Yükleniyor...

Kadınların gizli hastalığı ‘yumurtalık varisi

10 Ağustos 2023

Hayalindeki mesleği yaptığını söyleyen Kalp ve Damar Cerrahisi Uzmanı Opr. Dr. Altay Nihat Acar, kendisini damar cerrahisinde kapalı ve açık en güncel yöntemler ve tedavileri konusunda geliştirmeye adamış bir hekim. Varis ve güncel tedavileri hakkında bilgi veren Opr. Dr. Acar, söyleşimizde ‘kadınların gizli hastalığı’ olarak bilinen yumurtalık varisine dikkat çekti.

Hayat görüşünü, “Har zaman daha iyisi için çabala” olarak tanımlıyor Opr. Dr. Altay Nihat Acar… Sağlık sektörünün teknolojik gelişmelerle sürekli güncellendiğini, kendisini de bu güncel gelişmeler ışığında sürekli geliştirdiğini, araştırma yapmayı sevdiğini söyleyen Opr. Dr. Acar, kendisini şu cümlelerle anlatıyor: “1986 yılının Ekim ayında Ankara’da dünyaya geldim. Gerek annem ve babamın görevi gerekse de kendi eğitimim ve mesleğim nedeniyle sırasıyla Erzurum, Antakya, İzmir, Edirne, Çanakkale, Isparta, Kilis ve son olarak kendi isteğimle Gaziantep’te yaşama fırsatı buldum. Evli ve bir çocuk babasıyım. Hayat görüşümü Latince bir özdeyiş olan “Semper ad meliora” olarak özetleyebilirim. ‘Her zaman daha iyisi için çabala’ anlamına gelen bu özdeyiş esasen hayatımın tüm alanlarında geçerli. Tabii bu şekilde sürekli gelişim, ilerleme ve çabayla yaşamanın yorucu olduğu bir gerçek. Mutlu yorgunluklardan aslında keyif bile aldığım söylenebilir. Bu yorgunluklarla başa çıkmamda en büyük destekçim kendisi de genel cerrah olan eşim. İşten eve yorgun dönsek de eve geldiğimizde oğlumuzla geçirdiğimiz zamanlar günün en keyifli kısmı diyebiliriz. Günümüzde özellikle sağlıkla ilgileniyorsanız 5-10 sene öncenin hatta güncellendiyse evvel senenin bilgileriyle bile tedavi uygulamak gibi bir şansımız yok. Gelişmeler çok hızlı yaşanıyor ve hastalarımıza dünya standardı ve vizyonunda bir tedavi sunmak zorundayız diye düşünüyorum. Bu nedenle ailem ve işimden arda kalan zamanda kişisel ve mesleki gelişimim için son yayınları, yeni tedavileri ve sonuçlarını takip ederek geçiriyorum. Sanat, müzik ve yemek yapmak başlıca hobilerim.”

 

HAYALİM OLAN MESLEĞİ YAPIYORUM

Cerrah olmayı hayal ettiğini ve bu doğrultuda çalıştığını ifade eden Opr. Dr. Acar, “Aslında şu anda ifa ettiğim mesleğim hayalimin gerçekleşmesi diyebiliriz. Orta ve lise eğitimimi İzmir Bornova Anadolu Lisesi İngilizce bölümünde tamamladıktan sonra cerrah olma hayalimi gerçekleştirmek üzere Trakya Üniversitesi Tıp Fakültesini bitirdim. Üniversite 2. sınıfta, beni çok etkileyen damar cerrahisi alanında Avrupa’da nasıl uygulamalar yapıldığını görmek adına staj değişim programı ile kalp cerrahisi ve damar cerrahisini ayrı branşlar olarak düzenlemiş olan Polonya’ya gittim. Oradaki cerrahların da belirttiği gibi kardiyovasküler cerrahi uçsuz bucaksız bir bölüm ve her alanın yeniliklerini takip etmek bir yerde imkansız olacağından bir alana daha çok eğilmenin doğru olduğu fikrini benimsedim. Türkiye’de en etkin çalışan, kapalı ve açık damar ameliyatlarının en sık yapıldığı merkezlerden biri olan Isparta Süleyman Demirel Üniversitesi Kalp ve Damar Cerrahisi Bölümünde uzmanlık eğitimimi tamamladım. Neredeyse tüm boş vakitlerimi de damar cerrahisinde kapalı ve açık en güncel yöntemler ve tedaviler konusunda kendimi geliştirmeye ayırdım. Kilis’e mecburi hizmetim esnasında, pandemi döneminde gerek pandemi yoğun bakımda gerek damar cerrahisi alanında birçok başarılı ameliyata imza attım. Ayrıca acil kalp cerrahisi, damar yaralanma, ateşli silah, kesici delici alet yaralanması gibi birçok acil ameliyatı da gerçekleştirdim. Hastalarıma daha etkin, kaliteli ve yenilikçi tedavileri sunabilmek ve yeterli vakit ayırabilmek adına Liv Hospital Gaziantep’te mesleğime devam etme kararı aldım ve hala orada hizmet vermekteyim” diye konuştu.

 

VARİSİN ALTTA YATAN ETKENLERİ BELİRLENMELİ

“Temel olarak damar hastalıklarında önemli olan husus; bu ister atardamar ister toplardamar ister lenf damarı hastalığı olsun altta yatan nedenin belirlenmesi ve öncelikle bu nedenin ortadan kaldırılmasıdır” ifadelerini kullanan Opr. Dr. Acar, şunları kaydetti: “ Varis; her şeyden önce ne yazık ki ciddi genetik geçiş gösteren bir hastalık olup anne veya babasından birinde varis hastalığı olan kadınların yüzde 64’ü erkeklerin ise yüzde 25’inde görülmektedir. Anne ve babasının ikisinde birden hastalık mevcut ise bu sıklık cinsiyetten bağımsız olarak yüzde 90’lara çıkmaktadır. Bu nedenle öncelikle ailesinde varis hastalığı olanları takibe almak, hastalık gelişmeden gerekli önlemleri almak ve hastalık gelişirse de etkin tedaviyi altta yatan nedenleri saptayarak uygulamak önem arz etmektedir.

Varisin ne olduğuna dair birçok açıklama yapılmış olduğu için ben hastalığı tıbbi terimler ile değil bir benzetme yaparak tarif etmeyi tercih ediyorum. Damarlarımız temel olarak vücuda kan yani can taşıyan borular sistemi olduğundan bu benzetmeyi yapıyorum.

“Bir gün eve geldiniz ve baktınız ki duvarınızda rutubet, nem mevcut, duvar kâğıdınız kabarmış, duvarda bir sıvı teması var. İşte bu bacağınızda dışarıdan görünen kırmızı örümcek ağı gibi, kıvrımlı yeşil veya boğum boğum olmuş damarlar. Eve bir usta çağırdınız ve usta, ‘hemen alçı sıva ve duvar kağıdı yapalım’ dedi. İzin vermezsiniz. Çünkü bu suyun nereden geldiğinin tespit edilmesi gerektiğini bilirsiniz ki artık duvarlardaki su kaçakları bile ultrason ile değerlendiriliyor. Diyelim ki duvar içinden geçen boruda bir çatlak mevcut ve su kaçırıyor. Bu boruyu da tedavi etmeden önce genel bir basınç artışı var mı değerlendirilmeli yoksa onarılan boru başka bir kısımdan patlak verecektir. Bu nedenle de eğer basınç artışı bulguları varsa bunlar bulunduğunuz katın ana borusunun değerlendirilmesiyle mümkündür. Yani eğer bacağın içinde dışarıdan görülmeyen damarlarınızda bir işlev bozukluğu, bir kaçak, bir yetmezlik mevcutsa öncelik bu durumun düzeltilmesidir.”

 

VARİS KESİN TEDAVİSİ OLAN BİR HASTALIKTIR

“Altta yatan durum tam olarak anlaşılıp tedavi edildiğinde varis gelişmiş olan damarın tedavisi gayet başarılıdır” diyen Opr. Dr. Acar, “Kişisel deneyimimde tedavi edilen damarda tekrar oranı 1/1000 civarındadır. Ancak tabii ki uygulanan tedavi genetik bir tedavi olmadığından diğer damarlarınızda varis oluşum riski mevcuttur. Ben hastalarıma bu durumdan nasıl korunabilecekleri konusunda kişiye özel önerilerde bulunarak bilgilendirme yapıyorum. Tabii en büyük risk; altta yatan, karın içerisinde bir damar problemi varken varislere tedavi girişiminde bulunmak. Ancak hastada örneğin ‘Pelvik konjesyon sendromu’ olarak adlandırılan “kadınların gizli hastalığı” veya “yumurtalık varisi” durumu mevcutsa, bu bulgular sorgulanmadan ve gerekiyorsa tetkik yapılmadan uygulanan tedavinin tekrar etmesi ne yazık ki mümkündür. Tabi hastaların başvurudan önce varis hastalığına neden olan uzun süre ayakta veya oturarak çalışmak, doğum yapmış olmak, ağır kaldırmak gibi durumların tekrar gerçekleşmeyeceği düşünülürse tekrar ihtimali de azalmaktadır. Tedavi yöntemlerine gelince; eskiden açık olarak yapılan ameliyat yöntemini şu an kapalı olarak üç dakika süren zamk tedavisi ile uygun olan hastalarda gerçekleştirmekteyim. Tedaviden sonra hastalar direkt olarak günlük hayatlarına devam edebilmektedirler” açıklamasında bulundu. 

 

KADINLARIN GİZLİ HASTALIĞI

Opr. Dr. Acar, “Pelvis yani leğen kemiği iç bölgesinde toplardamarların varisli genişlemesine veya bası gelişmesine bağlı olarak genişlemeleriyle gözlenen bir durum olan “‘Pelvik konjesyon sendromu’ hakkında şunları söyledi: “Uzun süreli karın ağrısı şikayeti ile gelen her 10 hastadan birinde bu durum mevcuttur ancak ekseriyetle tanı koyulamamaktadır. 18-50 yaş arasındaki kadınlarda görülme sıklığı yüzde 2 ile yüzde 24 arasında değişmekte ve hastalar bu bulgular nedeniyle sıklıkla kadın hastalıkları ve doğum uzmanlarına başvurmaktadırlar. Özellikle ayakta durmayla alt karın ve kasıklarda artan ağrı, cinsel münasebet sonrasında düzenli olarak ağrı mevcudiyeti, özellikle regl dönemlerinde bacak ve kasık ağrılarının şiddetlenmesi, genital bölge veya kasıkta normal dışı varisli damarlar en sık bulgular arasında. Bu durumlar mevcutsa karın içi ve genital bölgelerdeki damarların değerlendirilmesi açısından MR venografi veya BT venografi, Doppler ultrasonografi gibi tetkikler istenip akabinde bu hastalık mevcutsa anjiyografik olarak tedavisinin gerçekleştirilmesi ve varis buna bağlı gelişmiş ise varis tedavisinin bu tedaviler uygulanmadan yapılmaması gerekmektedir.”

 

VARİS TEDAVİSİNDE ÇORAP VE İLAÇLARIN YERİ

Varis tedavisinde çorap ve ilaç kullanımıyla tedavi yapılamadığını belirten Opr. Dr. Acar, “Venöz yetmezlik tedavisinde kompresyon çorapları ve venotonik adı verilen ilaçlar sadece tedaviye yardımcı yöntemlerdir. Kompresyon çorapları bazen hiç varisi olmayan kişilere bile belirli zamanlarda önerdiğimiz, varisi tedavi etmekten ziyade varis oluşumunu yavaşlatmaktadır. Mesela uzun ameliyatlara girdiğim dönemlerde, uzun yolculuklarda ve uçak yolculuklarında bizzat kompresyon çorabı giyerim. Ancak varis çoraplarının gözlük gibi sadece kullandığımız süre boyunca etki ettiğini ve tedavi etmediğini unutmamamız gerekir. Ayrıca tekrar vurgulamak isterim ki varis tedavisi artık varis çorabını uzun süre giymekten daha kolay bir yöntemle gerçekleşebiliyor” dedi.

 

DAMAR CERRAHİSİNİN İLGİLENDİĞİ ALANLAR

Damar cerrahisi alanına giren hastalıklar hakkında bilgi veren Opr. Dr. Acar, “Atardamar tıkanıklıkları, toplardamar tıkanıklıkları, akciğer pıhtısı, diyaliz hastalarının diyalize girme yollarının oluşturulması (kateter, fistül gibi), kemoterapi alan hastaların port kateterinin yerleştirilmesi, damar bozuklukları (hemanjiyom, a-v malformasyon gibi), ayaktaki yaralar temel olarak damar cerrahisinin ilgilendiği alanlar arasında. Bazı hastalıklar birden fazla bölümün kesişim alanında olabiliyor ve bazı hastalıklarda ise birden çok bölümün beraber tedavi uygulaması gerekiyor” diye konuştu.

 

HASTALARA BİR MESAJ KADAR YAKINIM

Hastaların aklında soru işareti oluştuğu durumda bana “op.dr.altay.nihat.acar” instagram hesabımdan mesaj ile ulaşabilirler. Tabii ki tedavi önerisinde bulunmak muayene etmeden mümkün değil; hem tıbben, hem yasal olarak, hem de gözden bir şey kaçtığı takdirde hastanın zarar görme ihtimali nedeniyle. Herkese sağlıklı damarlar ve sağlıklı günler dilerim.

 

 

Sosyal Medyada Paylaş
GÜLŞAH SERT
Ekli Görseller