Bugün olsa yine aynı kararları alırdım

Geçmişte aldığı kararlardan hiç pişman olmadığını, her zaman kalbinin sesini dinlediğini ve yaşadığı her deneyimin kendisi için özel olduğunu anlatıyor Edibe Hür… Çocukluğunu, ilk gençlik yıllarını dolu dolu yaşadığını ve güzel anılar biriktirdiğini…

18 yaşındaki Edibe ile hala aynı kafadayım. Belirsizliği hiç sevmeyen, her ne pahasına olursa olsun net, özgür ruhlu… Doğma büyüme Gaziantepli birisi olarak şunu söylemeliyim ki, çocukluğum ve gençliğim çok güzel geçti. Sevgi ve neşe dolu bir ortamda hiyerarşik ama aynı zamanda demokrat bir ailede büyüdüm. 18 yaşımdayken üniversiteyi kazanmış olmama rağmen radikal bir kararla, eşimle nişanlanıp evlendim.

 18 yaşındaki Edibe’ye söyleyeceklerime gelirsek;

‘Hayat bir deneyimler yeridir. İçinde bulunduğumuz süreci her zaman her şekilde değerlendirmeliyiz. Yaşadığım her deneyim benim için çok özelmiş. Bugün olsa yine o en güzel yaşımda karşıma çıkan beyaz atlı prensim, sevgili eşimle evlenirdim. Ne mutlu bana ki, oğullarım Haluk ve Haldun, kızım Hale ve dünyalar tatlısı üç prenses torunumla çok mutluyum’…

Her zaman kalbimin sesini dinlerim, iç sesimle konuşurum hatta tartışırım bile. Ama ortak noktada, ‘yardımlaşma’ hassas olduğum konulardan biridir.

İllaki birilerinin hayatına dokunmalıyım… En büyük mutluluğu, huzuru bunda bulurum. Aileden gelme bir özelliğim bu, lise de dahil olmak üzere gücümün yettiği her dönemde, eğitim için gerek burs gerek farklı hususlarda yardımlaşmayı seven bir yapıya sahip oldum. Oldum olası sosyal biriyimdir. Her türlü ortamda mutlu olmasını bilirim.

 Moda- Tasarım – Çiçek mezunuyum. Bizim zamane kızları gibi el becerim oldukça fazladır. ‘Hayat boyu sadece matematik ve resim dersi olan bir okulda eğitim alacaksın’ deselerdi, ‘okurum’ derdim. Lisedeyken cumhuriyetin 50. yılı münasebeti ile bir defile düzenlenmişti. Gururla orada da görev almıştım. Tabii o zaman 45 kiloydum, şimdi tam iki katı kilodayım.

Şu anda dünyada eşi benzeri olmayan bu şehirde, Zeugma Lions Kulübü üyesi olarak yardımlaşmanın, paylaşmanın esas alındığı inanılmaz projeler yapıyoruz, büyük bir keyifle.

Seyahati çok severim, dünyanın birçok yerine kültürel geziler yaparım. Ve keyifli bir şekilde döndüğüm bu gezilerden sonra, ‘Allah’ıma bin şükür iyi ki Türküm, iyi ki Müslümanım’ derim daima.