- Şehitkamil / Gaziantep
- +90 (342) 232 80 81
- info@cemiyet.com.tr
Birbirimizden güç ve ilham alıyoruz. Bu ay kapak konuklarımız Cansu ve Can Tuğsuz çifti… Çiltuğ Yönetim Kurulu Üyesi Can Tuğsuz ve zarif eşi Cansu Tuğsuz ile gerçekleştirdiğimiz röportaja çiftin 13 aylık oğulları Tuna da eşlik etti. Başarılı iş ve sosyal yaşantılarıyla tanıdığımız Tuğsuz çiftini evlerinde çocuklarıyla beraber fotoğraflamak ve güzel bir röportaj gerçekleştirmek bizim için de oldukça keyifliydi…
Kendinizi tanıtır mısınız?
Cansu T.: 1991 Gaziantep doğumluyum. Mimari dekoratif sanatlar ve dış ticaret mezunuyum. Eğitimimi tamamladıktan hemen sonra Antalya Arkeoloji Müzesinde çalışmaya başladım. Daha sonra Gaziantep’e döndüm ve Gaziantep Sanat Merkezinde de 4 yıl sergi koordinatörü olarak devam ettim şu anda oğlumu büyütmek için kısa süreliğine çalışma hayatına ara verdim.
Can T.: 1986 İstanbul doğumluyum. Gaziantep’te büyüdüm. İTÜ-SUNY Gemi Makineleri İşletme Mühendisliği mezunuyum. Üniversiteyi bitirdikten sonra iki sene İstanbul’da çalıştım, sonrasında Gaziantep’e döndüm. Ağır makine sanayi üzerine çalışmakta olan aile şirketimiz Çiltuğ’da çalışmaya başladım. Sivil toplumda ve siyasi partilerde aktif çalışarak ülkemize değer katmaya gayret ediyorum.
Can Bey; Cansu hanımla nasıl tanıştınız?
Sosyal medyada tanıştık. Ortak arkadaşlarımızla muazzam sohbetler yapıyorduk. Sonra özelden konuşmaya başladık, buluşma derken âşık olduk birbirimize.
Cansu Hanım evlilik sürecini paylaşır mısınız bizimle?
Ah nasıl bir heyecan, nasıl bir mutluluk, her güne farklı planlar, çeyiz, düğün, ev hazırlıkları, aile yemekleri hepsinde teker teker ufak streslere girdiğim ama şu anda inanılmaz özlediğim günler. Bende düşüncelerine önem verdiğim büyüklerimin bana dediği gibi evlenecek çiftlere söyleyeceğim her anın tadına varmaları. Zaten her şey kendiliğinden gelişiyor ve sonunda muhteşem bir anın içinde oluyorsunuz.
Evliliğin olmazsa olmazları nedir size göre?
Cansu T.: Her ilişkinin farklı bir dinamiği var ve benim için evliliğin tek olmazsa olmazı sevgidir.
Can T.: Karşılıklı saygı sevgi gibi klişelere girmeyelim, onlar malum zaten. Bence evlilik ve aile olmanın en önemli kısımlarından birisi aileni her şeyden korumak, birbirinin eksiklerini kapatıp birbirini daha iyi insanlara dönüştürmektir.
Tuna hayatınıza neler kattı?
Cansu T.: Sevgim ve şefkat duygum sınırlarını aşarak kat ve kat arttı. Hayata bakış açım onunla beraber genişledi, artık her şeye onun gözüyle de bakıyorum. Çok enteresan ama anne olunca olgunlaşma süreciniz yaşamınızdaki en üst noktaya ulaşmasıyla birlikte içinizdeki çocuğu da ortaya çıkartıyor. Söylenecek çok şey var ama Tuna’yla birlikte daha güçlü, bilgili, sabırlı ve şefkatli oldum.
Can T.: Tabii evimize ve ailemize inanılmaz bir neşe oldu Tuna. ‘Zamanında baba olunca anlarsın’ dedikleri şeyleri anlamaya başladım. Hayatta ayrı bir konuma geçiyor insan. Her yaptığım şeyde aklımın bir köşesinden yapacaklarımın Tuna’yı nasıl etkileyebileceğini düşünmeye başladım.
Tuna nasıl bir çocuk?
Cansu T.: Tuna henüz 13 aylık ama çok sosyal, hareketli, çevresindeki her detayla ilgilenen, bir annenin gözünden tabi ki müthiş bir çocuk :)
Can T.: Tuna bence biraz muzip, meraklı ve detaylara ilgili bir çocuk. Benim gibi başak burcu özelliklerini gösteriyor. Müziğe karşı ilgisi ve yeteneği olduğunu düşünüyorum.
Bir anne baba olarak Tuna’yı yetiştirirken onun eğitime, hayatına dair neleri önemsiyor, hedefliyorsunuz?
Cansu T.: Aslında bu tamamen Tuna’nın zamanla bize göstereceği bir yol. Hedefler tamamen onun yaşına gelişimine göre zaman zaman konulabilir. Çocukları yerine onun hangi spora, sanata, branşa yöneleceğine karar veren aileler, sonra çocukları başka bir hedefi istediğinde çocuklarını hedefsizlik ya da başarısızlık ile suçlarlar. Bana göre başarı kişilerin istedikleri, inandıkları şeye ulaşmasıdır. İyi bir yetişkin olması için çocukluğunu mutlu geçirmesini ve bizim tarafımızdan bilinçli bir şekilde farkındalığı yüksek, saygılı yetişmesini dilerim.