- Şehitkamil / Gaziantep
- +90 (342) 232 80 81
- info@cemiyet.com.tr
Geçtiğimiz Mart ayının ‘Ulusal Kolorektal Kanser Farkındalık Ayı’ olduğunu belirten Opr. Dr. Ayfer Şen Acar, kolorektal kanserin batılı toplumlarda, kadın ve erkeklerde ikinci sıklıkta görüldüğünü kaydetti. Opr. Acar, hastalığın tanı ve teşhisinde yapılacak testlerin önemine ve zamanlamasına değindi.
Kolorektal’in kolon ve rektum kelimelerinden oluştuğunu belirten Opr. Dr. Ayfer Şen Acar, “Kolon yani kalın bağırsak, sindirim sisteminin son 150 cm’lik kısmıdır. Rektum ise bu 150 cm’lik bağırsağın son 15 cm’lik kısmını oluşturmaktadır. Anatomik olarak bu bölgelerden gelişen kanserlere kolorektal kanser denmektedir. Eğer kanser kolonda gelişirse kolon kanseri, rektumda gelişirse rektum kanseri olarak isimlendirilmektedir” dedi.
Kanserlerin meydana gelişi
“İnsan vücudundaki en küçük yapı birimi olan, sağlıklı yaşamayı ve gelişmeyi sağlayan hücreler, bir program dahilinde bölünür, çoğalır, yaşlanır ve ölürler” diyen Opr. Dr. Ayfer Şen Acar, “Günümüzde hücre bölünmesinin ortadan kaldırılmasını kontrol eden mekanizmalarda çeşitli nedenler ile meydana gelen bozulma sonucunda, yaşlanan hücrelerin ölmemesi ya da ortaya çıkan kontrolsüz çoğalmanın kansere neden olduğu düşünülmektedir. Kolon ve rektumdaki hücrelerde kontrolsüz çoğalma da kolorektal kansere neden olabilmektedir. Kolorektal kanserlerin çoğu ‘premalign’ yani kanser öncülü olarak düşünülen polip zemininden gelişmektedir. Polipler kolon ve rektumun iç yüzeyini döşeyen hücrelerden oluşurlar ve genellikle yakınmaya neden olmazlar ancak çok büyük ya da kanserleşme eğilimi gösterirlerse çeşitli şikâyetler ortaya çıkabilir” diye konuştu.
Kolorektal kanser sık görülür
Kolorektal kanserin batılı toplumlarda, kadın ve erkeklerde ikinci sıklıkta görüldüğünü kaydeden Opr. Dr. Ayfer Şen Acar, “Görülme sıklığı yaş ile birlikte artar ve ailesinde kolorektal kanser olmayan, yani normal risk taşıyan bireylerin ömürleri boyunca bu hastalığa yakalanma olasılığı ortalama yüzde 5 civarındadır. Ailesinde kolorektal kanser hastası olanlarda, ailesel polipozis sendromlarında, ülseratif kolit ve Crohn hastalığı olanlarda kolorektal kanser görülme riski ne yazık ki daha fazladır” dedi.
Kolorektal kanser hastalarında görülen şikâyetler
Opr. Dr. Ayfer Şen Acar, nedeni tam anlaşılamayan karın ağrısı, bağırsak alışkanlıklarında değişiklik (kabızlık, ishal gibi), makattan kanama, dışkının şekil değiştirmesi (kalem şeklinde dışkı), kansızlık, kilo kaybı, bulantı ve kusmanın en sık görülen şikayetlerden olduğunu vurguladı.
Erken tanı için yapılması gerekenler
Tarama testleri yapılarak erken tanı koyulabildiğini belirten Opr. Dr. Ayfer Şen Acar, “Günümüz literatürüne göre bir bireyin kolorektal kanser yönünden taraması ailesinde kolorektal kanser hastası yoksa ve normal riske sahipse kolorektal polip ve polip gelişim riskinin artmaya başladığı yaş olan 50 yaşında başlamalıdır. Ancak bireysel polip, ailesel kolorektal kanser, polipozis sendromları olan hastalarda tarama 40 yaş hatta daha erken başlayabilir” dedi.
Uygulanan tarama testleri
Opr. Dr. Ayfer Şen Acar, aşağıdaki testlerin uygulandığını kaydetti:
“Fiziki muayene: Genel sağlık durumu, şikayetleri, genel fizik muayenesi ve rektumun parmak ile muayenesinden oluşur.
Gaitada(Büyük abdest) gizli kan (GGK): Kanser ya da büyük poliplerin neden olduğu, genellikle yakınmaya sebep olmayan az miktardaki kanamaları saptamak için kullanılır.
Flexible(Bükülebilir) Sigmoidoskopi: Uç kısmında bulunan ışık ve kamera yardımıyla görüntü elde edilerek aşağı kalın bağırsak iç yüzeyinin incelendiği, kısa ve genellikle sakinleştirici ilaç yapılmaksızın uygulanan bir işlemdir. Bu testin yıllık GGK ile beraber 5 yılda bir yapılması önerilir. Bu test sırasında polip saptanırsa tüm kalın bağırsak incelenmelidir.
Kolonoskopi: Kolorektal kanser taramasında kullanılan en iyi yöntemdir. Uç kısmında bulunan ışık ve kamera yardımıyla görüntü elde edilerek tüm kalın bağırsak iç yüzeyinin incelendiği, öncesinde bağırsak temizliğinin olduğu, hafif sakinleştirici ilaç verilerek yapılan ve gerektiğinde biyopsi alınabilen bir işlemdir. Normal riskli bireylerde 10 yılda bir yapılmalıdır.
Çift Kontrastlı Kolon Grafisi: Bağırsak içi yüzeyinin makattan ilaçlı sıvı ve ardından hava verilerek radyolojik olarak görünür hale gelmesi temeline dayanan bir muayene yöntemidir. Bağırsak hazırlığı gerektirir ve ilk muayenede polip saptanmazsa 5 yılda bir tekrarı önerilmektedir.
BT Kolonoskopi: Bilgisayarlı tomografi kullanılarak yapılır. Ağız yolu ile ilaç içildikten sonra kalın bağırsağa ilaç ulaştığında makattan hava verilerek yapılan incelemedir. Bağırsak temizliği gerektirir. Polip saptanmazsa 5 yılda bir yapılması önerilirken polip varlığında kolonoskopi yapılmalıdır.
Fekal DNA testi: Çok yeni ve henüz standart tarama programına girmeyen bir araştırma testidir. Bağırsak iç yüzeyinden büyük abdestte dökülen hücrelerin genetik materyallerini (DNA) inceleme temeline dayanan bir testtir. Kolorektal kanserden veya büyük poliplerden dökülen hücreleri genetik materyallerindeki (DNA) anormallikleri saptayarak belirlenmeye çalışılır.”
Taramalar zamanında yapılmalı, ihmal edilmemeli
Normal riske sahip bireyler için 40 yaşından başlayarak yıllık rektal muayene ve GGK testi yapılması gerektiğini söyleyen Opr. Dr. Ayfer Şen Acar, “50 yaşında ve sonrasındaki her 5 yılda bir flexible sigmoidoskopi ya da 50 yaşa gelince kolonoskopi yapılmalı ve sonrasında her 10 yılda bir bu testler tekrarlanmalıdır. Çift kontrastlı barsak filmi ise ilk olarak 50 yaşında olmak üzere sonrası 5-10 yıl aralıklarla tekrarı şeklinde önerilebilir. Polip saptanmış bireyler için normal taramalar esnasında kanser öncüsü olabilecek polip saptandığında tarama her 3-5 yılda bir yapılan kolonoskopi şeklinde olmalıdır. Ailesel kolorektal kanser öyküsü olan bireyler için; Ailede (anne, baba, kardeş) kolorektal kanser saptanan en genç bireyin tanı konduğu andaki yaşından 10 yıl önce olmalıdır. Örneğin ailede 45 yaşındaki bir kolorektal kanser hastası varsa tarama 35 yaşında başlamalıdır. Ayrıca ailesinde ailesel geçişli polipozis sendromları veya Heredeiter Nonpolipozis Kolorektal Kanser olan bireylerde tarama daha önce başlayabilir. Bu durumlarda tarama programına doktorunuz ile beraber karar vermelisiniz. Ailesel risk taşıyan bireylerde tarama kolonoskopi ile yapılmalıdır. Kolorektal kanser nedeniyle tedavi olan bireyler için; tanı konup cerrahi olarak çıkarıldıktan sonraki bir yıl sonra tarama yapılmalıdır. Eğer normal ise 3 yıl sonra tekrarlanmalıdır. Tarama tam kolonoskopi, çift kontrastlı kolon grafisi ile beraber flexible sigmoidoskopi ile yapılabilir. İnflamatuvar bağırsak hastalığı öyküsü olan bireyler 8 ya da daha fazla yıldan beri bu hastalıklara sahip olanlar her 1-2 yılda bir kolonoskopi ile taranmalıdır” diye konuştu.