Yükleniyor...

Elizium’da her gülüş bir yolculuk ve her yolculuk özel

13 Kasım 2025

Kendisini “mesleğini tutkuyla yapan bir hekim” olarak tanımlayan Ortodonti Uzmanı Dr. Nursima Genç Yazıcı, kurucusu olduğu Elizium Ağız ve Diş Sağlığı Polikliniği ile modern diş hekimliğini; etik değerlere ve insana dokunan bir yaklaşımla buluşturuyor. Eşi, Çene Cerrahı Dr. Muhammed Yazıcı ile birlikte hayata geçirdikleri Elizium; yalnızca ileri teknolojilerle donatılmış bir klinik değil, aynı zamanda güven, estetik ve bütüncül tedavi anlayışını merkezine alan bir sağlık markası olma yolunda ilerliyor.

Mesleki yolculuğunu “iyileştirmenin gücüne inanmak” felsefesiyle sürdüren, mesleğindeki yenilikleri yakından takip eden, hasta iletişimini ise tedavinin en önemli unsuru olarak gören Dr. Yazıcı ile ortodontide doğru tedavi planlamasından dijital diş hekimliğine, estetik yaklaşımlardan Elizium’un gelecek vizyonuna uzanan keyifli bir söyleşi gerçekleştirdik.

                  

Sizi tanıyabilir miyiz?

Her zaman iyileştirmenin gücüne, emeğin değerine ve insanlara fayda sağlamanın mutluluğuna inandım. Bu nedenle diş hekimliği benim için sadece bir meslek değil; yaşamımın en değerli parçası oldu. Bugün ortodonti uzmanı olarak mesleğimi büyük bir tutkuyla sürdürüyorum ve her yeni hastamla yeni bir hikâyeye eşlik ediyorum.

 

Bana en büyük motivasyonu veren şey ise ailem. Kızım Eliz hayatıma bambaşka bir anlam kattı. Onun gülüşü bana şunu öğretti: 'İnsanın gülüşü, hayatının enerjisidir.' Ayrıca her adımımda desteğini hissettiğim, hem meslektaşım hem de hayat arkadaşım olan eşim Dr. Muhammed Yazıcı da bu yolculuğun en büyük güç kaynağı. Elizium’u birlikte kurmuş olmak da bunun en güzel sonucu.

 

Elizium Ağız ve Diş Sağlığı Polikliniği nasıl doğdu? Kuruluş hikâyenizi bizimle paylaşır mısınız?

Elizium, aslında içimizde uzun zamandır büyüyen bir fikrin gerçeğe dönüşmüş hali. Mesleğimi severek yapıyorum ve bu nedenle insanların hem sağlığına hem de özgüvenine dokunan bir işin içinde olmayı istedim. Ancak bunu yalnızca tedavi sunarak değil; aynı zamanda kendini iyi hissettiren, güven veren ve hasta-hekim iletişimini önemseyen bir yaklaşımla yapmak istiyordum. Bu süreçte aynı hedefleri paylaşan, aynı meslek aşkına sahip olduğum eşim Muhammed Yazıcı’nın desteği ile yola çıktım. Böylece sadece modern diş hekimliği uygulamalarının olduğu değil; etik değerlere bağlı, hasta konforunu öncelik olarak benimseyen ve her detayı özenle düşünülmüş bir klinik ortaya çıktı. Elizium ismi de bizim için özel; hem kızımız Eliz’den ilham alıyor hem de zarafet ve estetik anlamı taşıyor.

 

Elizium’u diğer kliniklerden ayıran en önemli özellik nedir?

Elizium’u farklı kılan konular tek bir başlıkla açıklanamaz. Çünkü biz bu kliniği kurarken yalnızca bir tedavi merkezi değil, tam anlamıyla bir yaklaşım oluşturduk. Hastalarımızla ilk temasımızdan tedavi planlamasına, kullanılan teknolojiden tedavi sonrası takibe kadar her aşamada dürüstlük, güven ve özen temel ilkemiz oldu. Multidisipliner bir bakış açımız var; ortodonti ve çene cerrahisinin birlikte uyumu hem teşhiste hem tedavide bize büyük avantaj sağlıyor. Ancak bizi asıl farklı kılan insanı merkeze alan yaklaşımımız.

Kliniğinizde hangi tedavilere ağırlık veriyorsunuz? Ortodonti alanında özellikle hangi uygulamalar ön planda?

Elizium’da ortodonti alanında geniş bir tedavi yelpazesine sahibiz ancak her zaman kişiye özel çözümler sunarız. Sabit ortodontik tedavilerin yanı sıra, konfor ve estetik nedeniyle tercih edilen şeffaf plak tedavilerini aktif olarak uyguluyoruz. Çene gelişim bozuklukları için erken ortodonti, erişkin ortodontisi ve gerektiğinde ortognatik cerrahi ile kombine planlamalar çalışmalarımızın önemli bir kısmını oluşturur. Bizim için amaç sadece düzgün dişler değil; sağlıklı kapanış, fonksiyon ve estetik dengenin birlikte sağlanmasıdır.

 

Bir ortodonti uzmanı olarak tedavi planınızı belirlerken en önemli önceliğiniz nedir?

Benim için tedavi planlamasında en önemli şey, kişiye özel bir yaklaşım oluşturmaktır. Çünkü her hastanın yüz karakteri, çene yapısı, gülüş hattı ve beklentileri birbirinden farklıdır. Öncelikle doğru çene kapanışını sağlayarak fonksiyonel dengeyi oluşturmayı hedeflerim. Ardından estetik planlama devreye girer; çünkü gülüş, kişinin yüz ifadesi ve karakteriyle bir bütündür. Son olarak elde edilen sonucun kalıcılığına odaklanırım. Yani benim bakış açıma göre ortodonti; fonksiyon, estetik ve stabilitenin birleştiği bilimsel bir bütündür. Sadece dişleri düzeltmek değil, sağlıklı bir gülüşü uzun yıllar koruyacak biyolojik dengeyi kurmak temel önceliğimdir.

 

Ortodontik tedaviler uzun süreçler gibi algılanıyor. Hastalarınızın motivasyonunu nasıl yüksek tutuyorsunuz?

Tedaviyi yalnızca teknik bir süreç olarak değil, doktor-hasta iş birliği gerektiren bir yolculuk olarak görüyoruz. Başta gerçekçi ve anlaşılır bir tedavi planı oluşturuyor, her aşamayı şeffaf biçimde anlatıyoruz. Düzenli kontrollerle ilerlemeyi somut şekilde gösteriyor, her yaştan hastamız için konforlu ve samimi bir ortam sağlıyoruz.

 

Ortodontik tedavi sadece estetik bir işlem midir? Yoksa sağlık açısından da önem taşır mı?

Ortodonti çoğu zaman estetik beklentiyle başvurulan bir alan gibi görünse de özünde fonksiyon ve sağlık odaklıdır. Çapraşıklıklar ve kapanış bozuklukları çiğneme fonksiyonunu bozabilir, eklem problemlerine ve dişlerde aşınmaya yol açabilir. Bu yüzden tedavi planlarımızda doğru kapanış, sağlıklı çene ilişkisi ve dengeli gülüş estetiğini birlikte hedefliyoruz.

 

Ortodonti alanında sizi en çok etkileyen gelişme ya da yenilik nedir?

Ortodonti, teknolojinin en hızlı ilerlediği alanlardan biri haline geldi ve bu dönüşüm beni gerçekten heyecanlandırıyor. Dijital ortodontinin gelişmesiyle birlikte artık ölçüler klasik yöntemlerle değil 3D ağız içi tarayıcılarla çok daha konforlu şekilde alınabiliyor. Aynı zamanda dijital tedavi simülasyonları sayesinde hastalarımıza tedavi başlamadan önce sürecin sonucuna dair gerçekçi bir ön izleme sunabiliyoruz. Şeffaf plak tedavilerinin gelişmesi ve erişilebilirliğinin artması da bu ilerlemenin önemli bir parçası. Bugün artık hem estetik kaygıları olan yetişkinlere hem de konforlu tedavi isteyen genç hastalarımıza çok daha kişisel, planlı ve konforlu seçenekler sunabiliyoruz. Bu teknolojik gelişmeler sayesinde ortodonti artık yalnızca diş dizilimini düzeltmekten çıkıp kişiye özel gülüş mimarisi oluşturduğumuz güçlü bir tedavi alanına dönüştü.

Bir ortodonti tedavisinin başarılı olduğunu hangi kriterlerle değerlendiriyorsunuz?

Ben bir tedaviyi değerlendirirken üç ana kritere bakarım: Fonksiyon, estetik ve kalıcılık. Doğru çene kapanışı sağlanmış mı? Hasta rahatça çiğneyebiliyor mu? Çene ekleminde yük dağılımı dengeli mi? Bunlar fonksiyonel başarı için olmazsa olmazdır. Ardından estetik başarı devreye girer; dişler yüz profiliyle uyumlu mu, gülüş hattı doğal mı? Son olarak koruyuculuk büyük önem taşır. Çünkü iyi ortodonti, sonucu koruyabilen ortodontidir. Bu nedenle retansiyon süreci mutlaka doğru planlanmalıdır. Tedavi bittiğinde değil, kalıcı hale geldiğinde kesin olarak başarılıdır.

Ortodonti alanında Türkiye’deki hasta bilinci ve farkındalık düzeyini nasıl değerlendiriyorsunuz?

Türkiye’de ortodontiye ilginin artması ve çok daha fazla kişinin sağlıklı gülüşün önemini fark etmesi beni mutlu ediyor. Ailelerin çocuklarını erken yaşta ortodontik muayeneye getirmesi ve yetişkinlerin kendileri için tedaviye başlaması önemli bir bilinç göstergesi. Ancak hâlâ sosyal medyadaki yanlış bilgilere inanılması gibi sorunlar var. Bu noktada doğru bilgiye ulaşmak çok önemli. Hekim-hasta iletişimi güven üzerine kurulmalı ve süreç şeffaf yürütülmeli. Farkındalık artıyor ve bu gelişim beni mesleğim adına umutlandırıyor.

 

Ortodonti tedavilerinde en sık yapılan yanlışlar nelerdir? Hastalar nelere dikkat etmeli?

En yaygın yanlışlardan biri, ortodontiyi yalnızca “görsellik” odaklı düşünmek… Oysa çapraşık dişler, çene darlığı, çene geriliği veya kapanış bozuklukları sadece estetik bir konu değildir; aynı zamanda çiğneme fonksiyonunu bozarak mide ve sindirim problemlerine, diş eti çekilmelerine ve hatta çene eklem rahatsızlıklarına yol açabilir. Bir diğer ciddi hata ise sosyal medyada yayılan kontrolsüz ve bilim dışı yöntemlere yönelmek. Hastaların unutmaması gereken en önemli şey şu: Ortodonti uzmanlık gerektirir. Sağlıklı bir sonuç için doğru tanı, doğru planlama ve düzenli takip şarttır. Bu nedenle tedavi mutlaka ortodonti uzmanı bir hekim tarafından yürütülmelidir.

 

Şeffaf plak tedavileri hakkında ne düşünüyorsunuz?

Her vaka için uygun mudur?

Güncel teknolojiler sayesinde doğru planlama ve biyomekanikle artık neredeyse her vaka şeffaf plaklarla çözülebiliyor. Hastaların tercih sebepleri estetik ve konfor. Ancak başarılı sonuç için en kritik nokta, tedavinin uzmanlıkla planlanması ve süreç takibidir. Elizium’da kişiye özel tasarlanmış ve gerektiğinde ek biyomekanik desteklerle güçlendirilmiş protokoller kullanıyoruz.

 

Elizium’da hasta deneyimi ve yaklaşımınızı nasıl tanımlarsınız?

Bizim için her şey insana dokunmakla başlar. Kapıdan giren herkesin kendini rahat, güvende ve değerli hissetmesini isteriz. Tedavileri kişiye özel planlar, her adımı anlaşılır biçimde açıklarız. Sıcak ama profesyonel bir dil benimsiyoruz; çünkü kendinizi iyi hissettiğiniz bir yerde olmak tedavinin bir parçasıdır.

 

Gülüş tasarımı nedir ve kimlere uygulanır?

Gülüş tasarımı yalnızca dişleri güzelleştirmek değildir; kişiye özel bir estetik yolculuktur. Yüz hatları, dudak yapısı ve gülüş enerjisi dikkate alınır; laminate veneer, estetik dolgu, zirkonyum veya ortodonti gibi yöntemler kişiye özel olarak kombine edilir. Biz doğallığı öncelik olarak benimseriz. En güzel gülüş, kişinin kendisiyle uyumlu olandır.

 

Hastalarınıza “ideal gülüş” tanımını nasıl anlatıyorsunuz?

Bence “ideal gülüş” tek tip değildir. Çünkü her insanın yüz şekli, dudak yapısı ve mimik karakteri farklıdır. Bu yüzden ideal gülüş, kişiye özel ve doğal olmalıdır. Çok beyaz ya da kusursuz dişler her zaman en iyi sonuç demek değildir. Önemli olan, gülüşün kişinin yüz estetiğiyle uyumlu olmasıdır. Hastalarıma her zaman şu cümleyi kurarım: “İdeal gülüş, sizinle yaşayan gülüştür.” Bir gülüş, abartısız bir doğallık taşıyorsa ve kişinin ifadesine zarafet katıyorsa gerçekten idealdir.

Ortodonti ve estetik diş hekimliğini

birlikte uyguluyor musunuz?

Evet. En iyi estetik sonuçlar, fonksiyon ve estetiğin birlikte planlandığı tedavilerle elde edilir. Önce ideal dizilim ve kapanışı sağlıyor, ardından estetik işlemlerle gülüşü tamamlıyoruz.

 

Tedavilerinizde dijital diş hekimliğinin yeri nedir?

Dijital tarama, 3D planlama ve gülüş simülasyonlarını aktif kullanıyoruz. Bu sayede süreçler daha konforlu ve öngörülebilir hale geliyor; hasta tedavi başlamadan hedeflenen sonucu görebiliyor.

Estetik beklentisi yüksek hastalarla nasıl çalışıyorsunuz?

En değerli şey iletişim ve doğru yönlendirmedir. Fotoğraf ve dijital ölçülerle kapsamlı analiz yapar, beklentiyi netleştirir ve yüz estetiğini hesaba katan bir plan oluştururuz. Doğallık ve yüz uyumu bizim için esastır.

 

Hekimliğinizde sizi en çok motive eden şey nedir?

İnsanların hayatına dokunabilmek. Tedavi sonrası “İyi ki başlamışım” diyen bir hastanın gülüşündeki mutluluk benim için en büyük motivasyon.

 

Hastalarınızla iletişiminizde nelere önem verirsiniz?

Empati, şeffaflık ve güven. Tedaviyi doktorun tek başına yönettiği bir süreç değil, hasta ile birlikte yürütülen bir ekip çalışması olarak görürüm.

Mesleğinizde etik sizin için ne ifade ediyor?

Etik bu mesleğin omurgasıdır. Ticari kaygıyla hareket etmem; hastama gerçekten ihtiyacı olanı sunarım. Dürüstlük ve sorumluluk esastır.

 

Kendinizi mesleki olarak nasıl geliştiriyorsunuz?

Türkiye ve yurt dışındaki eğitimleri, kongreleri takip ederim. Dijital diş hekimliği ve şeffaf plak sistemleri gibi alanlarda düzenli eğitim alırım.

 

Diş hekimi korkusu yaşayan hastalara yaklaşımınız nasıl?

Önce dinlemek… Kaynağı anlamadan çözüm olmaz. Aşamaları net anlatır, kontrolün hastada da olduğunu ona hissettirir ve güvenli bir ortam sunarız.

Elizium’u diğer kliniklerden farklı kılan marka vizyonunuz nedir?

Elizium’u bilimin, estetiğin ve güvenin birleştiği bir sağlık markası olarak görüyoruz. Amacımız yalnızca tedavi uygulamak değil; kişisel bir deneyim ve kaliteli bir hizmet anlayışı sunmak.

 

Gelecekte Elizium’u nerede görmek istiyorsunuz?

Kısa vadede uzman hekimlerden oluşan daha geniş bir ekiple büyümek; orta vadede eğitim ve referans merkezi olmak. Uzun vadede ulusal ve uluslararası düzeyde tanınan güçlü bir sağlık markası hedefliyoruz.

Ekibinizle çalışma şekliniz ve ekip kültürünüz nasıl?

Başarı güçlü ekipten doğar. İletişim, disiplin ve ortak vizyon bizim klinik kültürümüzün temelidir.

 

Mesleğinizle ilgili kişisel bir hayaliniz var mı?

Bilgimi ve deneyimimi paylaşabildiğim eğitim projeleri ve sosyal sorumluluklarla iz bırakan bir yolculuk. Elizium’un sadece bir klinik değil, gülümsemeye dokunan bir değer olarak hatırlanmasını istiyorum.

SOSYAL FAYDA SAĞLAYAN PROJELERİ ÖNEMSİYORUM

 

Çocuklarla bir araya gelmek bana her zaman iyi geliyor; onlarla kurduğum iletişim hayatın en doğal halini hatırlatıyor. Bu yüzden bir günümü ilkokul öğrencileriyle geçirip ağız ve diş sağlığını keyifli bir dille anlatmak istedim. Çünkü diş hekimliği sadece tedavi değil, aynı zamanda küçük yaşta doğru alışkanlıklar kazandırarak geleceğe yatırım yapmaktır. Eğitim boyunca dişlerin neden değerli olduğunu konuştuk, doğru fırçalama tekniklerini birlikte uyguladık. O kadar meraklıydılar ki, sınıfta “Süt dişim sallanıyor, ne olacak?” sorusu bile küçük bir bilim sohbetine dönüştü.

Günün sonunda onlara küçük eğitim paketleri hazırladım; diş macunları, sevimli silgi ve açacaklar ile ağız-diş sağlığı eğitim kartları dağıttım. Ama asıl hedefim hediye vermek değildi, onların yüzünde iz bırakabilmekti. Çünkü bir çocuğun hayatına dokunmak, sadece mesleki bir sorumluluk değil kalpten gelen bir değer. Ben işimi severek yapan bir hekimim ve biliyorum ki sevgiyle anlatılan her şey daha kolay öğreniliyor. Bu yüzden sosyal fayda sağlayan projeleri her zaman çok önemsiyorum ve fırsat buldukça yeni nesillere sağlıklı gülüşler kazandırmak için yola devam ediyorum.

 

BEYAZ ÖNLÜĞÜN DIŞINDA: NURSİMA

 

Hayatta kendimi tek kelimeyle tanımlamam gerekse “enerjik” derdim. Çünkü ben hayata hep içten bir coşkuyla baktım. Renkli bir ruhum var; üretmeyi, insanlarla iletişimde olmayı ve hayatın içinde aktif olmayı seviyorum. İşimi tutkuyla yapıyorum ama hayatım sadece işten ibaret değil. Benim için hayat denge işidir ve bu dengeyi kurabilmek beni güçlü kılıyor.

En büyük önceliğim ailem. Anne olmak bana çok şey öğretti. Kızım Eliz, hayatımın merkezinde. Onunla geçirdiğim zaman bana iyi geliyor, kızım dünyamı güzelleştiriyor. Bir anne olarak sevgiyle ve düşünerek yaklaşırım. Eliz’e yalnızca gülümsemesini değil; güçlü, özgüvenli ve sevgi dolu bir kadın olmayı da öğretmek istiyorum. Belki de bu yüzden işimde de hep insanlara güç veren taraftayım.

 

Hayat yolculuğumun en büyük destekçisi ise eşim Muhammed Yazıcı. O sadece eşim değil; aynı zamanda en yakın arkadaşım, en güçlü fikrim, en değerli eleştirmenim ve hayat ortağım. Onun varlığı bana hem güç veriyor hem de yolumu aydınlatıyor. “İyi ki” dediğim kişilerden biridir hayatımda. Eliz’in şanslı olduğu şeylerden biri varsa o da çok güçlü bir baba figürüne sahip olmasıdır.

 

Bir de işin dışında ben varım; yani sadece Nursima. Spor yapmayı severim. Tempolu bir hayatım var ama enerjimi hep yüksek tutarım. Sosyalleşmek bana iyi gelir; insanlar benim için önemlidir çünkü hayatı paylaşınca güzelleştiğine inanırım. Zamanı iyi yönetebilen biriyim. Hayallerim büyük ama kalbim hep sade ve gerçek şeylerin peşinde.

 

Kısacası ben; kadın olmanın gücüne inanan, önce sevgiye sonra emeğe değer veren, hem işine hem hayata tutkuyla bağlı biriyim. Beyaz önlüğümle mesleğimi, kalbimle insanı seviyorum.

 

Son olarak ne söylemek istersiniz?

Mesleğimi severek yapıyorum ve her gün insanların hayatına dokunmanın mutluluğunu yaşıyorum. Elizium’u kurarken amacımız sadece modern bir klinik oluşturmak değildi, değerler üzerine kurulmuş güçlü bir sağlık markası ortaya koymaktı. Bu yolculukta aynı idealleri paylaştığım eşim Çene Cerrahı Muhammed Yazıcı ile birlikte çalışıyor olmak benim için büyük bir güç. Bizi tercih eden, güvenen ve bu yolculuğun parçası olan tüm hastalarımıza gönülden teşekkür ederim. Elizium’da her gülüş bir yolculuktur ve her yolculuk özeldir.

Sosyal Medyada Paylaş
GÜLŞAH SERT