- Şehitkamil / Gaziantep
- +90 (342) 232 80 81
- info@cemiyet.com.tr
2018 yılında kurduğu GKS Dizayn Mimarlık firması ile çeşitli projelerde yer aldığını ifade eden Mimar Göksu Karabağlı; Mimari proje, iç mimari tasarım, anahtar teslim uygulama, mobilya ve aydınlatma üretimi konularında hizmet verdiklerini söyledi.
Sadece Gaziantep’te değil Ankara, İstanbul, İzmir ve Konya gibi şehirlerde de proje tasarımlarını ve uygulama alanlarını üstlenmiş oldukları projelerinin bulunduğunu anlatan Karabağlı, “Geçmiş referanslarımıza bakacak olursak; Daire, villa tasarım ve uygulamaları, English Home Mağazaları teknik proje taşeronluğu, Sırma Halı idari ofis giriş kat tasarımı-mobilya ve aydınlatma üretimleri, Bade Halı idari ofis proje tasarım, uygulama ve profesyonel aydınlatma, Olea Psikolojik Danışmanlık ve Sağlıklı Yaşam Merkezi tasarım ve uygulaması bitirmiş olduğumuz projelerden bazılarıdır” dedi.
MİMARLIK BİR SANATTIR
“Benim için mimarlık; Kullanıcı taleplerini ve talep edilen fonksiyonları, mekânda uyandırmak istediğiniz hisse ve konsepte uygun şekilde mimarın kendi tasarım çizgisi, hayal gücü ve teknik altyapısıyla hayata geçirmesi sanatıdır” diyen Karabağlı, “Bunlardan herhangi biri olmadan, tam fonksiyonlu çalışabilen estetik ve özgün bir mimari ortaya koymak bence mümkün değil” diye konuştu.
DOĞRU ANALİZ VE VERİLERLE İŞE BAŞLAMAK ÖNEMLİ
Firma olarak üstlendikleri projelerin tasarım süreci hakkında bilgi veren Karabağlı, süreci şöyle özetledi: “Gerekli kullanıcı bilgilerini ve mekan özelliklerini öğrendikten sonra eğer bir kişiye veya kişilerin özel kullanımı için tasarım yapıyorsak, müşterilerime hayat tarzları, yaşam felsefeleri, beğenileri, onları mutlu veya mutsuz eden şeyler ve bunun mekanlara nasıl yansıdığı ile alakalı çok önemli ve önceden belirlediğim sorular sorarım. Doğru analiz ve verilerle işe başlamak benim için çok önemli.”
MEKÂNIN UYANDIRDIĞI HİS ÖNEMLİ
Müşterilerinin, tasarımı yapılacak olan mekânda neler hissettiğinin kendisi için önemli olduğunu dile getiren Karabağlı, “Analiz sonrasında müşterilerimden mekânı hayal etmelerini isterim, hatta ‘İçinde bir yürüyün ve etrafınızda neler gördüğünüzü söyleyin’ derim. Bu çalışma aslında hayal ettikleri bazı özellikleri bana hissettirdikleri ve beklentilerini söyledikleri bir alan oluşturuyor. Özellikle tasarlanacak olan mekânın onlarda nasıl bir his uyandırmasını istedikleri, benim için aslında anahtar kelimelerden oluşan bir kılavuz niteliğindedir. Sonrasında daha spesifik sorular sorarım… Renk tonlaması, geometrik şekiller kumaş tercihleri gibi… Akabinde konsepti belirleyerek işe başlarız” dedi.
TASARIM SÜRECİ
“Yerleşim planlarını çözerek mekânlar arası fonksiyon ilişkilerini düzenleyip projenin işleyişini oturtmak ilk önceliğimizdir” ifadelerini kullanan Karabağlı, “Sonrasında belirlenen konsepte uygun, fikirler tazeyken yapılan sketch çalışmaları ardından 3d çalışmalar ile proje taslaklarını oluşturuyoruz” diye konuştu.
TEK DÜZE MEKÂNLARI SEVMİYORUM
Projelerde can alıcı bir nokta olmasının her tasarımda dikkat ettiği hususlardan biri olduğunu vurgulayan Karabağlı, “Bir mekana girdiğinizde içerde size göz kırpan detaylar göstermek en sevdiğim kısım. Benim tasarım algıma göre konseptin oluşması, tüm mekanların uyum içinde birbirini tamamlaması ve bazı noktalarda da büyülemesi gerekiyor. Tek düze mekanları sevmiyorum. Bana göre hangi mimari tarz olursa olsun iç mekanlarda kendini tekrar eden tasarımlar yerine algıyı yönetebilen, dikkat çekici noktaları olan, konseptine uygun şekilde tasarımın belli alanlarda pick yapması ve diğer alanların da uyum içerisinde sizi içeride yönlendirmesi gerekiyor. Tasarımın pick yapması derken akla abartılı dekorasyonlar gelmemeli. Bazen sadece bir fikir veya fikri sunum şekliniz de o akılda kalıcılık hissini karşıya verebilir” dedi.
DUYGU DURUMLARI, TASARIM ÖGELERİNİ ETKİLEMEKTEDİR
Tasarım sürecindeki pek çok detayın özellikle psikoloji üzerinde önemli bir etkisi olduğunu söyleyen Karabağlı, bunu da şöyle özetliyor: “Peki, akılda kalmak dışında kullanıcıya farklı hisler vermek istersek? Huzur, güven, kalite, güç vb… Bu duygu durumları, tasarım ögelerini çok fazla etkilemektedir. Karşıda yaratmak istediği his bilinmeden bir mekan gerçekten amacına hizmet edecek şekilde tasarlanamaz. Mekândaki boyut algıları, kullanılan renkler, şekiller, dokular ve malzemelerin insan psikolojisi üzerindeki etkisi yapılan araştırmalar ile de kanıtlanmıştır. Dolayısıyla böyle önemli veriler kesinlikle tasarım sürecine dahil edilmelidir.”
AYDINLATMA PROJEYİ TAMAMLAYAN BİR UNSUR
Tasarımda aydınlatmaların da önemli yer tuttuğuna dikkat çeken Karabağlı, “Aydınlatmalar, doğru kullanıldığında tasarımınızı en iyi sunan unsur haline gelir. Benim çalışmalarımda sadece aydınlatma üzerine özel projelendirme sistemi var. Mekânın ışık miktarı nasıl dağılacağı, ne zaman nerelerde odaklama yapacağı, ışık renkleri ve güçleri, ürün tiplerine göre ışığı kullanmak, homojen aydınlanma, ışık açıları gibi konuları tek tek ele alır ve ürünleri ona göre yerleştirir. Ve hatta tavan tasarımlarımızı da bu bakış açısına uygun üretiriz.
Kullanılacak aydınlatmaların tarzı yine projeyi tamamlayan bir başka unsurdur. Biz projelerimizde piyasadan bağımsız dünya trendlerini takip eden ürünleri ya da projeye özel tasarladığımız ürünleri kullanıyoruz. Aynı zamanda bu ürünlerin üretimini sağlıyoruz. Sıva altı ve sıva üstü, teknik ve dekoratif aydınlatma olarak, iç ve dış mekân olmak üzere tüm alanlarda üretimimiz mevcut. Bu sayede hiçbir yerde bulamayacağınız, sadece o projeye özel düşünülmüş tasarımlara özgün detaylar eklemeyi seviyoruz” diye konuştu.
A’DAN Z’YE TÜM SÜRECİ YÜRÜTÜYORUZ
“Tasarımı gerçekten yansıtabilmek için proje tasarım ve uygulama işleri birbirine entegre bir şekilde yürütülmeli ve takibi sağlanmalıdır” diyen Karabağlı, “GKS Dizayn Mimarlık olarak kaba ve ince inşaat olmak üzere tüm imalat ve uygulama süreçlerini üstlenmekte ve yönetmekteyiz. Bu işin en önemli kısmı olan şantiye yönetimi, imalathanelerin takibi ve teknik desteklerinin verilmesi, malzeme tedariki ve sahada kontrolörlük işlemleri yine tarafımızca uygulanmaktadır” ifadelerini kullandı.
OLEA’DA NELER YAPTIK?
Hayata geçirdikleri projeler hakkında bilgi veren Karabağlı, Olea Psikolojik Danışmanlık ve Sağlıklı Yaşam Merkezi ile ilgili şunları anlattı: “Olea projesinin konsepti French Country olarak geçen Fransız mimarisinin modern detaylarla birleştirilmiş halidir. Projede verilmek istenen his huzurdur ve temamız Olea’nın da manası olan zeytin ağacından gelir.
Müşterilerimizin çok sevdiği avlulu ev konsepti, yeşillikler arasında süs havuzu, Fransız dönem mimarisi estetiği ve gösterişi yukarıda da anlattığım gibi aslında ilk toplantımızda kâğıda yazdığımız detaylardı. Fransız mimarisine benim de kişisel olarak ilgim var ve özellikle modern klasik olarak uyarlandığında ortaya çıkan mekanları çok zamansız ve estetik buluyorum. Bundan dolayı da her detayı ilmek ilmek işlediğimiz bu proje, aslında uygulaması en zevk veren işlerden biri J. Diğer bir detay ise psikolojik danışmanlık merkezi olmasından dolayı kullanılacak tüm donatıların insan psikolojisi üzerinde negatif etki yaratmayacak şekilde olmasıydı. Bahsettiğim his konusu bu projede o kadar önem arz ediyor ki. Tek bir renk ya da malzeme yok ki, bu detayları düşünmeden seçtik diyebilirimJ.
Bir diğer konu ise ses yalıtımı… Özellikle terapi odalarında konuşulan konuların dışarıya çıkmaması ya da odalar arası duyulmaması, seminer odası ses akustiği, bekleme alanları ve odalar arası ses kontrolü gibi farklı farklı mekanlarda uygulanması gereken yalıtım teknikleriyle ve malzeme seçimleriyle ses kontrolünü sağladık. Bir bina akustiği uzmanı olarak binaların hem iç hem dış mekan sesine karşı kontrollü şekilde tasarlanabilmesinin çok önemli ve kesinlikle dikkate alınması gereken bir konu olduğunu düşünüyorum. Terapi odaları, ofisler, bekleme alanları, yoga pilates ve reformer stüdyoları, işlem odaları, seminer salonu, ıslak hacimler, Olea Kafe ve açık alanlar dahil olmak üzere yaklaşık 1000 m2’lik bir alanda çalışarak projemizin tasarım ve inşaat sürecini yönettik.”
MİNİMALİZİM & BADE HALI
Bade Halı idari ofisi tasarımını da severek yaptığını söyleyen Karabağlı, “Severek tamamladığım ve özgün bir iş olarak gördüğüm Bade Halı idari ofis tasarımımızda uyguladığımız mimari akım minimalizmdir. Fransız mimarisinin aksine son derece yalın, elegant, sakin detaylara sahip olması gereken bu akım, az done ile çok şey anlatılması (Less is more) gereken bir anlayıştır aslında.
Minimalist mimari eserlerde; binalarda çıplak duvarlar, sadelik, basit malzemeler ve geometrik formlar kullanılarak uyum elde edilir. Dağınıklık ve göz yorucu abartılardan kaçınılır, iç mekanlar tasarlanırken sade çizgiler kullanmak, fazla olan ne varsa çıkarmaktır esas olan.
Ve bu özelliğiyle uygulaması aslında bir başka akıma göre daha zordur. Çünkü aslında elinizdeki doneler, renkler, dokular azaldıkça mekanı etkileyici kılabilmek için tasarım gücünüzün daha da artması gerekir. Fikirler derinleşmeli, soyutlanmalı, kullanıcıyı gizli detaylara yönlendirebilmelisiniz. Fonksiyonelliğin ön planda olduğu bu akımda kullanılan her detayın bir amaca hizmet etmesine dikkat edilir ve fazla detaydan kaçınılır. O yüzden projede kullanacağımız fikirlerin miktarının da abartılmaması ve konsepte sadık kalmak gerçekten önemli bir detay olarak karşımıza çıkıyor.
Tam da bu anlayışla tasarlamış olduğumuz bu proje, aydınlatma detayları, yalın beton paneller, gizli kapılar, aynı renk, farklı doku sistemi ve kütlesel hareketler ile konseptinden uzaklaşmadan dinamik bir hava kazanıp elegant görüntüsünden ödün vermemeyi amaçlamıştır” diye konuştu.
KUTU
2017 yılında Hasan Kalyoncu Üniversitesi Mimarlık Bölümünden mezun oldum. Eğitim sürecimin bir dönemini İtalya Sassari Üniversitesinde tamamladım. Özellikle İtalya’da okuduğum dönem boyunca Avrupa seyahatleriyle dünya mimarisini tanıma ve inceleme fırsatı buldum. Buradaki mimari tasarım yaklaşımı ile İtalya’daki birbirinden çok farklı olduğundan eğitimimi iki yönlü de geliştirebilme ve farklı kültürel tasarım değerlerini inceleyebilme avantajım oldu.
Mezun olduktan sonra, bir süre İzmir’de çeşitli toplu konut projeleri ve kamu binalarının proje ve şantiye yönetim alanlarında çalıştıktan sonra kendi firmamı kurma kararı alarak Gaziantep’e dönüş yaptım.
Karakterim gereği kendi işimi yönetmek ve kendime özgü işler çıkartmak en başından beri hayalimdi, dolayısıyla özel sektörde uzun bir süre bulunmadan kendi kariyerime adım attım.