Sağlıkla yaş almak

Uyguladıkları serum tedavilerinin tıbben birçok hastalığın önüne geçilebildiğini, biyolojik yaşlanmayı geciktirilebildiğini ve böylelikle hastalarının sağlıklı yaş almalarını sağladıklarını belirten Kalp Damar Cerrahisi Uzmanı Prof. Dr. Hayati Deniz, “Uzun yaşamaktan ziyade yaş alırken sağlıklı yaşamak, hayat kalitesini önemli ölçüde koruyarak yaşlanmak esas olmalı” dedi.

Yaş almanın hayatın bir gerçeği olduğunu söyleyen Kalp Damar Cerrahisi Uzmanı Prof. Dr. Hayati Deniz, “Yaşlanmak çoğu zaman uzak gibi olsa da bir gün hepimiz mutlaka yaşlanacağız ve bu bir mevsimse hepimiz aynı baharın yağmurlarında ıslanacağız. Bazen yağmurlar altında dans eder eğleniriz bazense ıslanmamak için kaçarız… Burada mutlu olma tarafında kalmayı sağlamak önemli. Yaş almak hayatın bir gerçeği ancak insanoğlu her zaman genç kalmanın ve yaşlanmamanın hatta ölümsüzlüğün peşinden koşmuştur” dedi ve bunu Yunan mitolojisinden bir örnekle anlattı: 

“Yunan mitolojisindeki Tithonus efsanesine göre; Tithonus, Tanrıça Eos’un sevgilisiydi. Ve büyük ihtimalle muhteşem bir adamdı. Çünkü Eos, Zeus’a ona sonsuz yaşam vermesi için yalvardı -ki sonsuza kadar birlikte yaşayabilsinler. Ancak o ‘sonsuz gençlik’ isteğini belirtmeyi unuttuğu için Tithonus’a sonsuz yaşam verildi ancak o ölmeden yaşlanmaya sürekli devam etti. Ve birkaç yüzyıl sonra, bir üzüm tanesine gelinceye kadar küçüldü ve amaçsız bir şekilde sonsuza kadar sallanmaya devam etti. Yani kısacası uzun yaşamaktan ziyade yaş alırken sağlıklı yaşamak, hayat kalitesini önemli ölçüde koruyarak yaşlanmak esas olmalı.”

Yaşlanmayı durdurmak mümkün mü?

Yaşlanma sürecinin çoğunlukla genetiğimizden etkilendiğini ve kontrolümüz dışında geliştiğini belirten Prof. Dr. Hayati Deniz, “Dolayısıyla kronolojik (takvim) yaşınız değiştirilemez. Yine de gerçek yaşınızdan daha büyük gösteriyorsanız bunda genetik miras kadar sağlık sorunlarınız ve yaşam tarzınız da etkilidir. Bu gibi durumlarda biyolojik yaşımızı kontrol altında tutmamız mümkün. Bunu başarabilmek için de biyolojik yaşı artıran bazı faktörlere dikkat etmek gerekir.

Yaşlanma farklı şekillerde ölçülebilir. Kronolojik yaş doğum tarihine göre ölçülürken, bizi yaşımıza rağmen genç tutan biyolojik yaş daha önemlidir. Bilim insanları biyolojik yaşımızı belirlemek için bir dizi ölçüm geliştirmişler. Bunlar arasında telomer’lerin uzunluğunun ölçülmesi, DNA’mızdaki kimyasal değişiklikler ve vücudumuzdaki protein gibi içeriklerin değişiklikleri vardır” dedi.

Yaygın beş biyolojik yaşlanma göstergesi kullanıldı

Prof. Dr. Hayati Deniz, “Yaklaşık 3 bin kişiden alınan kan örnekleri üzerinde telomer uzunluğu, epigenetik, gen seviyeleri, metabolitler ve proteomikler... Bu beş gösterge daha sonra cinsiyet, yaşam tarzı faktörleri, depresyon ve benzeri bilinen fiziksel ve zihinsel bozukluklar gibi farklı faktörlerle ilişkilendirilmiş” diye konuştu.

Sigara içen kilolu erkekler risk altında

Beş biyolojik yaşlanma göstergesinden yalnızca üçünün bireylerde önemli ölçüde etkileşime girdiğinin tespit edildiğini söyleyen Prof. Dr. Hayati Deniz, şunları kaydetti:

“Erkek olmak, yüksek vücut kitle indeksine (BMI) sahip olmak, sigara içmek ve metabolik sendroma sahip olmak ileri biyolojik yaşlanma ile bağlantılı gözüküyor. 30-50 yıl öncesine göre toplum yaş ortalamasının arttığı kesin, ancak bu yaşlanmayla beraber kanser, Alzheimer ve bunama da maalesef artmakta. Kalp ve damar hastalığı nedenli ölümler her geçen gün artıyor. Benim antiaging ile ilgili yaptığım incelemelerde ise en önemli belirtecin damar sağlığı olduğu görülüyor. Bununla ilgili damar duvarını oluşturan endotel fonksiyon bozukluklarının, neredeyse birçok hastalığın oluşma mekanizmalarında önemli rol aldığı görülmektedir.

Günümüzde benim de uyguladığım tedavilerde hedef, endotel fonksiyonlarının korunduğu tedavilerdir. Diğer antiaging tedaviler ile aralarında küçük farklılıklar bulunmaktadır. Mesela serum resveratrol tedavisi ile kalp ve damar sağlığınız tekrardan 18’li yaşlara döndürülebilmektedir. Tabii bizlere başvuran danışanlarımıza öncelikle biyolojik yaşlanmayı hızlandırıcı nedenleri hayatlarından çıkartmalarını veya kısıtlamalarını öneriyoruz. Rutinlerini hareketsiz yaşamdan daha aktif, hareketli bir yaşama değiştirmelerini tavsiye ediyoruz. Bunun yanı sıra kişinin biyolojik saati oksidan ve antioksidan statüsüne özel tasarlanmış tedaviler hazırlıyoruz. Kendi oluşturduğumuz protokoller ile beyin, kalp, damar ve böbrek sağlığımızı üst düzeye çıkartmayı hedefliyoruz. Sonrası destek dokusu ve kemik sağlığımızı destekliyor.

Son olarak da hastalarımıza bu tedavilerden toparlayıcı kendi protokollerimiz olan kokteyl serum tedavi imkanları sunuyoruz. Bunlardan kısaca bahsetmek gerekirse kronik yorgunluk, stres ve depresyonda uyguladığımız MYERS serumu, hücre içi yaşlanma belirtilerini giderdiğimiz NAD+ serumu özellikle genç kalmak isteyenlerin çok tercih ettiği ayrı bir tedavidir. Tabii genç görünmek de yaşlanma karşıtı, aynı zamanda psikolojimizi de olumlu etkileyen bir durum. Burada saç ve tırnak kokteyli yeniden sağlıklı bir cilt ve saç sağlığı sağlamakta. Özel serumların da artık beyin kapasitesi koruma programları sağlayabilmenin mümkün olduğunu göstermektedir. Yine yaşlanmanın durdurulması, minimize edilmesi için uyguladığımız kompleks B ve C vitamin kürü, biotin, çinko, selenyum, alfa lipoik asit, glutatyon, metil plus serumları ile hastalarımıza sağlıklı yaş almanın kolay yolları sunulmaktadır. Tabii bu serum tedavilerinin kişinin yaşına, cinsiyetine göre planlıyoruz. Spor yapıp yapmadığı, hangi tür spor yaptığına kadar tedavi protokolleri değişebilmektedir. Bu konuda tıbben birçok hastalığın önüne geçilebilmekte, biyolojik yaşlanma geciktirilebilmektedir. Hepinize 120-150 yaşlarında sağlıkla yürüyüp sohbetler edebilmeniz dileği ile…"