Yükleniyor...

Başarmak için tırmanmak gerek

15 Temmuz 2019

Bu ay kapak konuğumuz gerek girişimciliği gerek iş, aile ve sosyal hayatıyla örnek ve sevilen bir isim Serpil Karuserci…55 metre karelik küçük bir butikte gelinlik satarak başladığı yolculukta bugün 25 ülkeye ihracat yapan dev bir markanın yaratıcısı. “Gece gündüz çok çalışıp, yenilikleri takip ederek ve çıtayı daima yükseğe koyarak DreamON markamızı oluşturduk” diyen Serpil Hanım, başarıya uzanan bu yolculukta ailesiyle el ele verdiklerinin altını özellikle çiziyor ve markanın gelecek hedefini şöyle açıklıyor: “DreamON olarak ürünlerimizin tüm dünyadaki butiklerde olması ve çok aranılır bir marka haline gelmek.”

2011 yılında Kagider, Garanti Bankası ve Ekonomist Dergisi’nin düzenlediği ‘Kadın girişimci’ yarışmasında 5600 kadın girişimci arasında “Yöresinde Fark Yaratan Kadın Girişimci” kategorisinde birincilik ödülü alan Serpil Hanım, çalışmayı, üretmeyi ve yol göstermeyi seven kimliğiyle tanınıyor. İş hayatına atılmak isteyen kadınların her şeyden önce kendilerine güvenmeleri gerektiğini vurgulayan Serpil Hanım, firmalarında pozitif ayrımcılık yaptıklarını ve yüzde 80 oranında kadın personel çalıştırdıklarını söylüyor.

DreamON markasının bu kadar tercih edilme sebebinin öncelikle kalite olduğunu belirten ve başarısının sırrını, “Özgüven, cesaret, çalışmak” olarak açıklayan Serpil hanım ile DreamON’un markalaşmaya giden yolculuğunu, herkese örnek olacak başarı hikâyesini, çalışmalarını ve gelecek planlarını konuştuk. Keyifle okuyacağınızı umuyoruz...

Serpil Hanım kendinizi kısaca tanıtır mısınız?

Gaziantep’te doğdum. Öğrenim hayatım siyasi olayların yoğun olduğu dönemlere denk geldiği için Çukurova İktisadi ve İdari İlimler Akademisini bırakmak zorunda kaldım. 5 yıl Gaziantep Belediyesinde muhasebe ve işçi bürosunda çalıştım. İki oğlum bir kızım üç torunum var. Kendi işimizi kurmadan önce, bekar olduğum dönemde akşamları da Kız Meslek Lisesinin akşam kurslara katıldım ve dikiş, nakış, batik, vitray gibi el sanatlarının çeşitli branşlarından sertifikalar aldım. İş çıkışı her gün bir kursa gidiyordum çünkü boş durmayı sevmiyorum… El becerim fazlaydı, örneğin arkadaşlarım kursta bir batik boyarken ben beş batik boyardım.

Tasarımcılık hayatınıza nasıl girdi? Şu anda da tasarım yapıyor musunuz?

Tasarımcılık hayatıma galiba çocukluk yıllarımda başlayan bir serüvenle girdi. Küçük yaşlardan itibaren el sanatlarına yeteneğim var diye düşünüyorum. 4-5 yaşlarındayken henüz yatak çarşaflarındaki desenleri keser, bebeklere dikmeye çalışırdım. Gramofon kâğıtlarından çiçekler yapardım. Küçükken yazlık sinemalar vardı ve biz her hafta sinemaya giderdik. Sanatçıların, şarkıcıların fantezi kıyafetlerini hayran hayran izlerdim. El becerisiyle bir şeyler üretmek hoşuma giderdi. Evlenip çocuklarım da dünyaya gelince belediyeden istifamı vererek ayrıldım. Her annenin çocuklarını iyi yetiştirmesi gibi kutsal bir görevi olması nedeniyle tabi ki…

Girişimci kadın profilini temsil eden örnek bir isimsiniz… Memurluk hayatının devamında dev bir marka yarattınız. DreamON markası nasıl doğdu? Bu yolculuğu anlatır mısınız?

5-6 yıl iş yaşamından uzaklaştım. Çünkü ailem, kardeşlerimin yüksek tahsili için İstanbul’a taşındı ve çocuklarıma bakacak kimse yoktu. Düzenli, sistemli çalışmayı ve üretmeyi çok seviyorum. İnsanlara özellikle kadınlara faydalı olmaktan mutluluk duyuyorum. Ancak akşam kurslarından aldığım bilgi birikimim, sertifikalarım tecrübe kazanmamı sağlamıştı. Çocuklarım anaokuluna başlayınca artık çalışmam gerektiğini düşündüm. Avukat olan eşim kardeşleriyle birlikte ticaretle uğraşıyordu, beyaz eşya mağazalarımız vardı. Irak krizi olduğu dönemlerde Irak’a gönderdiğimiz çok yüklü malların parasını alamamıştık. Eşimin işleri bu durumdan fazlasıyla olumsuz etkilenmişti.

HAYATIMIN DÖNÜM NOKTASI OLDU

1989 yılında, elli beş metre kare küçük bir butikte işe gelinlik satarak başladım. İş yerini açtıktan iki buçuk ay sonra elinde katalogla Almanya’dan bir kız geldi, “Abla bana bunu diker misin” dedi. Ben de kendime güven ve cesaretin yanında bilgi birikim var, ‘’tabi’’ dikerim dedim. Okuldan öğrendiğim bilgiler işe yaramıştı. Bir personelimle o gelinliği katalogdan daha güzel bir şekilde hazırladık. Uzun kollu, kuyruklu, ful etek uçları danteli çok işlemeli, karpuz kollu bir gelinlikti. Gelinin ölçülerini aldım ve kendi ürettiğim ilk gelinliği hazırlamış olduk. Cesaret ve güven çok önemli. Harika bir gelinlik oldu, iş yerinin vitrininde mankene giydirdik. Müşterim çok beğendi hatta katalogdakinden daha güzel olduğunu söyledi. Herkesin hayatında bir dönüm noktası vardır. Bu da benim hayatımın dönüm noktası olmuştur. Artık kendi tasarımımı yapmaya ve gelinlik üretmeye başladım. O zaman tek personelim vardı, 2000 yılına kadar yurt içi piyasasına ürün hazırlıyorduk. 2000’li yıllarda ihracata başladık, öncelikle Avrupa ülkelerine modanın merkezi Milano’ya, Paris’e ürün tasarlayıp satıyorduk. Gece gündüz çok çalışıp, yenilikleri takip ederek, daima çıtayı yükseğe koyarak DreamON markamızı oluşturduk.

Eşiniz ve çocuklarınız da bu marka yolculuğunda sizinle birlikteydi. Firmanızdaki iş bölümünden, görev ve sorumluluklardan bahseder misiniz?

Evet, ülkemizde aile şirketlerinde 3.kuşaktan sonra dağılmalar, bölünmeler başlıyor. Biz aile olarak eşim ve çocuklarımla marka yolculuğunda hep birlikteyiz. Birlikten kuvvet doğar ilkesiyle her birimizin görev ve sorumlulukları ayrı. Kurumsallaşma yolunda hareket ediyoruz. Avukat olan eşim mali ve finansal bölüme, iki oğlum toptan ve ihracat, kızım ise tasarım bölümüne bakıyor. Her bölümün ayrı personeli var. Üretim ayrı, finans, muhasebe, tasarım, toptan, perakende hep ayrı ayrı alt personelle yürütmekte birlikte firmamızda pozitif ayrımcılık yapıp yüzde 80 oranında kadın personel çalıştırıyoruz.

Tasarladığınız gelinlikleri nasıl tanımlarsınız? DreamON tarzı/çizgisi nedir?

Gelinliklerimiz Avrupai tarzda, büyüleyici gücü olan, duygulardan esinlenen, mutluluğun resmi ve birçok rengin uyumu gibi iç içe geçmiş her bir aşkın farklı hikâyesini anlatıyor. Son trendlerde sade, özgün, özel tasarımlarla ayrı ayrı ince detaylar katarak, el emeği göz nuru ile hazırlanıyor. Kumaş, dantel, taş ve astarından telasına tutun da tüm malzemeleri çok çok kaliteli kullanıyoruz.

Bu seneki koleksiyonlarınızdan bahseder misiniz biraz?

Bu yılki koleksiyonu DreamON’un yıldızlardan ilham alarak oluşturduğu ‘’Shining Star’’ koleksiyonu ile parlayan, zarif, naif ve kadınsı tasarımların, usta ellerin emeği ile harmanlandığı muhteşem uyumu bir arada bulacaksınız. Modernize edilmiş aplikasyonlarla yeni tarzlar tasarlanarak hazırlanan gelinlikler, abiyeler oldukça dikkat çekici. Modern ve genç bir çizgiyle tekrardan yorumlanmış klasik formların büyüleyici siluetleri, markamızla gelinlerin beğenisine sunulmuştur. 

DreamON ile kaç ülkeye ihracat yapıyorsunuz? Kaç noktada satılıyor?

DreamON olarak 25 ülkeye ihracat yapıyoruz. Yurt içinde kendi mağazalarımız, bayilerimiz ve birçok butikte satış noktalarımız var. Özellikle Avrupa ülkeleri ağırlıklı olmak üzere yurt dışında ürünlerimizi görebilirsiniz. Aynı zamanda dünyaca ünlü 5 ayrı markaya özel ürün tasarlıyoruz.

Sezonun en çarpıcı gelinlik trendleri neler?

Sezonun en çarpıcı gelinlik modellerinde sade, özgün, dantellerle, çiçek ve aksesuarlarla yapılan aplikasyonlar, çok fazla derin dekolteler ön planda… Kumaş üzerine üst üste dantel aplikasyonlar var. Gelinlikte göğüs dekoltesi tercih ediliyorsa pelerinli bir gelinlik ya da omuz kapalı tercih edilip, iddialı göğüs dekoltesini yumuşatıp daha asil ve ağır bir duruş sergilenebilir. Son zamanlarda en dikkat çeken trend transparan detaylarıdır. Transparan tül ve organzelerin üzerine dantel kasnakları eklenerek kadınsı bir siluet oluşturuluyor. Transparan detaylı bir gelinlik için fit bir vücut gerekir. Ayrıca beli vurgulayan siluetler, dikkat çekecek özek çiçek işlemeleri ve yüksek omuz detayları da bu sezon gelinliklerde yer alacak. İşlemeli, dantelli, güpürlü aplikasyonlar bütün halinde değil de gelinliğe yoğunluk ve zenginlik katmak adına belli kısımlarda yer alacak. Gelinliğin tamamı değil de belli bölgelerde bu işlem yoğunlaşacak. 

Kişiye özel tasarım yapıyor musunuz?

Kızım Çağnur Londra’da ve Milano’da moda tasarım okudu. Kişiye özel gelinlik ve abiye tasarımları hazırlıyor. Tüm müşterileri houte couture çalışmalarını beğenip, övgü ile bahsediyor.

Abiye de var markanız bünyesinde… Bahseder misiniz?

DremON markasına ait kendi ürettiğimiz abiyeler de var… Çok özel malzemeler, kupon kumaşlar, farklı dantellerle houte couture ürünler hazırlanıyor. Her sezon ayrıca özel bir abiye koleksiyonu da kataloğumuzda yer alıyor. Ayrıca çizimini yaparak yurt dışında işlemesini yaptırdığımız çok farklı abiye kıyafetleri de bünyemizdeki mağazalarımızda toptan ve perakende olarak bulabilmek mümkün. Bunun yanında kıyafetlere uygun çanta, ayakkabı, saç aksesuarı gibi bütünleyici ürünler de markamız çatısı altında satılmakta.

En iyi pazarınız neresi? Gelinlikleriniz en çok hangi ülkelerde ilgi görüyor?

En iyi pazarımız İtalya, İspanya, Fransa gibi modanın merkezi Avrupa ülkeleri. Bununla beraber dünyanın birçok ülkesinde ürünlerimiz ilgi görüyor.

Gelecekle ilgili hedefleriniz nelerdir?

Gelecekle ilgili DreamON olarak hedefimizi soruyorsanız ürünlerimizin tüm dünyadaki butiklerde olması ve çok aranılır bir marka haline gelmek diyebilirim.

Serpil Karuserci olarak soruyorsanız eğer, ben artık biraz daha rahat yaşamak, kendime zaman ayırmak, sevdiklerimle ve ailemle zaman geçirmek istiyorum.

Markanızın bu kadar çok tercih edilme sebebi nedir sizce?

DreamON markasının bu kadar tercih edilme sebebi öncelikle kalite kalite kalite diyorum. Yenilikleri takip ederek gelinlerin, gençlerin arzusuna göre hizmet sunmamız ve her tipe her yaşa her bütçeye uygun seçenekte ürün çeşitliliğimizin olması.

Sizce gelinlik seçmeden önce neler göz önüne alınmalı?

Gelininin vücudu, yaşı, tipi, giyeceği ortam…  Çok genç bir gelin ağır işli, yaşının üzerinde gösterecek bir gelinlik giymemeli. Bir kır düğünüyse daha hafif, uç uç danteller ve organzelerden bir gelinlik seçmeli. Çok zayıf bir gelin biraz daha kabarık tercih edebilir. Bunun gibi gelinlik seçiminde dikkate alınması gereken önemli detaylar var.

Çok özel anlara tanıklık ediyorsunuz… Unutamadığınız bir anınız var mı?

Aslında çok fazla anı var. Bir gün yaşlı bir adamcağız geldi. Gelini için gelinlik almak istediğini çok az bir miktarda parası olduğunu söylemiş ve ona göre bir gelinlik göstermemizi istemişti. Gelin de daha önce annesiyle gelip bir gelinlik beğenmişti ve inatla “İlla bu gelinliği istiyorum” diyordu. İki aile arasında bir hayli tartışma çıktı. “Şimdi ayrılırlar” diye endişelenirken bizim de desteğimizle kızın istediği ürünü alıp mutlu bir şekilde gittiler.

Hayatınızın dönüm noktası diyebileceğiniz bir an var mı?

İlk gelinliği hazırladığımdaki heyecanım, gelinin onun için hazırladığım gelinliği çok çok beğenip boynuma sarılması hayatımın dönüm noktası olmuştur diyebilirim.

Nelerden ilham alırsınız Serpil Hanım?

Çevremde gördüğüm çiçek ağaç, akan sudan, doğadan, güzel olan her şeyden bazen bir filmden bazen bir müzikten…

Serpil Karuserci’nin başarısının sırrı nedir?

Çalışmayı çok seviyorum. Planlı, sistemli, düzenli hareket edince evi de işi de düzgün bir şekilde yürütebiliyorsun. Bir gün önceden yarın ne yapacağımın planlarını ufak notlar alarak hazırlarım. Özgüven, cesaret, çalışmak başarıyı getiriyor.

Hayata atılmak isteyen kadınlara ne mesaj vermek istersiniz?

Kadınların her şeyden önce kendilerine güvenmeleri gerekir. Sevdikleri işi planlayarak yaparlarsa, önlerine bir hedef koyup o hedefe doğru yol alırlarsa başarılı olurlar. Büyük düşünüp küçük adımlarla işe başlamak gerekir. Merdiven basamak basamak çıkılır.

BAŞARIYA ÇIKAN BİR ASANSÖR YOK TIRMANMAK GEREK

Kadınların, başarıya çıkan bir asansör olmadığını, tırmanmaları gerektiğini bilmeleri lazım... Kadın mutlu olursa eşi de, çocuğu da, toplumda mutlu olur… Daha iyi bir yaşam daha iyi bir toplum kadınların üretmesiyle mümkün.

Kadınların iş yaşamındaki görünmez engelleri ortadan kaldırmak gerekiyor. Bir kadına dokunursanız o da yüzlerce kadına dokunur. Rol model kadınların dönüştürücü gücüne inanıyorum. Biz kadınlar istersek her şeyi başarırız.

Bu hayatta sizi en çok ne üzebilir/Ne mutlu edebilir?

Yapmak istediğim bir şeyi başaramazsam uykularım kaçar, asla pes etmem. Yani aklıma koyunca ya olacak ya olacak. Başaramazsam üzülürüm. Doğada yeşillikler arasında coşkuyla akan su, etrafta çiçekler ve bir de Türk Sanat Müziği olunca mutlu olurum. Ayrıca desteğe ihtiyacı olan bir kadının hayatına dokununca, ona yön verince de çok mutlu oluyorum.

Bir yandan iş hayatı bir yandan sivil toplum kuruluşlarındaki faaliyetleriniz diğer yandan aile ve sosyal hayatınız… Hayatınızın dengesini nasıl koruyorsunuz?

Bir kadın evi ile işi arasındaki dengeyi kurarsa hiç sorun olmaz. İş yaşamını, STK’lardaki çalışmaları, aile ve sosyal hayatın dengesini kurmak zamanı iyi ayarlamakla mümkün. Ben hiçbir zaman evimi de ailemi de işimi de ihmal etmediğimi düşünüyorum. Tabi bu arada eşimin ve çocuklarımın desteğini asla inkâr edemem.

 Peki, sizin keyif ve ilgi alanlarınız nelerdir?

Bu ara seyahat etmeyi çok seviyorum. Görmediğim yerleri gezmek, görmek, keşfedilmemiş yerlere gitmek, eğitici ve bilgilendirici kitapları okumak. Tiyatro ve sinemaya gitmek de ilgi alanlarım arasında.

Ailenizle birlikte neler yapmaktan keyif alırsınız? Torunlarınıza düşkünlüğünüzü biliyoruz…

Eşimle tiyatroya, konserlere, sinemaya mutlaka gitmeye çalışıyorum. Seyahat etmeyi seviyorum. Sevdiklerimle zaman geçirmeyi çok seviyorum. İki oğlum bir kızım var, üç de torunum var, onlar hayatımın anlamı… Baldan tatlı, canım benim onlar, her şeyim, tüm dünyam. Her birinin ayrı sevgisi var kalbimin içinde.

Sosyal Medyada Paylaş
GÜLŞAH SERT