Seyahat ruhumun gıdası

Seyahatlerinde önceliğinin konfor olduğunu söyleyen Gökçe Yetkin Özkeçeci, tatillerinin planlı olduğunu ve gitmeden önce tüm detayları araştırdığını anlatıyor. Farklı kültürleri tanımaktan keyif aldığını söyleyen Özkeçeci, seyahatleri arasında en çok Amsterdam ve Dubai’den etkilendiğini ve Londra’da ise kendisini evinde gibi hissettiğini ifade ediyor.

En unutulmaz seyahatiniz nereye ve neden?

Gezdiğim birçok güzel yer var ama en unutulmazlarından ikisi Amsterdam ve Dubai. Amsterdam, sakin akan kanalları, rengârenk evleri ve bisiklet sesleriyle adeta zamanın yavaş aktığı, huzurlu bir şehir… Baharda lalelerin arasında dolaşmak unutulmaz bir deneyimdi. Öte yandan Dubai ise çocuklarla rahat ettiğimiz, aileye uygun eğlence seçenekleri ve konforlu ortamıyla bizim için özel bir destinasyon oldu.

Bavulunuzda mutlaka yer alan üç şey nedir?

Dermatolog olarak olmazsa olmazım güneş kremi, rahat bir elbise ve ayağımı yormayan ayakkabılar. Seyahat ederken hem konforlu hissetmek hem de cildimi korumak benim için önemli. Uzun yürüyüşlerde rahat ayakkabılar, spontane planlar için ise şık ama konforlu bir elbise kurtarıcı oluyor.

Yalnız seyahat mi, kalabalık mı?

Her seyahatin tadı başka ama aileyle ya da arkadaşlarla yapılan tatillerin yeri ayrı. Birlikte keşfetmek, anılar biriktirmek, aynı manzaraya birlikte hayran kalmak gerçekten çok keyifli. Kalabalık olunca hem daha çok gülüyorsunuz hem de her an daha anlamlı hale geliyor.

Tatil planlarınızı spontane mi yaparsınız yoksa detaylı mı?

Çalıştığım için genelde planlı olmak zorundayım. Tatil günlerim sınırlı olduğu için zamanı en verimli şekilde kullanmaya çalışıyorum. Uçak bileti, konaklama, gezilecek yerler gibi detayları önceden planlayınca seyahatte kafam daha rahat oluyor, ancak planın içinde küçük sürprizlere de yer bırakmayı seviyorum.

Yurt dışı mı, Türkiye mi?

İkisi de! Ama yurt dışında farklı kültürleri tanımak bana her zaman yeni bir pencere açıyor.

Yeni bir şehri keşfederken ilk ne yaparsınız?

Genelde gitmeden önce görmek istediğim yerleri araştırırım. İlk gün o yerlere gidip, çevreyi tanımaya çalışırım. Özellikle yerel pazarlar, sokak lezzetleri ya da mimarisiyle öne çıkan bölgeler ilgimi çeker. Önce bir şehri anlamak, sonra keyfini çıkarmak daha iyi geliyor bana.

Şimdi tek yön bir bilet alsanız nereye giderdiniz?

Viyana’ya. Sanatı, mimarisi ve sakin yaşam tarzıyla beni çok etkiliyor. Hem keşfedecek çok şey var hem de huzur dolu bir şehir. Uzun yürüyüşler, kahve molaları ve klasik müzik eşliğinde bir yaşam hayal gibi geliyor.

Seyahatte konfor mu, macera mı?

İki çocuklu olunca tabii ki önceliğimiz konfor oluyor. Macera da güzel ama ailece seyahat ederken rahatlık ve pratiklik her şeyden önce geliyor. Böylece çocuklar da biz de yolculuğun tadını çıkarabiliyoruz.

Gezdiğiniz bir yerde kendinizi evinizde hissettiniz mi?

Evet, Londra’da kendimi çok evimde hissettim. Kalabalık ve koşturmacanın içinde bile sıcaklık var. Parklarında yürürken, sokak kafelerinde otururken sanki uzun zamandır oradaymışım gibi rahat ve huzurluydum. Şehir bana tanıdık ve samimi geldi.

Hayalinizdeki emeklilik destinasyonu neresi?

Aslında tek bir yer hayalim yok, eşimle birlikte dünya üzerinde birçok destinasyonu gezmek isteriz. Bizim için her yeni şehir farklı bir macera ve huzur demek. Emeklilikte zamanımızı sevdiğimiz yerlerde, birlikte keşfederek geçirmek en büyük dileğimiz.

Sosyal Medyada Paylaş

GÜLŞAH SERT