Yükleniyor...

GAGİKAD:

30 Mart 2023

Gaziantep Girişimci İş Kadınları Derneği Başkanı Dr. Beril Özlem Leylek, “Aslanlar gibi aralıksız çalıştık, çalışıyoruz ve ihtiyaçlar bitene dek çalışacağız. Halkımızla kucaklaşmaya, her an, her dakika onların sesi, kalbi, evi, dostu, mutluluğu olmaya devam edeceğiz” dedi.

Ağır, yoğun ve büyük acılarla dolu deprem felaketinin ardından GAGİKAD kadınları olarak ilk dakikadan itibaren yüksek bir koordinasyon sağladıklarını söyleyen Dr. Beril Özlem Leylek, “Ailelerimizin, çalışanlarımızın can güvenliğini ve barınma sorununu çözdükten sonra depremin ikinci gününde acil tim ekibi kurduk ve sahaya çıktık. Telefon hatları izin verdiği ölçüde öncelikle şehrimiz ve halkımız için ulusal TV kanalları ile bağlantı kurduk. 4 büyük kanala bağlanarak canlı yayınla acil yardım talebinde bulunduk” dedi. Tıp doktoru olan ve aynı zamanda acil arama kurtarma konusunda eğitimli olan Dr. Leylek, şunları anlattı: “Eski AKUT üyesiyim. Daha önce de depremde bireysel olarak çalıştığım için yardımım olabileceği düşüncesiyle depremden 4 saat sonra evime girdim, en acil donanım için eşya aldım, Anneler Parkının oradaki yıkılan binanın enkazına gittim. Destek olabileceğimi söyleyerek enkaza çıkmak için bir mont istedim. O sırada A öğlen saatlerinde Elbistan merkezli 7,7’lik deprem oldu, enkaz etrafındaki halkın kaçması için elimden geleni yaparken karşı bina çöktü. O anları hayatım boyunca unutamayacağım, o toz bulutu, insanların çığlıkları halen kulağımda.”

Güvenilir, çalışkan ve şeffaf bir derneğiz

Dernek olarak depremzede vatandaşların ihtiyaçlarına yönelik hiç durmadan çalıştıklarını söyleyen Dr. Leylek, “İkinci günden itibaren bir kebapçı ustası bularak dükkânını açtırdık, ilk gün 500 adet ve sonraki günlerde gittikçe artan sayıda ekmek arası tavuk kebap dağıtmaya başladık. Elimizden geldiğince farklı bölgelerde çalıştık. Bir yandan da ulusal kanallara bağlanarak şehrin değişen acil ihtiyaçları konusunda yardım çağrılarımızı sürekli yineledik. Daha sonra Sayın Valimizin kıymetli eşleri Gülden Gül Hanım bir afet koordinasyon ekibi kurdu. Ben şahsım adına bir yandan orada, bir yandan da GAGİKAD olarak özerk çalıştım. Üyelerimiz insan üstü fedakarlıklar gösterdiler. Birlikte ağladık birlikte iyileştik. Aynı dönemde hızlı bir şekilde çadır alımı yapmak istedik fakat çadır yoktu. Tüm networkumu kullanarak çadır almayı başardım. Sonra içlerine elektrikli ocak, halı, battaniye, yatak, yorgan ve yastık da koyarak üyelerimle bizzat İslahiye ve Nurdağı’nın en ücra köylerine gittik. Köy evlerinin önüne iç donanımlarını da sağlayarak çadırlarımızı kurduk. Birkaç gün bununla uğraştık çünkü en acil ihtiyaç depremzedelerin barınmasıydı. Bu arada ilan gerektiren konular dışında hiç bir sosyal medya paylaşımı yapmadık. Bir ay sosyal medya yası koyduk. Bu sürecin sonunda yaptıklarımızı anlatan bir konuşma yaparak çalışmalarımızı anlattım. Zira bize destek veren ulusal ve uluslararası dostlarımız, büyük kuruluş ve dernekler ne yaptığımızı artık bilsin istedik. Güvenilir ve çalışkan bir dernek olarak şeffaflık prensiplerimiz nedeni ile çalışmalarımızı anlattık” diye konuştu.

GAGİKAD kadın ve çocuk konteynır mağazası kurduk

Valilik ile işbirliği yaparak dev bir çadır içine kreş kurduklarını anlatan Dr. Leylek, “Okul öncesi eğitim ve oyuncak desteği de vererek, 5 okul öncesi eğitimcimizle birlikte Nurdağı’na gittik. Çocuklarla yoğun zaman geçirerek onlara psikolojik destek verdik. Daha sonra derneğimizin ‘kadın ve çocuklara destek’ olma misyonuyla çok büyük alımlar yaparak; kadın alt ve üst çamaşırı, çorap, atlet, çocuk pijaması, kadın alt eşofman, baş örtüsü, kazak, kalın triko pantolon, hırka, mama, oyuncak, çocuk bezi, diş fırçası macun, ıslak mendil, halı ve kilim, saç tokası, sabun ve dezenfektan, el havlusu, kalın triko elbise envanterlerinden 1000’er adet oluşturarak en çok zarar gören Sakçagözü’ne GAGİKAD Kadın ve Çocuk Konteynır mağazası kurduk. Orayı depo olarak kullanarak hazırladığımız kadın ve çocuk paketlerini tüm Nurdağı ve İslahiye köylerine tek tek her yere ulaştırdık. Tam bir tarama gerçekleştirdik. Depomuzdaki ürünler azaldıkça tamamladık. Ayrıca her gün süt, kek, çikolata ile çocuklarımızı mutlu etmeye çalıştık. Üçer kişilik 7 ekiple sahayı tarayıp bitirdik ve kadın çocuk adına gerekli ihtiyaçları giderdik. Depo olarak aldığımız konteynır kullanılmış eski ve ev olamayacak durumda idi. Sayın Valimiz destek oldu, atıl bir konteynırı depo olarak bize sağladı. İstediğimiz bölgeye taşıttık ve ciddi bir temizlik ve hijyen sonrası depomuzu oluşturduk” dedi.

GAGİ HOME - geri dönüşüm projesini hayata geçirdik

Bölgede 10 gün çalıştıktan ve ihtiyaçları giderdikten sonra GAGİ HOME-geri dönüşüm projesini hayata geçirdiklerini belirten Dr. Leylek, şunları anlattı: “Kalabalık üye grubumuz, ustalarımız ve gönüllü destekçilerimizle atıl durumdaki konteynırları tamir ettik, boyadık, tüm banyo aksamını değiştirdik, baştan aşağı rejenere ettik. Yatak, mutfak, banyo gibi tüm ihtiyaçlarını tam donanımlı şekilde sağlayarak sevimli bir eve dönüştürdük. Hatta bahçe yaptık. Eşini kaybeden, iki çocuğu ile evsiz kalan ve annesine bakmak zorunda olan bir kadınımıza yuva olması için İçerisu Köyüne vinçle götürdük. Kaymakamlarımızın desteğiyle bu ilk GAGİ HOME evimizi Afad belgesi ile teslim ettik. Sonrasında Sırbistan’dan 200 m2’lik çadırımızı gemi ile getirttik, İskenderun Limanına indirterek özel kamyonla Nurdağı merkeze ulaştırdık. Uzun emekler ile iki gün süren hummalı çalışmalar sonucunda çadırımızı çok şükür kurmayı başardık. Şimdi iç donanımı için uğraşacağız, inşallah onu da başarırız.”

Amacımız kadınların iyi şartlarda yaşaması

Deprem öncesinde bu yıl 8 Mart’ta GAGİKAD’ın15.kuruluş yıldönümü için büyük bir etkinlik planladıklarını anlatan Dr. Leylek, “Yıldönümümüz için büyük hayallerimiz vardı deprem öncesi. Dev bir ulusal kadın konferansı yapacak ve ülkemizde aktif, dinamik, ses getiren çalışmalar yapan yaklaşık 300 kadın STK başkanımızı Gaziantep’te ağırlayacaktık. Kadın gücünü bir araya getirerek kadın örgütlenmesini ulusal çapta gerçekleştirmekti amacımız. Trabzon’dan Denizli’ye, Edirne’den Kars’a kadın başkanlarımız ile örgütlenmek ve kadın menfaatine olacak konularda bir mutabakat dahilinde kararlar alarak kadının ülkemizdeki gasp edilen haklarını, ekonomiden hukuka masaya yatıracaktık. Projenin sonucunda amacımız tüm ülke kadınlarını bir program dahilinde, her şehirde aynı kronolojik yolda geliştirmek, eğitmek, her şehrin öncü dernek başkanlarını bir araya getirerek ortak programda adımlar atmaktı. Biliyorsunuz biz genelde hiç yapılmamış projeleri hayata geçirdik, öncül ve yol açıcı görevler üstlendik şehrimizde kadınlar adına. Görüşmeler başlamış, ana hatlar oluşmuş, bütçe ve kaynak hazırlanmıştı. Maalesef bir felaketin içinde yaşam mücadelesi vermek zorunda kaldık.

Böyle olunca 8 Mart’ta depremzede kadınlarımız ile birlikte olarak, onlara hizmet ederek ihtiyaçlarını gidermeye çalıştık. Onlara kuaför götürdük, saç taraması yapıp ilaç ve hijyen desteği ile saçlarını kestik, bakımlarını yaptık, kremler götürdük, iç çamaşırları ve yeni kıyafetler sağladık, çiçeklerle süsledik çadırlarını. Birlikte çay içtik, dinledik hepsini tek tek… Sonra köy kadınlarımızdan bir komisyon oluşturduk, bölgedeki kadın ihtiyaçlarını belirleyip direk bana iletmesi için içlerinden lider seçtik… Onlara daha iyi yaşam hakları için mücadele ediyoruz. En son çamaşır makinesi istediler, tüm bunların dışında bireysel çok ciddi talepleri yerine getirdik, bu dönemde işsiz kalan kızlarımızı, kadınlarımızı yeniden iş sahibi yapmaya çalıştık, anlayacağınız her alanda yanlarında olmaya çalışıyoruz. Ama inşallah ulusal kadın başkanlar projemi yeni görevim layık görülürse, çok daha güçlü şekilde yapacağım. Bugüne dek hayatım boyunca tüm projelerimde kadınları ve genç kızlarımızı hedef alarak dernekten önce de tek başıma başarmıştım. Elbette dernekle ve çalışma arkadaşlarımızla da çok daha kapsamlı ve güç birliğinde büyük projeler gerçekleştirerek şehirde kadınlar adına önemli birleştirici eğitici çalışmalar icra ettik” diye konuştu.

İlk günden beri kendimizi halkımıza adadık

Ramazan ayının yardımlaşmak için önemli bir vesile olduğunu anımsatan Dr. Leylek, şunları kaydetti: “Bölgede maalesef ihtiyaç hiç bitmiyor ve bitmeyecek. Sadece kahvaltılıktan oluşan koliler hazırlatıyoruz. Sanırım ilk partide 2500 adet dağıtacağız. Duruma göre bakıp ilerleyen günlerde elimizden geldiğince değişen ihtiyaçları tespit edip çalışmalarımıza devam edeceğiz. Biliyor musunuz bölgede bütün köyler, her hane bizi adımızla tanıyor, kucaklıyor, çaylarımızı hazırlıyor. Biz artık hangi hanede kim oturuyor biliyoruz, özelikle ücra İslâhiye köylerinde bizi bekleyen kadınlar, çocuklar var. İlk günden beri çalışarak, kendi acılarımızı ve perişanlığımızı bir kenara koyarak, kendimizi halkımıza adadık. Öncelikle GAGİKAD’ın oluşturduğu şeffaf çalışma prensipleri, çalışkanlığı ve birebir her desteği eliyle sahaya taşıma özelliğini bilerek bizlere destek veren tüm gönül dostlarımıza teşekkür ediyorum. Emek, bağış ve envanter desteği ile yanımızda olan, çalışan dostlarımıza ayrıca teşekkür ediyorum. Ama elbette en çok aslan GAGİKAD kadınlarıma teşekkür ediyorum. Bizler kadın gücünün temsiliyiz. Yoktan var eden olmaz denileni olduran yapımızla, mücadeleden hedefe ulaşana kadar asla vazgeçmeyiz. Bu süreçte kalplerimiz halkımız ile birleşti, sarıldık, ağladık, çay içtik, sonra yine ağladık. Köylerdeki kaç amcayla dertleştik, kaç çocuğa dokunduk, kaç kadının saçını okşadık bilemiyorum. Bildiğim tek şey şu, çok yoruluyoruz ancak sahada çalışmak çok değerliydi. Aslanlar gibi aralıksız çalıştık, çalışıyoruz ve ihtiyaçlar bitene dek çalışacağız. Halkımızla kucaklaşmaya, her an, her dakika onların sesi, kalbi, evi, dostu, mutluluğu olmaya devam edeceğiz.”

Sosyal Medyada Paylaş
GÜLŞAH SERT