- Şehitkamil / Gaziantep
- +90 (342) 232 80 81
- info@cemiyet.com.tr
Empati Sosyal Sorumluluk ve Eğitim Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Ceren Uğurluer, çok büyük bir felaketin yaralarını hep birlikte sarmaya çalıştığımız şu günlerde dayanışmaya ve kucaklaşmaya her zamankinden daha fazla ihtiyacımız olduğunu söyledi.
Deprem günü hızlı bir şekilde organize olan, depremzedelere yardım için seferber olan derneklerden biri de Empati Sosyal Sorumluluk ve Eğitim Derneğiydi. “Depremin olduğu 6 Şubat günü itibariyle evlatlarıma ve aileme güvenli bir ortam sağladıktan sonra sahaya indim” diyen Uğurluer, “Dernek üyelerimizle konuştuk ve hızlı bir şekilde herkesin temel ihtiyaçlarına odaklandık. Neydi bunlar? Çok ani şekilde birçoğumuz pijamalarımızla, terliklerimizle sokaktaydık. Dolayısıyla önce sıcak bir alan yaratmak, üşümeyi engelleyecek şeyler bulmak zorundaydık. Bağışçısı olduğumuz Şahinbey Empati İlkokuluna gittik. Bina çok şükür ki hasarsızdı, elektrik vardı. Tüm sınıfların klimasını açtık. Çoluk çocuk, yaşlı tüm ihtiyaç duyan insanları okulumuza yerleştirdik. Müdürümüz hızla hocalarımızdan, velilerimizden gönüllü bir ekibin kurulmasına yardım etti. Yerel tedarikçilerden battaniye, kışlık kıyafet, mont gibi satın almalarımızı yaptık. Temel gıda ve su temin ettik” diye konuştu. World Central Kitchen ile iş birliği yaptık İnsanların barınması ve ısınması dışında en temel ihtiyacı olan beslenmesini sağlamak için de girişimlerde bulunduklarını belirten Uğurluer, süreci şöyle anlattı: “Düşündüğümüz zaman o kadar büyük bir felaket ki herkesin bir ucundan tutması gerektiği sürekli kafamızda yankılanan sesti. Okulumuzun hemen yanı başında Seyr-i Vadi Restorana gittik. Restoranlarını kiralamak istedik. O kadar güzel insanlarla karşılaştık ki, ‘ihtiyaç devam edene kadar her şeyimizle yanınızdayız’ dediler. Hiç bir para kabul etmediler. Aş evi öykümüz öyle başladı. Bir anda Anadolu insanının çevikliği ile tencereler kaynamaya başladı. 13 yaşındaki Ahmet odun fırınında ekmekçi babasıyla yüzlerce ekmek yaptı. Öğretmen Hasan kollarını sıvadı. Yüreğini ortaya koyan Canan mutfağı ayağa kaldırdı. Günlerce binlerce aş dağıttık. Uluslararası organizasyonların dikkatini çekti bu mutfak. Herkes felakete rağmen devletinin yanında, hemşerisine yardım edebilmenin mutluluğu ile çalıştı. Analar soğan soydu, babalar tencere başına geçti, çocuklar resim yaptı. Şu anda dünyada savaş ve afet alanlarına iyi gıda üretmeyi düstur edinmiş World Central Kitchen ile iş birliği yaptık. Gaziantep Yardım Vakfı mekânı sağlıyor, bizler ihtiyaç duyan noktaların tespitini koordinatör yetki lilerimizle görüşerek belirliyoruz.”
2.000.000 aş dağıtımı gerçekleştirildi 6 Şubat itibariyle Empati Derneği vesilesi ile bugüne kadar sahada bulunan afetzedelere yaklaşık 2.000.000 aş dağıtımı gerçekleştirdiklerini belirten Uğurluer, “Tüm bunlar olurken Türkiye’nin dört bir yanından ayni yardımlar gelmeye başladı. Geniş bir depo alanı hazırladık. Gönüllülerimizle bir sistem kurduk. Gelen her yardım stoklarımıza girdi ve dağıtılacak ürünler tasnif edilerek, rota belirlenerek, gönüllü araçlarımızla ve sahada düzgün çalışan sivil toplum kuruluşları ile iş birliği yaparak hızla yerlerine ulaştı. Bu hızı aynı zamanda kriz masamızın sabahlara kadar gelen ihtiyaç taleplerini doğrudan arayarak, teyit ederek bizlere aktarmasına borçluyuz. Bugüne kadar yaklaşık 1.5 milyon parça ayni yardım doğru noktalara ulaştı. Bizlere ulaşan her bir parçanın takibini ve dağıtımına kefiliz şükürler olsun. Halen ayni yardımlara devam ediyoruz ancak bu konuyu artık daha proje bazlı ele alıyoruz. Mesela devlet lisesi pansiyonunda kalan evini kaybetmiş çocuklara giyim kiti hazırlamak gibi ya da afet sonrası Konya KYK yurtlarına yerleştirilmiş doğum yapacak anne adaylarına anne/bebek kitleri hazırlamak gibi. İnsani yardım ihtiyaçları da ilk gün gibi orta ve uzun vadede de devam etmek zorunda. Bu süreçte ilk günden bu yana devam eden oyuncak kampanyamız da çok güzel bir karşılık buldu. Afet bölgesinin tamamına çocuk dostu çadır ve konteynır alanlarına, kırsal köylere dağıtımımız devam ediyor” şeklinde konuştu. Biz Gaziantepliyiz, önce kendimizi ayağa kaldırır sonra çevremize emek veririz Bu sürecin dayanışmanın, iyi organize olmuş sivil toplum kuruluşlarının önemini tekrar hatırlattığını dile getiren Uğurluer, “Herkes en uzman olduğu konuda sahaya emek vermek mecburiyetinde. Bizim bundan sonraki süreçte çalışacağımız alan Psikososyal Destek ve Rehabilitasyon olacak. Bu konuda çok titiz ve çok dikkatli bir akademik bilim kurulumuz var. Afetten etkilenen her bireyin, sahada çalışan her yetkilinin birinci derece travması var ve bu desteğe ihtiyaç duyuyor. Umarım bir an önce bu adımları hayata geçirip, yaraların sarılmasına Valiliğimiz ve Büyükşehir Belediyemizle koordineli biçimde vesile olabiliriz. Geniş bir tabanın desteğini vererek (öğretmen/ebeveyn/saha çalışanı) çocuk ve ergenin iyilik halini hedeflemek istiyoruz. Biz Gaziantepliyiz, Kurtuluş Savaşımızda nasıl güney cephesi olarak omuz omuza verdiysek, şimdi de önce kendimizi ayağa kaldırır sonra çevremize emek veririz” ifadelerini kullandı. Hepimizin umut etmeye ihtiyacı var Ceren Uğurluer, son olarak şunları söyledi: “Depremden bu yana beni sarıp sarmalayan, cesaretlendiren, başta eşim ve oğullarıma, aileme, üyelerime ve ailelerine, gönüllülerimize teşekkür ediyorum. Bu süreçte şeffaf bir biçimde bizlerle iş birliği yürütmüş, omuz omuza çalışmamıza imkan sağlamış kurumlar nezdinde afet bölgemizde görev alan, ailelerini görmeden çalışan her bir kişiye teşekkür ederiz. Aynı zamanda hep üreten bir şehir olan Gaziantep’imizin sanayi kuruluşlarından esnafına, malıyla, canıyla, aklıyla sahada olan gönüllü hemşehrilerimize, bizlere güvenerek yardımlarını ve bağışlarını Gaziantep’imize ulaştıran bağışçılarımıza da minnetimi ifade etmek isterim. Her şeyden önce hepimizin umut etmeye ihtiyacı var. Dayanışma ile birlikte ayağa kalkmak ve kolektif bir iyileşme sürecine girmek en büyük temennim.
"Şu anda dünyada savaş ve afet alanlarına iyi gıda üretmeyi düstur edinmiş World Central Kitchen ile iş birliği yaptık. Gaziantep Yardım Vakfı mekânı sağlıyor, bizler ihtiyaç duyan noktaların tespitini koordinatör yetkililerimizle görüşerek belirliyoruz.”
"Gönüllülerimizle bir sistem kurduk. Gelen her yardım stoklarımıza girdi ve dağıtılacak ürünler tasnif edilerek, rota belirlenerek, gönüllü araçlarımızla ve sahada düzgün çalışan sivil toplum kuruluşları ile iş birliği yaparak hızla yerlerine ulaştı. Bu hızı aynı zamanda kriz masamızın sabahlara kadar gelen ihtiyaç taleplerini doğrudan arayarak, teyit ederek bizlere aktarmasına borçluyuz."
“Depremden bu yana beni sarıp sarmalayan, cesaretlendiren, başta eşim ve oğullarıma, aileme, üyelerime ve ailelerine, gönüllülerimize teşekkür ediyorum. Bu süreçte şeffaf bir biçimde bizlerle iş birliği yürütmüş, omuz omuza çalışmamıza imkan sağlamış kurumlar nezdinde afet bölgemizde görev alan, ailelerini görmeden çalışan her bir kişiye teşekkür ederiz."