- Şehitkamil / Gaziantep
- +90 (342) 232 80 81
- info@cemiyet.com.tr

Gençliğin yeni anahtarı: Eksozomlar
12 Haziran 2025Yenilikçi tedavi yöntemleriyle hastalarına hizmet veren Dr. Selahattin Avcı, medikal estetik ve kozmetik uygulamalarının yanı sıra kök hücre ve rejeneratif tıp alanında tedaviler de gerçekleştirmektedir. Danışan ve hastalarına son üç yıldır kök hücre konusunda önemli hizmetler veren Dr. Selahattin Avcı, bu sayımızda kök hücrelerden elde edilen ve onlardan çok daha hızlı çalışan küçük gençleştirme paketleri olan eksozomlardan bahsetti.
Kök hücre terapilerinde devrim niteliğinde gelişmeler yaşandığı söyleyen Dr. Selahattin Avcı, “Modern tıbbın en heyecan verici gelişmelerinden biri olan ve son yıllarda adından sıkça söz ettiren eksozomlar; kök hücrelerden salınan ve vücudumuzun doğal iyileşme mekanizmalarını harekete geçiren mikro boyutlu haberci keseciklerdir” dedi.
Eksozomlar
“Eksozomlar, hücrelerimizin birbirleriyle iletişim kurmak için kullandığı doğal nano-boyutlu keseciklerdir” diyen Dr. Avcı, “Boyutları 30-150 nanometre arasında değişen bu yapılar, kök hücreler dahil tüm hücreler tarafından üretilir. Ancak özellikle kök hücrelerden elde edilen eksozomlar, içerdikleri büyüme faktörleri, sitokinler, mikroRNA'lar ve çeşitli proteinler sayesinde doku yenilenmesi, enflamasyon kontrolü ve yaşlanma karşıtı etkileriyle öne çıkmaktadır” diye konuştu.
Kök hücrelerden daha etkili mi?
Kök hücre tedavilerinin etkinliği kanıtlanmış olsa da, eksozomların bazı durumlarda daha avantajlı olabildiğini belirten Dr. Avcı, bu avantajları şöyle anlattı:
“Hızlı etki: Eksozomlar, kök hücrelerden çok daha küçük boyutlarda olduklarından dokulara daha hızlı nüfuz edebilir ve etkilerini daha çabuk gösterebilirler.
Güvenlik: Eksozomlar canlı hücre içermediklerinden, bağışıklık sistemi reaksiyonu riski kök hücrelere göre daha düşüktür.
Stabilite: Dondurulup saklanabilir, taşınabilir ve kullanıma hazır hale getirilebilirler.”
Hangi alanlarda kullanılıyor?
Günümüzde eksozom tedavisinin birçok alanda uygulandığını söyleyen Dr. Avcı, bu alanlar hakkında şu bilgiyi verdi:
“Cilt gençleştirme: Kollajen ve elastin üretimini artırarak kırışıklıkların azalmasına yardımcı olur.
Saç dökülmesi: Saç foliküllerini uyararak saç büyümesini destekler.
Eklem sorunları: Kıkırdak yenilenmesine yardımcı olarak ağrıları azaltır.
Yara iyileşmesi: Kronik yaraların iyileşme sürecini hızlandırır.”
Uygulama şekli ve süresi
Eksozom tedavisinin hedef bölgeye göre farklı uygulama yöntemleriyle gerçekleştirildiğini ifade eden Dr. Avcı, şunları söyledi:
“ Yüz ve cilt uygulamaları: Topikal anestezi kremi uygulandıktan sonra (Genellikle 20-30 dakika beklenir) mikro-iğneleme veya mezoterapi yöntemiyle cildin çeşitli katmanlarına uygulanır. İşlem süresi ortalama 30-45 dakika sürer.
Saç uygulamaları: Kafa derisine topikal anestezi uygulandıktan sonra mikro-enjeksiyonlar şeklinde yapılır. Tüm saçlı deri için yaklaşık 30-45 dakika sürer.
Eklem uygulamaları: Lokal anestezi eşliğinde eklem içine doğrudan enjeksiyon şeklinde gerçekleştirilir ve yaklaşık 15-20 dakika sürer.
Topikal anestezi, işlem öncesi uygulanarak hastanın konforunu artırır ve ağrıyı minimuma indirir. Uygulama sonrası genellikle günlük aktivitelere hemen dönülebilir. Tedavi protokolüne göre, optimal sonuçlar için tek seans yeterli olup nadiren 2 seans önerilebilir. Seanslar arasında 6 ay beklenebilir. Çok ciddi vakalarda 20 gün ara ile 2 seans dahi uygulanmasında beis yoktur.”
Kimlere uygulanabilir?
Eksozom tedavisinin yaşlanma belirtileri gösteren, cilt problemleri yaşayan, eklem ağrıları olan veya kronik enflamatuvar rahatsızlıkları bulunan birçok kişi için uygun olduğunu belirten Dr. Avcı, “Etkileri semptomatik olmayıp tam tedavi edici özellikleri olduğundan herhangi bir hedef yaş aralığı bulunmamaktadır. Ayrıca hassas, alerjik bünyeye sahip hastalar hatta rosacea hastalarında dahi güvenle kullanılabilmektedir. Ancak hamilelik, emzirme döneminde olanlar, aktif kanser hastaları ve bazı otoimmün hastalıklara sahip kişilerde dikkatli değerlendirme gereklidir” dedi.
Yan etkileri var mı?
Eksozom tedavisinin yan etkilerinin genellikle minimal düzeyde olduğunu vurgulayan Dr. Avcı, “Uygulama bölgesinde geçici kızarıklık, hafif şişlik veya morarma sayılabilir. Doğru ve steril koşullarda hazırlanmış eksozomlarla yapılan uygulamaların güvenlik profili oldukça yüksektir” diye konuştu.
Sonuç
Modern tıbbın sunduğu bu yenilikçi tedavi yönteminin hücresel düzeyde yenilenmeyi destekleyerek yaşlanmanın etkilerini yavaşlatma potansiyeline sahip olduğunu belirten Dr. Avcı, “Eksozom tedavisi, kök hücre tedavilerinin yeni nesil bir uygulaması olarak, geleceğin regeneratif tıp uygulamalarında önemli bir yer tutacak gibi görünmektedir. Ancak her yeni gelişen teknolojide olduğu gibi, eksozom tedavilerinde de mutlaka alanında uzman hekimlere danışmak ve tedavi kararını bir sağlık profesyoneli ile birlikte almak büyük önem taşımaktadır” dedi.