Türkiye’de nadir bulunur. Burada olmamın sebeplerinden biri de bu, çok etkilendim. Bu keyifli tesisi Antep'e kazandırdıkları için teşekkür ediyorum.

Burası nasıl doğdu? Bu alanda ihtiyaç ve talepler mi yönlendirdi burayı açmaya?

T.T.A.: Uzman veteriner hekimim. 25 yıldır kendi veteriner kliniğimde hizmet veriyorum. Burası farklı bir hizmet ancak işin çıkış fikri ilk etapta çocuklara hayvan sevgisini aşılamaktı. Biz Türk toplumu olarak evimizde evcil hayvan beslemeye çok uzağız. Yeni yeni gündeme geliyor diyebiliriz. Haftada birkaç gün bazen kucağımda bir kedi, bazen bir köpek ile anaokulu ve ilkokullarına gidiyor çocukların tepkisini ölçüyordum. Çocuklardan aldığım geri bildirim beni çok etkiledi. Daha sonra belediyenin engelli çocuklarına ulaşabildik. Onlarla çok güzel aktivitelerimiz oldu. Aldığım tepkiler beni çok mutlu etti. Sonra dedim ki aileler de işin içine girmeli.

Sonra zamanlarda sosyal hayatın hareketlenmesi ya da farklı ihtiyaçlarla insanlar, evcil hayvanlarını bırakacak yer arayışına girdiler. Bunu önceden ben kendi kliniğimde yapıyordum. Bazen klinik şartlarına uygun olmayan hayvanları alıyor kendi evimde misafir ediyordum. Sonra dedim Antep'te neden bir pet otel olmasın. Nihayetinde burası kedi köpekler için hem otel hem kreş hem shop hizmeti veriyor ancak buranın özellikle sahipleriyle hayvanları buluşturabileceğimiz bir merkez olmasını da istedik. Çünkü hayvanları seven insan tüm canlıları sever ve onlara zarar vermez.

E.D.: Hepimizde bu sevda çocuk yaşta başlıyor. Artık bunun adı yol arkadaşlığı oldu ve köpek hepimizin dünyasında bir ihtiyaç. Doğru bakıldığı ve profesyonel desteğiyle şekillendiği süre içerisinde süper bir beraberlik. Çocuk yaşta başlıyor her şey. Ağaç yaşken eğilir.

T.T.A.: 25 yıllık veterinerlik tecrübemde tanık olduğum pek çok hikaye var. Aileler psikoloğun önerisiyle çocuklarına köpek ediniyorlar. Çocuk yetişkinlerle kuramadığı iletişimi evdeki pet hayvanıyla kurabildiği için olumlu davranışlar sergiliyor. Bunu gördükçe evcil hayvan edinmenin ne kadar önemli bir şey olduğunu fark ediyoruz. Ben de anneyim. İki oğlum var. Anne olarak çocuklarıma yaptıramadığım şeyi evdeki pet hayvanım yaptırabiliyor mesela. Öyle ki odalarını bile toplamayan çocukların kontrol mekanizması, sorumluluk duyguları gelişiyor.

Diğer yandan hayvanlara ilgi duyan insanların çok daha merhametli ve iyi niyetli olduğunu gözlemliyoruz. Mesela bir anaokuluna küçücük bir yavru köpekle gitmiştim. Kimisi ağlıyor korkudan. Birisi ‘annem sakın yaklaşma dedi’ diyor. Fark ediyorsunuz ki bunların hepsi aslında aileden kaynaklı. Evcil hayvan popülasyonu arttı ama buna rağmen bize sorulan sorular, ‘Tuğba Hanım benim oğlan ağız ağıza yatıyor bir şey olur mu? Tüylü yutarsa şu olur mu?’ Öyle çok hurafemiz var ki. Maalesef biz de öyle büyüdük. O yüzden de insanlar doğru şeyler öğrensin, bilinçlensin, evcil hayvanlarıyla burada vakit geçirsinler istiyoruz.

Hayvan sahiplerine yönelik neler yapıyorsunuz?

T.T.A.: Kedi ya da köpeğiyle buraya gelen misafirlerimiz onlar buradaki imkanlardan faydalanırken kendisi de çayını kahvesini içebiliyor veya onunla birlikte yürüyüş yapabiliyor. Mesela dog yoga etkinliğimizde insanlar köpekleriyle yoga yaptılar. İnanılmaz keyifliydi. Bundan önce bir seramik etkinliği yaptık. Herkes kedisinin köpeğinin pati izini seramikte kendi yaptı ve evcil hayvanıyla vakit geçirmiş oldu. Bunun gibi ilerleyen zamanlarda birçok projemiz olacak. İnsanların kedi köpekleriyle birlikte nasıl sosyal olabilecekleri konusu bizim için önemli. Eğitim konusuna gelecek olursak insandaki gibi hayvanda da eğitim olmazsa olmaz. Bu konuda Türkiye'nin en iyisini, Erkan hocayı buraya getirtmeyi başardık.

Eğitimlerden bahseder misiniz?

E.D.: Öncelikle çok sevdiğim bir söz var, ‘Dünya sadece insanlar için olsaydı Nuh'un gemisinde hayvanların ne işi vardı’. Bu dünyada sadece insanlar yok, bize yol arkadaşlığı yapan canlılar var. Burada amacımız insanoğlu ve köpekleri bir araya getirerek onlar arasında bir köprü kurmak, yaşanabilecek sorunları hızlıca çözmek ve bilinçli köpek sahipleri yaratmak. Köpek beslemek keyif işidir ama köpeği aldığınızda tuvalet eğitimi, yalnızlık eğitimi, ‘her yeri kemiriyor, üstüme atlıyor, masadan yemek çalıyor’ gibi bir sürü sorunla karşılaşırsınız. Biz insanları köpeği hayatına almadan örgütlemek istiyoruz. Eğer başarırsanız yol arkadaşınızla keyifli bir hayatınız olur.

Sunduğunuz hizmetlerden bahseder misiniz?

T.T.A.: 6 buçuk dönüm tamamen yeşil bir alan üzerinde 100 evcil hayvanın konaklayacağı 6 metrekarelik bireysel evler yaptık. Her evin 3’er metrekare kendi bahçesi var. 6 oyun ve gezinti alanımız var. Orada da köpekler Erkan hocamın uygun gördüğü cinslerle beraber sosyalleşip beraber zaman geçirebiliyorlar. 2 de eğitim alanımız mevcut.

Pansiyon, otel, kreş hizmeti için evcil hayvanınız geldiği an itibariyle sağlık, güvenlik, beslenmeleri tamamen bizim sorumluluğumuzda. Bize emanetler. Rutin veterinerlik kapsamındaki sağlık hizmetleri hariç, burada kaldıkları sürede karşılaşabileceğimiz acil sağlık sorunlarıyla biz ilgileniyoruz. Psikolojileri de bizim için çok çok önemli. Tamamen doğal bir ortam olduğu için burada mutlular. Aynı zamanda tüm ihtiyaçlarını karşılayabilecekleri bir pet shop’umuz var. Irklarına özel tıraşlarını yapıyoruz, eğer yıkama isterlerse yıkama hizmetimiz var. Jakuzi içerisinde su masajıyla rahatlamalarını sağlıyoruz. Şöyle düşünün, beş yıldızlı otelde neyden faydalanıyorsak hepsini burada tek çatı altında evcil hayvanınıza sunuyoruz.

Belli bir kriteriniz var mı?

T.T.A.: Öncelikle hayvanlardan hayvanlara geçen ve sonra yine hayvanlardan insanlara geçen hastalıklar bakımından aşısının olup olmadığı karne ile kontrolünü sağlıyoruz. Eğer karnesinde eksikler var ise getirilen pet hayvanın veteriner hekimiyle irtibata geçiliyor. Ya da bizim müdahalemizle onlar gideriliyor. Bu bilgi sahibiyle de paylaşılıyor.

Peki, belli bir gün sınırlaması var mı?

T.T.A.: Talep üzerine bir ay bırakan da olabiliyor, yıllık bırakan da. Veya ‘Sabah şu saatte alıp akşam bu saatte bırakır mısınız’ diyen de… Servis hizmetimiz var, aracımız pet hayvanınızı evden alıyor, verilen saatte tekrar evine teslim ediyor.

Hizmetiniz yılın tamamına mı yayılıyor?

T.T.A.: Bir akademi gibi olduğumuz için 365 gün açığız. Eğitimlerimiz 12 ay devam ediyor. Dolayısıyla kapalı olduğumuz ya da çalışmadığımız gün yok. Onun haricinde de zaten sürekli etkinliklerimiz olduğu için aktifiz. Ama tabii ki otel ve pansiyonumuz yaz tatillerinde ya da bayramda insanların da tatil yapabileceği dönemde daha yoğun oluyor.

Rezervasyonla mı hizmet veriyorsunuz?

T.T.A.: Daha iyi hizmet verebilmek için hem otel- pansiyon hizmetimizde hem de eğitimlerimizde rezervasyon gerekiyor.

Köpek için belli bir eğitim süresi var mı?

E.D.: İnsanlardaki gibi düşünün. Öğrenmenin sınırı yok fakat üçüncü ayda başlıyor profesyonel eğitim. Özellikle belirtmek isterim ki köpekten önce sahibinin eğitilmesi gerekiyor. Sahibinin eğitimi yüzde 70, köpeğin eğitimi yüzde 30 önemli. Eğer sahiplerini yeterince örgütleyebilirsek başarı oranı yüzde 100. Bu alışkanlığı umarım Antep'te kazandırabiliriz. Birçok konu başlığı var. Örneğin insanoğlunun tuvalet eğitimi bile birkaç yıla mal olabilirken köpekler bir haftada öğrenebiliyor. Eğitimin üst yaş sınırı yok ancak 8-9 yaştan sonra köpekler artık yaşlılık moduna girdiği için onlarla profesyonel bir çalışma yapılmıyor.

Her köpek eğitilebilir mi?

E.D.: Her köpek eğitilebilir. Bizim amacımız köpek sahiplerine, sıfır ceza ile köpeklerini eğitebileceklerini göstermek ve köpekleri ile aralarındaki odaklanma sorununu ortadan kaldırarak yaşam kalitelerinin düşmemesini sağlamak.

Köpekler sahiplerini özler mi?

E.D.: Sahiplerinden yol arkadaşlarını buraya bırakırken yatağını, oyuncaklarını, kayışlarını vs. getirmemelerini rica ediyoruz. O eşyalarda sahiplerinin kokusu var. Köpeklerin beyinleri görsel bir hafızayla çalışır. Onu hatırlatacak bir görsel ya da bir koku varsa o zaman sürekli sahibin düşünürler ve kafes stresi dediğimiz bir strese girerler.

Nasıl başladı hayvanlarla ilişkiniz?

E.D.: 10 yaşındaydım. Almanya'da sürekli iletişim halinde olduğumuz bir Alman çobanı kolumdan ısırdı. Yanlışlıkla yarasına dokunmuştum. Köpeklerden çok korkuyordum. Fakat sahibi o kadar bilinçliydi ki bana tekrar sevdirmeye başardı köpeği. 10 yaşındaki bir çocuk olarak benden güçlü bir canlıyı kontrol etmek, o özgüveni yaşamak muhteşem bir duyguydu. Benim sevdam da öyle başladı.

T.T.A.: Çocukluğumda hiç evde pet hayvanımız olmadı. Hiç ilgim de olmadı. Veterinerlik Fakültesini kazandığımda dahi hayvanlarla ilgili bilgim yoktu. Kafamdaki veteriner hekim algısı ineklere, koyunlara bakan kişiden ibaretti. Sonra fakülteye gittim. Mesleğimiz o kadar geniş bir yelpazeydi ki, öğrendiğimiz şeylerin koskoca denizde bir kum tanesi olduğunu fark ettim. Davranışları, psikolojileri derken okul bittikten sonra sadece kedi, köpek üzerinde çalıştığımda mesleğimin derinliğini gördüm.

Bir gün kampüste fakülteye 10-15 dakika uzaklıktaki kliniğe gideceğim. Araç yok, kar yağıyor, tek başınayım. Uzaktan bir köpek havlaması duydum, sonra o sesin bana yaklaştığını hissettim. Karşıma geldi bana bakıyor derken arkasından 5-6 köpek daha... Kalakaldım, hiç kimse de yok. Telefonu elime aldım, karakolu aradım, ‘Veteriner Hekimliği Fakültesi Hastanesi’ dediğim an şarjım bitti. Köpekle göz gözeyiz. Dedim ki ‘Tuğba kaçsan kaçamazsın’, yere çömeldim, göz temasını kestim. Hiç tepki vermiyorum ama zangır zangır titriyorum. Bir iki adım geldi beklediler, sonra ne olduysa ardından döndü gittiler. O sırada askerler geldi, beni götürdüler. Köpeklerle yaşadığım bu olay benim için tecrübe oldu.

Orada köpek bana ne demek istedi? Ben ne yaptım da dönüp gitti? O olaydan bağımsız olarak insanın farklı türden birileriyle iletişim kurması inanılmaz. Her insan, bir şekilde insanlarla konuşur ama bir kedi ya da köpekle anlaşabilmek çok başka bir şey. Bizim bir hocamız vardı, ‘köpek gibi düşünmelisiniz’ demişti. O zaman tabii, ‘biz köpek miyiz köpek gibi düşünelim’ der gülerdik. Köpek insan gibi düşünemeyeceğine göre ben köpek gibi düşünmeliydim. Bu nedenle de şimdilerde Erkan’dan aldığımız eğitimleri çocuklara yaymak istiyorum.

 

 

Sosyal Medyada Paylaş
GÜLŞAH SERT