Her şey olması gerektiği zamanda oluyor

Süper gücü olsa, bunu herkesin kendisini ve bilinç dışını keşfetmesi için kullanacağını söylüyor Nur Karapınar. Hayatında ‘keşke’lere yer olmadığını ifade eden Karapınar, sonsuza kadar yaşlanmayacak olsa bu yaşın, kendisini keşfettiği 33. yaşı olmasını isteyeceğini dile getiriyor.

Şimdiye kadar aldığınız en iyi tavsiye nedir? Kimden?

En iyi tavsiye, daha doğrusu öğreti, eğitimlerini aldığım Nevşah Fidan Karamehmet’ten, “Yaşanan her durum nötrdür.” Yaşananlar bizim beklentilerimize uygun gerçekleştiğinde iyi, beklentilerimizle uyuşmayıp bize olumsuz duygular yaşattığında kötü olarak algılarız. Aslında ‘Ol’an hem iyidir hem kötü. Kötü zannettiğim bir şey yaşadığımda, kendimi karanlıkta hissettiğimde hemen, ‘bu durumun aydınlığını görmeyi seçtim’ diyerek yönümü değiştiriyorum. Bu bana yaşamı akışta ve teslimiyetle yaşamayı öğretti.

100 yıl sonra açılacak bir zarfa neler yazmak isterdiniz?

100 yıl sonra asla hatırlanmayacak biri de olabilirsin; deneyimin, öğretilerin ve yaptığın mentörlüklerle birçok insanın hayatında iz bırakan biri de… Önce bunu seç. Sıradan bir hayat yaşamak mı istiyorsun? Sıra dışı, çevrene ve kolektife katkı sağlayan bir yaşam mı? Kendini gerçekleştiren bir yaşam mı yoksa başkalarının senden beklentilerini karşılayan bir yaşam deneyimi mi? Bunların kararını vererek başla yolculuğuna. Bu yolculuk yalnızca sana ait. Bilinçli ve bilinç dışı seçimlerini fark ederek yaşa.

Dünyanın 8. harikasını siz seçecek olsaydınız, bu ne olurdu?

Belki bugüne kadar verilen en ilginç cevap olacak ama harika bir şey görmek için kilometreler gitmeye gerek yok. Evin içinde, bir aynada gördüğüm ve 8. harika diye cevaplayacağım yanıt, “insan tasarımı”. Muazzam bir haberleşme sistemi ve bağlantısallık. Milyonlarca hücre ve güçlü bir sinyalizasyon sistemi, çok katmanlılık. Harika olanı dışarıda, bizim dışımızdaki bir yerde arama isteği bile benim için yabancı. Harika olan insan tasarımı…

Süper gücünüz olsa, ne olmasını isterdiniz?

Herkesin kendini ve bilinç dışını keşfetmesini ‘Ol’anı ve akışı okumasını idrak edebilmesini çok isterdim.

Eğer sihirli bir küre merak ettiğiniz her şeyi cevaplıyor olsaydı, öğrenmek isteyeceğiniz tek şey ne olurdu?

Yaşama geliş amacımı en üst versiyonumla gerçekleştirmem için neler mümkün?

‘Keşke şu dönemde yaşasaydım’ dediğiniz bir zaman dili var mı? Ya da böyle bir hakkınız olsa hangi dönemi seçerdiniz?

Hayatımda keşke kelimesini çıkarmaya çalıştığımı bu soruyu cevaplarken zorlandığımda fark ettim. Sanırım her şey olması gerektiği zamanda oluyor anlayışını tamamen benimsemişim. Dünyaya geldiğim zaman benim için en ideal ve doğru zamanmış. Yaşadığım dönem benim için en güzel olanıymış.

Şu anda hayatta olmayan hangi ünlü ya da büyük kişilikle karşılaşmak isterdiniz? Ona ne sorardınız?

Psikoloji ve psikanalizin babası olarak anılan Freud ile karşılaşmak ve  ‘İnsanın kendi bilinç dışını en hızlı ve kolay şekilde keşfetmesi nasıl mümkündür?’ diye sormak isterdim. Bunun şimdiki cevabı uzun soluklu terapiler veya doğru ruhsal çalışmalar olsa da bir kişinin yaşamı boyunca bilinç dışı kaydın tamamını keşfedip keşfedemediği merakımı gidermek isterdim.

Geçmiş ya da gelecekte herhangi bir olaya şahitlik edebilecek olsanız, hangi olayı seçerdiniz?

İnsanların enerji bedenleri ve diğer tüm katmanlarını somut olarak gördükleri ve artık yoruma yer vermeyecek şekilde hakikati gördükleri bir döneme şahitlik etmek isterdim.

Sonsuza kadar yaşlanmayacak olsanız, hangi yaşta kalmayı tercih ederdiniz? Neden?

Hiç düşünmeden cevaplayabilirim ki kendimi keşfettiğim, fark ettiğim ve uyanışımın gerçekleştiği 33. yaşım. Hem fiziksel olarak genç ve dinç hem yaşanmışlık olarak olgun ve bilinç olarak yüksek bir yaş.

İnsanlığın üzerinde düşünüp düzeltmesi gereken bu dünyadaki en büyük sorun nedir?

En büyük sorun kendimizi, nefesimizi fark etmeyişimiz. Doğduğumuzda nefesimiz çok sağlıklı ve akışta fakat sonrasında bozulunca zihin devreye giriyor ya da tam tersi zihin devreye girince nefesimiz bozuluyor. Nefesimiz değişirse bilincimiz yükselir, saf bilinç haline bile dönebiliriz ve dünya ahenkle, sevgiyle, neşeyle ve coşkuyla akan bir yer olur. Bunun düzelmesini istediğim için ben de bu şifanın aracısı olmayı, sorumluk alıp nefes koçluğu yapmayı seçtim.