Vücudunuzu ve ruhunuzu iyi tanıyın

Kapak

Bireye özel yaklaşım ve güncel tıbbi yöntemlerle kadın sağlığına dair en iyi hizmeti sunmayı amaçladığını ifade eden Op. Dr. Sema İyiköşker, düzenli jinekolojik kontrollerini aksatmamaları, smear ve meme muayenelerini yaptırmaları konusunda kadınlara uyarıda bulundu. Op. Dr. İyiköşker, düzenli kontroller sayesinde, erken dönemde fark edilmeyen kist, miyom, enfeksiyon ve kanser riskinin zamanında tespit edilerek ciddi sağlık sorunlarının önüne geçilebileceğini belirtti.

BOSSAN Hastanesinde görev yapan Op. Dr. Sema İyiköşker, alanına giren hastalıklar ve tedavilerinin yanı sıra pek çok önemli konuda bilgi verdi.

Sizi tanıyabilir miyiz?

Kadın hastalıkları ve doğum uzmanıyım. Hacettepe Üniversitesindeki tıp eğitimimden sonra ihtisasımı Ankara Numune Araştırma ve Eğitim Hastanesinde tamamladım. Evlendikten sonra Gaziantep’e geldim ve halen yaşamımı ve kariyerimi burada sürdürmekteyim. Eşimle meslektaşız, kendisi de kadın hastalıkları ve doğum uzmanı. İki çocuğumuz var. Kızımız tıp fakültesinde okuyor, oğlumuz ise üniversite sınavına hazırlanıyor. Gaziantep’te 15 senedir çeşitli özel hastanelerde çalıştım ve şu an BOSSAN Hastanesinde görevime devam ediyorum.

Kişiler hangi sağlık sorunları ve tedavileri için size başvurabilir? Hangi sağlık hizmetlerini sunuyorsunuz?

Kadın hastalıkları ve doğum uzmanı olarak, hastalarım bana adet düzensizlikleri, ağrılı adet görme, polikistik over sendromu, miyom, kist gibi jinekolojik sorunlar, infertilite (kısırlık), gebelik takibi ve menopoz gibi birçok farklı sağlık sorunu nedeniyle başvurmaktadır. Ayrıca rutin jinekolojik muayeneler, smear testi, HPV taraması gibi koruyucu sağlık hizmetleri de sunmaktayım. Gebelik süreci boyunca anne adaylarına düzenli takip, ultrason değerlendirmeleri ve doğuma hazırlık konusunda destek veriyorum. Aynı zamanda doğum kontrol yöntemleri hakkında bilgilendirme ve uygulama, rahim içi araç (spiral) yerleştirme, küçük cerrahi girişimler gibi hizmetleri de kliniğimizde sağlamaktayız. Kadın sağlığının her döneminde, bireye özel yaklaşım ve güncel tıbbi yöntemlerle en iyi hizmeti sunmayı amaçlıyorum.

Kadınlar ne sıklıkla jinekolojik muayene olmalı? Düzenli kontroller hangi riskleri ortadan kaldırabilir?

Kadınların, cinsel yaşama başladıktan sonra yılda bir kez jinekolojik muayeneye gitmeleri önerilir. 21 yaşından itibaren 3 yılda bir rahim ağzı kanseri taraması (smear testi) yaptırılmalı. 30 yaşından sonra bu test HPV testiyle birlikte 5 yılda bir tekrarlanabilir. Adet düzensizliği, aşırı ağrı, kötü kokulu akıntı, ciltte tüylenme artışı gibi belirtiler varsa muayene daha erken dönemde yapılmalıdır. Menopoza yaklaşan kadınlarda da yılda bir kontrol önemlidir. Düzenli kontroller sayesinde, erken dönemde fark edilmeyen kist, miyom, enfeksiyon ve kanser riski zamanında tespit edilerek ciddi sağlık sorunlarının önüne geçilebilir.

Regl düzensizlikleri ne zaman alarm niteliği taşır?

Regl düzensizliklerinde her zaman patoloji aramayız, özellikle ergenlik ve menopoz öncesi dönemlerde fizyolojik değişiklikler olabilir. Ancak bazı tablolar bizim için alarm niteliği taşır. Örneğin, adet döngüsünün 21 günden kısa aralıklarla ya da 35 günden uzun aralıklarla gelmesi, kanamanın 7 günden uzun sürmesi, çok yoğun ve pıhtılı olması veya kansızlığa yol açması normal kabul edilmez. Üç ay ve daha uzun süre adet görülmemesi (amenore), menopoz sonrası herhangi bir kanama, ara kanamalar veya ilişki sonrası kanamalar da mutlaka araştırılmalıdır. Eğer düzensizliklere şiddetli pelvik ağrı, kilo kaybı, karında kitle hissi veya halsizlik gibi bulgular eşlik ediyorsa, altta miyom, polip, hormonal bozukluklar ya da rahim ve over kaynaklı ciddi hastalıklar olabilir. Bu nedenle bu tür kanama düzensizlikleri jinekolojik alarm bulgusu kabul edilir ve zaman kaybetmeden değerlendirilmelidir.

Bebek sahibi olmak isteyen çiftler nasıl bir yol izlemeli? Öncesi ve sonrası için ne önerirsiniz?

Bebek sahibi olmayı planlayan çiftlere ilk önerim, bu sürece bilinçli hazırlıkla girmeleridir. Kadının genel jinekolojik muayenesini yaptırması, smear testi, kan tahlilleri ve ultrason kontrolleriyle mevcut sağlık durumunun değerlendirilmesi çok önemlidir. Gebelik öncesinde en az üç ay önceden folik asit desteği başlanmalı, kronik hastalıklar kontrol altına alınmalı ve sigara, alkol gibi zararlı alışkanlıklardan uzak durulmalıdır. Erkek için de sağlıklı yaşam tarzı büyük önem taşır; dengeli beslenme, düzenli egzersiz ve stres yönetimi sperm sağlığını olumlu etkiler. Gebelik gerçekleştikten sonra ise düzenli kontroller, dengeli beslenme ve ruhsal sağlığı korumak hem anne hem bebek için en önemli faktörlerdir.

İnfertilite tedavilerini hangi süreçte önerirsiniz?

Genel olarak çiftlere, bir yıl boyunca korunmasız ve düzenli ilişkiye rağmen gebelik elde edilemediyse infertilite değerlendirmesine başlamalarını öneriyoruz. Ancak kadının yaşı 35’in üzerindeyse bu süreyi altı aya indiriyoruz, çünkü zaman bizim için çok değerli. İlk adımda basit testlerle başlıyoruz; yumurtlama düzeni, rahim ve tüplerin açıklığı, erkekten sperm analizi gibi temel incelemeler yapıyoruz. Eğer bu aşamalarda sorun saptarsak, uygun çiftlerde yumurtlamayı destekleyici ilaçlar ya da aşılama gibi tedavilere yöneliyoruz. Daha ileri vakalarda ya da ciddi bir engel varsa tüp bebek yöntemini gündeme alıyoruz. Burada en önemli nokta, çiftin tedavi sürecinde sabırlı ve bilinçli olması; çünkü her basamak planlı bir şekilde ilerliyor.

Doğum kontrol yöntemleri hakkında doğru bilinen yanlışlar nelerdir?

Toplumda doğum kontrol yöntemleriyle ilgili pek çok yanlış inanış var. En sık duyduğumuz kaygılardan biri, doğum kontrol haplarının kesin kilo aldırdığı yönünde. Oysa günümüzde kullanılan düşük dozlu haplarla böyle bir yan etki genellikle görülmez. Bir diğer yanlış ise spiralin doğurganlığı kalıcı olarak bozduğu düşüncesidir ki spiral çıkarıldığında kadın kısa sürede yeniden gebe kalabilir. Ayrıca, emzirmenin tek başına kesin bir korunma yöntemi olduğu inancı da doğru değildir. Lohusalıkta yumurtlama geri gelebileceği için bu dönemde de etkin doğum kontrol yöntemlerini önermek gerekir. Kadınların en çok korktuğu konulardan biri de bu yöntemlerin ileride kısırlık yaptığıdır, doğru kullanıldığında hiçbir doğum kontrol yöntemi kısırlığa yol açmaz.

Kadınlara sağlıklı bir yaşam için öncelikle ne tavsiyede bulunursunuz?

Sağlıklı yaşam sadece hasta olmamak demek değil; beden, zihin ve ruh sağlığını birlikte korumak demektir. Düzenli jinekolojik kontrollerinizi aksatmayın, smear ve meme muayenelerinizi yaptırın ama bunun yanında kendinizi dinlemeyi de unutmayın. Adet döngünüz, enerjiniz, günlük vücut sinyalleriniz size pek çok ipucu verebilir.

Bunun dışında sağlıklı beslenmek, egzersiz yapmak, yeterli uyumak ve stresten uzak durmak çok önemli. Ama asıl fark yaratan, kendinize zaman ayırmak, hobilerinize, sosyal ilişkilerinize ve ruhunuza özen göstermek. Kendinize iyi bakmak, aslında çoğu hastalığın en basit ve en etkili önleyici yöntemidir. Sağlıklı yaşam, küçük ama tutarlı adımlarla başlar; vücudunuzu ve iyi ruhunuzu tanıyın, onlara kulak verin.

Genital estetik uygulamaları hakkında neler söylemek istersiniz? Hangi uygulamalar sıklıkla tercih ediliyor?

Son yıllarda kadınlar genital estetik konusunda daha bilinçli hale geldi. Ancak burada önemli olan yalnızca estetik kaygıları değil, fonksiyonel ve psikolojik boyutları da görmek. Kadınlar çoğunlukla doğum sonrası vajinal gevşeme, cinsel ilişki sırasında konforsuzluk veya dış görünümden duyulan memnuniyetsizlik nedeniyle başvuruyor. En sık tercih edilen uygulamalar arasında labioplasti, vajinal daraltma ve vajinal gençleştirme lazerleri yer alıyor; ayrıca PRP uygulamaları ve minimal invaziv dolgu yöntemleri de artan bir popülariteye sahip.

Ben hastalarıma her zaman şunu vurgularım; Bu işlemler herkes için zorunlu değil, tamamen bireyseldir, ihtiyaç ve beklentilere dayanır. Amacımız sadece görünümü iyileştirmek değil, cinsel yaşam kalitesini artırmak, özgüveni desteklemek ve doğum sonrası yaşamı daha rahat hale getirmek. Kadınlar bilinçli karar verdiğinde, estetik ve fonksiyonel fayda birlikte sağlanabiliyor. Bu yaklaşım hem etik hem de psikolojik açıdan çok önemli