- Şehitkamil / Gaziantep
- +90 (342) 232 80 81
- info@cemiyet.com.tr
Depremin yarattığı travmalardan, endişe ve korkulardan kurtulmak için profesyonel destek alınması gerektiğine dikkat çeken Psikolog Zeynep Yengil Yıldız, “Zamanla hayat akışımızın yoluna gireceği bu süreçte; zorlansak da, telafi edilebilir ve edilemez kayıplarımız olsa da, bugünleri geride bırakacağız” dedi.
13 MILYON INSANIN maruz kaldığı olağan dışı bir felaketi deneyimlediğimizi belirten Psikolog Zeynep Yengil Yıldız, “Hepimiz en güvende hissettiğimiz mekanlarda yatak odalarımızda depremin sarsıcı etkisine maruz kaldık. Bununla birlikte kış ayına denk gelmesi durumu daha zorlayıcı kıldı. Bir çoğumuzun telafi edilebilir ve edilemez kayıpları oldu. Depremin hem toplumsal hem de bireysel açıdan yarattığı olumsuz etkiler oluyor ve olmakta.. Bu süreçte bir şeyler değişti ve bizlerde dönüşeceğiz. Yeni bir yaşama daha rahat uyumlanmak için doğrudan ya da dolaylı olarak bir profesyonel destek almak şart” ifadelerini kullandı. Zamanla yaralar sarılacaktır “Öncelikle bu yaşanan üzücü durumda, yaşadığımız ve hissettiğimiz birçok duygu ve davranışın, doğal ve olması gereken bir süreç olduğunu belirtmek isterim” diyen Yıldız, şunları kaydetti: “Bu sürece kimilerimiz doğrudan kimilerimiz de dolaylı olarak maruz kaldık. Direkt depremi yaşayanlar ve uzaktan şahit olanlarda da fizyolojik, bilişsel, duygusal ve davranışsal tepkiler ortaya çıkabilmektedir. Maruz kaldığımız bu durum karşısında birey olarak verilen tepkiler değişkenlik gösterir. Bu farklılıkların sebebi ise her bireyin kişilik özelliklerinin ve sürecin işleyişinin biricik olmasıdır. Verdiğiniz tepkilerin olağanüstü duruma verilen normal tepkiler olduğunu unutmamak önemlidir. Kendinizde olan değişikliklere karşı nazik olun ve olanları fark etmek için kendinize zaman verin. Unutulmamalıdır ki bu yaşanılan günler bir süreçtir ve zamanla bireylerde bıraktığı yaralar sarılacaktır.” Psikolojik destek alınmalıdır Deprem yaşayan kişilerin korku ile baş etmelerinin oldukça önemli olduğunu söyleyen Yıldız, “Kişi depreme yakalandığı yerden uzaklaşıp kendini güvenli bir ortama almalıdır. Güvenli alana aldıktan sonra sürekli olarak deprem üzerine konuşmak yerine odak noktasını farklı konulara çekmek yararlı olacaktır. ‘Şu anda güvendeyiz. Güvenliğimizi tehdit edecek bir durum şu an yok’ gibi iç telkinlerde bulunmak önemlidir. Ek olarak kişinin stresle baş etmek için uygulayacağı nefes ve gevşeme egzersizleri rahatlamasına yardımcı olacaktır. Bu yöntemlerin kullanılmasına rağmen kişide huzursuzluk, kaygı ve korku hali devam ediyorsa psikolojik destek alınmalıdır. Depremden günler sonra korku ve endişe devam ederse, yani kişi akut travmadan etkilenmişse travma sonrası stres bozukluğu olmuş olabilir. Bu durum kişinin günlük hayatını etkiliyorsa bir uzmandan mutlaka destek alınmalıdır. Müdahale edilemeyen durumlar ileride daha ciddi psikolojik sorunlara yol açabilir” dedi. Yıldız son olarak şunları söyledi: “Güçlenmenin iyileşmeye giden düz bir yol olmadığını unutmayın; bazı günler kötü, bazı günler daha iyi hissetmek normaldir. Sabırla büyümeyi, güçlenmeyi ve yenilenmeyi gözlemleyebilirsiniz. Zamanla hayat akışımızın yoluna gireceği bu süreçte; zorlansak da, telafi edilebilir ve edilemez kayıplarımız olsa da, bugünleri geride bırakacağız.” İstanbul Aydın Üniversitesi Psikoloji lisansını tamamlayarak psikolog unvanı aldım. Deneyimime ilk olarak Bakırköy Ruh Ve Sinir Hastalıkları Hastanesinde remisyondaki şizofreni ve bipolar hastaların tedavi ve takip sürecinde bulunarak başladım. Fransız Lape Hastanesi’nde klinik psikoloji eğitim programı kapsamında çocuk ve ergen psikiyatrisi ve bağımlılık servislerinde yatan hastaların tedavi süreçlerine katıldım. Bahçelievler Devlet Hastanesinde psikolojik testlerin uygulamalarına katılım sağladım. Şu an çocuk, ergen ve yetişkin danışanlara online ve yüz yüze görüşme imkanlarıyla bireysel ve grup terapisi yapmaktayım.