Uzman Fizyoterapist İbrahim Küçükcan yazdı,

Yaşadığımız üzücü afet ile ülkemiz genelinde maalesef gözle görülür çeşitli etkiler ortaya çıktı. Bunun yanında hissetmediğimiz, belki de henüz farkında olamadığımız biyopsikososyal etkiler de oluştu. Yani bedenimizde, zihnimizde dolayısıyla biyolojimizde travmaya bağlı bazı değişimler gelişti...

• Nefesimiz yüzeyelleşti, sığ nefes alıp vermeye başladık,
• Oksijenlenmenin azalmasıyla strese karşı olan toleransımız da azaldı,

- Zihinsel kontrolümüz bozuldu, kaygı, anksiyete vb. durumlara daha fazla kapılmaya başladık,

- Adrenalin, nöroadrenalin, kortizol gibi stres hormonları aşırı salınarak bu süreci daha da tetikledi,

- Artık bedenimizde serotonin, melatonin, oksitosin gibi gevşememize yardımcı hormonlar yeterince üretilemiyor veya kullanılamıyor,

- Uyku problemleri, gevşemeyen kas spazmları, yorgunluk, sindirim ve boşaltım sorunları, kalp ritim problemleri doğuruyor,

- Artık bedenimizde üretilen enerji bize güç vermek yerine bu problemlerle savaşmak için kullanılıyor,

- Kaslarımıza, kemiklerimize, cildimize eskisi gibi enerji gitmedikçe oradaki hücreler, sensörler, sinir uçları daha da hassaslaşıyor,

- Normalde az miktarda hissettiğimiz tehditleri çokmuş gibi algılıyoruz.

Bunların sonucunda;

Biz de kendi kalp çarpıntımızı deprem zannetmeye başladık,

Rüzgardan çarpan kapıdan korkar olduk,

Birini arayıp da ulaşamayınca hemen ‘başına bir iş mi geldi acaba’ demeye başladık.

 Gerçekten sallanıyor muyuz?

Belki dışarısı değil ama içimizde hala devam eden ciddi depremler var, evet… Bu depremleri durdurmak elimizde. Eğer içimizde hala devam eden bu afetlere müdahale etmezsek ileride istesek de müdahale edemeyebilir, kalıcı sorunlar oluşturabiliriz.

 Peki bu içimizdeki depremleri nasıl durduracağız ?

 Kötü haber!

Şu aşamada maalesef zihnimizi yönetmek pek mümkün değil.

Duygularımızı ve stres hormonlarımızı doğal yoldan etkilemek, salgıları durdurmak pek olası değil.

Ama iyi haber!

Etkileyemediğimiz bu faktörleri bedenimiz üzerinden etkileyebilir, yönetebiliriz.

Bedenimiz üzerindeki hakimiyetimiz sayesinde zamanla içimizdeki depremleri durdurabilmemiz mümkün. Bunu kendi kendimize yapmak için bazı basit uygulamalar mevcutken profesyoneller (fizyoterapist,psikolog vb.) eşliğinde de bu süreci yürütebiliriz.

 Kendi kendimize yapabileceğimiz uygulamalar:

 - Relaxasyon Nefesi: Normal aldığımız nefesimizi 5 saniyede alıyoruz, 5 saniyede de veriyoruz. Bu uygulamayı 3-5 dk boyunca günde en az 2 defa uyguluyoruz. Burundan alıp burundan vererek bu uygulamayı yapmalıyız.

- Genel Esneme/Streching Egzersizleri: Günde 10-15dk uygulamamız gerekiyor.

- Body Awareness Relaxing Tekniği: Sırt üstü uzanırken kol ve bacaklarımızı birleştirerek tüm gücümüzle bedenimizi sıkıştırıyoruz, bunu derin bir nefes aldıktan sonra nefesimizi verdiğimiz süre boyunca yapıyoruz. 5-10 tekrar ve günde 2 defa olacak şekilde bu uygulamayı yapmalıyız.

- Meditasyon: Zihnimizi susturamasak da susturmak için çaba sarfettiğimiz meditasyon uygulamasını günde en az 5dk dik oturur pozisyonda uygulamalıyız.