Yükleniyor...

Mutluluk satıyoruz

15 Temmuz 2021

Bu ay kapak konuğumuz hepinizin yakından tanıdığı bir isim, Hacer Özil. Hayatlarımıza müzikle giren, uzun yıllar Gaziantep’te kendi adını taşıyan organizasyon şirketiyle başarılı organizasyonlara imzasını atan Hacer Hanım, şu an İstanbul’da 24 yıllık köklü bir marka olan Beyaz Butik’le birlikte kendi tabiriyle insanlara ‘mutluluk satıyor’.

Hacer Hanım müzikle girdiniz hayatımıza… Şu an Beyaz Butik ile moda sektöründesiniz… Beyaz Butik maceranız nasıl başladı, anlatır mısınız?   

Hayatta bir şey bizim nasibimizde varsa mutlaka dönüp dolaşıp bizi buluyor. Bundan tam 20 yıl önce Beyaz Butik Gaziantep bayisi olmak için markanın o zamanki sahipleriyle bir görüşme yapmıştım. Onlar da sıcak bakmış ve Gaziantep için bir fizibilite yapılıp mağaza açmak için çalışmalara başlamışken firma bayilik vermekten vazgeçmişti. O zaman bu durum beni üzmüştü ama yıllar içinde aslında kendimi bu markanın bayisi değil sahibi olmaya hazırlamışım farkında olmadan. 11 yıl boyunca Gaziantep’te sektörün lokomotifi olarak birçok kişiye de ilham verdiğimiz düğün organizasyon şirketimle sayısız düğünün mimarı oldum. O dönem Hürriyet Seyahat için yazılar yazıyordum. Markanın o zamanki sahibi Ahmet Bey “Yayıncılığa devam ediyorsan Beyaz Butik dergisini ve mağazayı satmayı düşünüyoruz. İlgilenir misin?” deyince markayı satın aldım.                                   

Beyaz Butik hakkında bilgi verir misiniz kısaca… Kaç yıldır hizmet veriyor? Gelinliğin yanı sıra abiye de var ürün portföyünde… Bahseder misiniz?              

Beyaz Butik 1997 yılında Türkiye’nin ilk ithal gelinlik markası olarak sektöre girmiş 24 yıllık köklü bir marka. Bugün Türkiye’de gelinlik deyince farklı çizgisiyle sıra dışı tasarımlarıyla, zamansız ve elegan stiliyle akıllara gelen ilk isimlerden biri Beyaz Butik. Üç yıl önce kendi atölyemizi kurarak gücümüzü daha da arttırdık. Beyaz Butik kendi tasarım ekibiyle hem kendi koleksiyonlarını hazırlayan hem de couture atölyesiyle kişiye özel tasarımlar yapan bir marka haline geldi. Ürün portföyümüzde abiye de bulunuyor, daha business ve günlük ürünler de. Hatta yeni projelerimiz de yolda diyebiliriz.

Kendi tasarımlarınız mı yoksa çalıştığınız özel tasarımcılar da var mı?                          

Beyaz Butik hem yurt içinden hem de yurt dışından birçok tasarımcıyla çalışıyor. Aynı zamanda kendi kurduğumuz Beyaz Butik couture atölyemizde çok başarılı bir kreatif ekibimiz var. 

Beyaz Butik ’in tarzını/çizginizi nasıl tanımlarsınız? Kimler sizin müşteri portföyünüzü oluşturuyor?                                                                                   

Müşteri profilimiz stil sahibi, günlük tarzındaki şıklık ve kaliteyi gelinliğinde de görmek isteyen, gustosunu romantizmle birleştirip zamansız şıklığı yakalamak isteyenler diyebilirim.   

Beyaz Butik’i sektördeki diğer markalardan/firmalardan ayıran en belirgin özellikler nelerdir?                                                                                                 

Öncelikle hizmet kalitesi diyebilirim. Müşteri memnuniyeti dönüşlerimiz bizi çok mutlu ediyor, çünkü gelinlerimiz çok mutlu. Gelinlik duygusal bir ürün, provalarda gelinlerimiz aileleriyle ve sevdikleriyle birlikte çok özel bir deneyim yaşıyor. Bu nedenle onlara her hatırladıklarında yüzlerini gülümsetecek anılar oluşturmak, onları mağazamızdan yüksek memnuniyetle uğurlamak bizim temel felsefemiz. Her zaman söylerim, biz gelinlik satmıyoruz mutluluk satıyoruz.

Size gelen her gelin adayı hayalindeki gelinliği giyebilir mi?

Tabii ki gelinlerimizin hayallerini önemsiyoruz ama şunu belirtmeliyim ki gelinlerimizi doğru gelinliği seçmeleri konusunda düğün mekânına, konseptine, mevsime, vücut tiplerine ve tarzlarına göre yönlendiriyoruz. Özel dikim atölyemiz de hazır koleksiyonlarımızda aradığını bulamayan gelinlerimiz için bu noktada devreye giriyor.

Beyaz Butik’i Gaziantep’te getirmek konusunda bir talep var mı, bu yönde bir girişim olacak mı?

Doğru iş partnerleri olursa neden olmasın. Dışarıdan baktığımda Gaziantep kadınlarının gerek düğün gerek balo, davetlerde şıklıklarına kimse yetişemez.

Türkiye’deki trendlerle yurt dışındakiler arasında derin farklılıklar var mı? Siz de katılıyorsunuz moda haftalarına. Defilelere bunu gözlemleme şansınız oluyordur... Deneyimlerinizi, izlenimlerinizi anlatır mısınız?

Aslında Türkiye’de ve yurtdışında trendler arasında bir fark yok. Moda, sınırlardan bağımsız bir alan çünkü ünlü tasarımcılar ne yaparlarsa diğerleri de onu takip ediyor. Bu gelinlikte de değişmiyor. Gelinlikte farklı olan tek şey zamansız parçaların birer klasik olarak her zaman tercih edilebilir olması.                  

İhraç ediyor musunuz peki?

İhracat yapıyoruz, pandemi sonrası için yurtdışında yeni projelerimiz de var.

2021 yılında gelin adaylarını hangi modeller bekliyor? Koleksiyonlar hakkında bilgi verir misiniz?

2021 koleksiyonlarımızda günümüz şartlarına uygun olarak daha sade, minimal, gösterişten uzak, şıklığı sadeliğiyle yakalayan ama her zaman romantik ve zamansız elegan modellere yer verdik.  

Beyaz Butik ‘in ileriye yönelik hedefleri nelerdir?

Franchising sistemiyle yurtiçindeki ağımızı genişletmek ve yurtdışında da Londra’ya yatırım yaparak orada bir mağaza açmak istiyoruz.

Pek çok alanda başarılı işlere imza attınız… Var mı yeni projeler yeni hedefler?

Son birkaç aydır kendi markamız olan BB29’a odaklanmış durumdayız. BB29, gelen talepler doğrultusunda oluşturduğumuz hazır giyim markamızın adı. Hem başkalarıyla pişti olmak istemeyen iş kadınlarına yönelik kişiye özel kumaş ve model seçimleriyle yaptığımız business koleksiyonumuzu hem de şehirli kadına günlük şıklığı sunan daha casual bir koleksiyonu içeriyor. Her iki konseptte de kişiye özel gardrop tasarımları yapmaya başladık. 

Peki, sizin tasarımlarınızı görecek miyiz? Var mı o yönde bir niyet/çalışma?

Biz zaten tasarımlarımız ortaya çıkarken kreatif ekibimizle birlikte çalışıp karar veriyoruz. Bu bir ekip işi, ortaya çıkan işte herkesin emeği ve hayal gücü var.

Artık İstanbul’dasınız… Yeni hayatınızdan, günlerinizin nasıl geçtiğinden bahseder misiniz?

Yaşadığım yer Türkiye’nin moda, kültür ve sanat etkinliklerinin kalbi, dolayısıyla günlerim bu minvalde geçiyor. Nişantaşı’nda yaşıyorum biliyorsunuz, güne köpeğim Beyaz’la sabahın erken saatlerinde Maçka Parkı’nda yaptığım yürüyüşle başlıyorum. Atölyede ekibimizle sabah toplantılarının ardındangünlük iş planımı yapıp gün içinde mağazaya uğruyorum. En büyük şansım evimin ve işyerimin birbirine çok yakın olması. Böylece ev, atölye ve mağaza arasında koşuşturma sırasında vakit kaybetmiyorum. İşim gereği modayla iç içeyim, diğer markaların ve tasarımcıların neler yaptığını, yenilikleri, dünya trendlerini takip ediyorum. Sanatın her türüne ilgi duyan bir insanı. Sanatçı dostlarımla sergilerde ve sanat galerilerinde bir araya gelmek beni mutlu ediyor. Onun dışında hafta sonları şehir dışına çıkıp biraz dinlenmeyi seviyorum.

Sizi uzun zamandır tanıyoruz, çok pozitif bir insansınız. Nedir bunun formülü?

Sanırım bu bizim ailemizden gelen bir özellik. Neşemi ve pozitifliğimi annemden aldığımı söyleyebilirim. Karamsarlık yaptığımız zaman işler daha iyiye gidip düzelmiyor. Daima pozitif olup kendimizi doğru enerjide tutmak daha doğru bir düşünce şekli. Ne düşünürsek onu yaratıyoruz aslında, buna inanıyorum.

Müzik ve sanata dair alışmalarınız ya da projeleriniz var mı/olacak mı?

Müzik benim için bir tutku, tekrar müzik yapmak istediğim zaman da yeni medyada dijital platformlardan bunu paylaşabilirim. Yakın zamanda sevgili Hakan Mengüç’le birlikte düşünsel, fikirsel ve müziksel projelerimiz olacak.

Hayat mottonuz nedir?

Yaptığım her işte iç sesimi dinliyorum, yaşama sevincimi sevdiğim şeyleri yapıyor olmaktan alıyorum. Beni hayata bağlayan şey hayata coşku ve aşkla bağlı olmam.

Sizi en çok ne üzebilir bu hayatta?

İnsanların hırsları ve kıskançlıkları yüzünden arkadaşlıkların, dostlukların bozulmasına üzülüyorum. Yanlış anlaşılmak ve kendimi doğru ifade edememek de üzücü oluyor bazen.

Güçlü bir karakter misiniz?

Evet.

Sizin için başarılı olmanın sırrı nedir?

Erken kalkmak ve zamanını iyi yönetmek çok önemli. Dürüst ve net olmak gerektiğini düşünüyorum. Hep söylerim en iyi yönetmen şansını iyi yönetendir. Etrafımda başarılı ve zeki insanlar var. Başarımı çevremdeki güzel insanlara borçluyum.

Hayatınızda ‘dönüm noktası’ diyebileceğiniz bir an var mı?

Şöhreti ve yarışmayı yaşadıktan sonra her şeyi bırakıp Gaziantep’e gelişim, kendimi dönüştürüp burada okulumu bitirip iş hayatına başlamam ve Gaziantepli müşterilerimden birçok şey öğrenmem. O dönemde Abdulkadir Geylani Hazretlerinin ‘İlahi Armağan’ kitabı bir anlamda benim kendi inanç dünyamda arındığım ve özümü bulduğum bir dönemdi.  Benim için dönüm noktasıdır.

Seyahat etmeyi sevdiğinizi biliyoruz? Vakit bulabiliyor musunuz?

Pandemi sürecinde en çok özlediğim şey seyahat etmek oldu. Özgür ruhuma en çok hitap eden şey gezmek ve yeni yerler görmek. İlham veriyor ve ruhumuzda yeni pencereler açıyor. Umarım en kısa zamanda tekrar seyahatlerimize başlarız.

Moda dünyasının içinden biri olarak siz kendi tarzınızı nasıl tanımlarsınız?

Ben kendime sınırlar koymuyorum. Klasik parçaları da severek giyerim trend parçaları da. Kendime has şık bir stilim olduğunu söyleyebilirim. Benim tarzımı tanımlayan şey kullanmayı çok sevdiğim aksesuarlar olabilir. Şapkalar, büyük kolyeler, takılar, eşarp ve fularlar benim olmazsa olmazlarım.

Şıklığın sırrı ne sizce? Sizce kadınların gardıroplarında olmazsa olmazları neler?

Ben şu an her gardıropta olması gereken parçalardan oluşan bir koleksiyon hazırlıyorum. Bir kadının dolabında olmazsa olmazları siyah takım, beyaz gömlek, krep siyah midi boy bir elbise, Jean pantolonlar ve tişörtler, onları tamamlayan fular, şapka, takı gibi aksesuarlardır diyebilirim. Önemli olan kaliteli kumaşlarla dikilmiş uzun ömürlü ve sürdürülebilir parçalara sahip olmak. Birçok farklı parçayla kombinlenebilecek ve değişik şekillerde kullanılabilecek parçalar hayat kurtarıyor.

Peki, sizce Gaziantep’in en şık kadını?

Nazan Tuğsuz, Berrin Topcuoğlu.

Camdaki Kız dizisinin finali için hazırladığınız gelinlik Türkiye’de gündem oldu…

Bizim için de güzel bir süreçti. Gelinlik İngiliz Kraliyet ailesinin tercih ettiği ‘ziberlin’ adlı kumaştan özel olarak üretildi. Taç ve duvakta Swarovski kullanıldı. Gelinliğin normalde 3 buçuk metre olan kuyruğu daha ihtişamlı görünmesi için 4 buçuk metreye uzatıldı. Oyuncu Burcu Biricik tüm provalara aksatmadan geldi. Gelinlik için günlerce dizi ekibiyle görüşmeler yapıldı. Çok ince düşünülerek tasarlandı. Gelinlik Burcu Biricik üzerinde o kadar güzel durdu ve beğenildi ki dediğiniz gibi ülkede gündem oldu. Gelinliği giymek, denemek ve sipariş vermek isteyenler tarafından telefonlarımız susmadı ancak o gelinlik koleksiyonumuzda olan bir gelinlik değildi. Dizinin yayınından sonra da Kuveyt’ten bir müşteriye satıldı.

 

EN’LER

En sevdiğiniz film/ tür: Forest Gump

En sevdiğiniz kitap/ tür: Adı Aylin – Ayşe Kulin

En sevdiğiniz şarkı: Buna cevap vermek çok zor, çok fazla sevdiğim şarkı var. Bu aralar dilimde Sezen aksu’nun Bu gece şarkısı

En sevdiğiniz müzik türü: Ruh halime göre dinlediğim müzik türü değişebilir, her tür müziği dinlerim.

En sevdiğiniz şarkıcı: Ajda Pekkan, Barbra Streisand, Sertab Erener, Mehmet Erdem, Mabel Matiz, Eros Ramazzotti ve Sting’in hayranıyım. Canlı performansını izlediğim ve  çok beğendiğim şarkıcılar Shakira, Jennifer Lopez, Madonna ve Sting.

En sevdiğiniz oyuncu: Julia Roberts, Hugh Grant,  Al Pacino, Tom Hanks, Şener Şen, Haluk Bilginer

En sevdiğiniz teknolojik ürün: Telefon

En sevdiğiniz renk: Beyaz

En sevdiğiniz yazar: Azra Kohen

En sevdiğiniz yemek: Yoğurtlu patates haspirli

En sevmediğiniz yemek: Mumbar

En sevdiğiniz TV programı/türü: Bugünlerde Şarkılar Seni Söyler’i seviyorum.

En sevdiğiniz şehir: İstanbul, Bodrum, Londra, Gaziantep

En sevdiğiniz ülke: Avrupa ülkelerini çok seviyorum. İspanya, Fransa olabilir.

En beğendiğiniz marka(makyaj/kıyafet): Dior, Channel ve Dolce Gabbana

En beğendiğiniz huyunuz: Merhametim

En beğenmediğiniz huyunuz: Merhametim

En beğendiğiniz aksesuar: Şapka

En sevdiğiniz kıyafet: Elbise ve etek

Burcunuz: Kova

 

Sosyal Medyada Paylaş
GÜLŞAH SERT
Ekli Görseller