Yükleniyor...

Rutin göz muayenesi doğumla başlamalı

15 Mayıs 2025

Göz sağlığımızın hayat kalitemizi doğrudan etkilediğini belirten Dünyagöz Hastanesi Göz Hastalıkları Uzmanı Op. Dr. Ömer Koyuncu, “Gözlerinize iyi bakmalı, düzenli kontrollerinizi ihmal etmemelisiniz” dedi. Göz hastalıklarında en sık rastlanan ve kişiyi ilk uyaran belirtinin görme azlığı olduğunu vurgulayan Op. Dr. Koyuncu, rutin göz muayenelerinin önemine dikkat çekti.

Göz sağlığı konusunda yalnızca sorun yaşandığında değil, her zaman bilinçli olunması gerektiğini vurgulayan Op. Dr. Koyuncu, “Rutin göz muayenesi doğumla başlaması gereken önemli bir süreç. Doğumun hemen ilk ayında muhakkak bir tarama muayenesi olmalı. Eğer ara dönemlerde bir şikayet olmazsa da yıllık rutin muayenelerle devam edilmeli” diye konuştu.

 

En sık yaptığı ameliyatların katarakt ameliyatları olduğunu belirten Op. Dr. Koyuncu, “Genellikle lokal anestezi altında yapılan bu işlem kısa sürer ve hastalar çoğunlukla aynı gün taburcu edilir. Görme kalitesini artıran bu operasyon, yaşa bağlı görme kaybının en etkili tedavi yöntemlerinden biridir. İyileşme süreci genellikle hızlıdır ve tecrübeli ellerde komplikasyon riski düşüktür” ifadelerini kullandı.

 

Refraktif cerrahi olarak adlandırılan ameliyatların ise gözlük ya da kontakt lens kullanmak istemeyen hastalara yapılan işlemler olduğunu kaydeden Op. Dr. Koyuncu, “Bu işlemler hastalar tarafından "Göz çizme lazeri" olarak biliniyor. Bu konuda elimizde SMİLE, LASİK, NOTOUCH gibi önemli imkanlar mevcut. Tedavi süreci ise artık tamamen kişiselleştirilmiş durumda” diye konuştu.

 

Teknolojik ve güncel gelişmeleri yakından takip ettiğini söyleyen Op. Dr. Koyuncu, hasta-hekim iletişiminin önemine de değinerek, “Bence empati, hasta-hekim ilişkisinin en önemli parçasıdır, hekimliğin kalbidir” dedi.

 

Sizi tanıyabilir miyiz?

1985 yılında Gaziantep’in komşu şehri Adıyaman’da doğdum. İlköğretimi Uşak’ta tamamladım ve Uşak Fen Lisesi'nden mezun oldum. Tıp eğitimimi Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi’nde aldım. Göz hastalıkları ihtisasımı ise Gaziantep Üniversitesi Tıp Fakültesi’nde Göz Hastalıkları Ana Bilim Dalı’nda yaptım. Gaziantep, Şırnak ve memleketim Adıyaman’da 12 yıl kadar devlet hizmetinde bulundum. Yaklaşık 2 yıldır da Gaziantep Dünyagöz Hastanesi’nde çalışıyorum.

 

Uzmanlık alanınız hangi hastalıklar ve tedavileri üzerine, bahseder misiniz?

Göz hastalıkları bilinenin aksine çok geniş bir branş ve biz de çok çeşitli ameliyatlar yapıyoruz. Bunlar içinde benim üzerinde özellikle yoğunlaştığım ameliyatlar; katarakt-akıllı mercek ameliyatları, göz kapağı ameliyatları, göz kayması (şaşılık) ameliyatları ile ‘göz çizme’ ve ‘derece sıfırlama’ olarak tabir edilen lazer ameliyatları...

 

Teknoloji oldukça ilerledi. ‘Tüm göz hastalıkları tedavi edilebilir’ diyebilir miyiz? Ya da hangi noktada?

Hekimlik mesleği binlerce yıllık birikimle bugünlere geldi. Bilimin, teknolojinin, inancın, azmin ışığında ciddi bir mesafe kat ettik ancak hala önümüzde çok uzun bir yol var. Karşısında çaresiz kaldığımız hastalıklar azımsanmayacak kadar çok. Yine de ümitvarız çünkü daha önce tedavi edilemeyen birçok hastalığı günümüz gelişmeleri ışığında artık tedavi edebiliyoruz, birçok insana ışık olabiliyoruz. Benim inancım bunların daha da artacağı yönünde.

 

Siz teknolojinin, güncel gelişmelerin neresindesiniz?

Hekim olarak bu gelişmelerin dışında kalmamız mümkün değil. Bu gelişmeler bize özellikle tanı ve tedavi sürecinde büyük kolaylıklar sağlıyor. Bölgede bu imkânları yüksek düzeyde sağlayan bir hastanede çalışıyorum ve hastalarıma yardımcı olabilmemde bunun çok ciddi bir katkısı var.

 

Peki, sizce tıp sadece teknoloji ile desteklenen bir bilim dalı mı?

Gerçekten çok güzel bir soru. Tıp bir bilim olabilir ama hekimlik sadece bilgi ve teknolojiye dayanmaz; aynı zamanda bir sabır, dikkat, sezgi,  tecrübe ve empati işidir. Hastanızı sabırla dinlemeli, dikkatle değerlendirmeli; konuşma ve tetkiklerde açığa çıkmayan bazı şeyleri sezebilmeli ve tecrübenizle tedavi etmelisiniz. En önemlisi ise her aşamada empati yapmalı, kendinizi hastanın yerine koyarak içinde bulunduğu durumu anlamalısınız. Bence empati, hasta-hekim ilişkisinin en önemli parçasıdır, hekimliğin kalbidir.

 

Bir hastanın yaşadığı korkuyu, belirsizliği, kaygıyı gerçekten hissetmeden, sadece teşhis koyup tedavi vermek mümkün, ancak eksik olur.

 

Rutin göz muayeneleri kaç yaşında başlamalı?

Rutin göz muayenesi doğumla başlaması gereken önemli bir süreç aslında. Doğumun hemen ilk ayında bebeğin muhakkak bir göz tarama muayenesi yapılmalı. Doğumsal katarakt, doğumsal göz tansiyonu gibi ciddi hastalıkların erken tanı ve tedavisi açısından bu ilk muayene oldukça önemli. Eğer ara dönemlerde bir şikâyet olmazsa da yıllık rutin muayenelerle devam edilmeli.

 

Hangi belirtiler bizi tedirgin etmeli ve bir uzmana başvurmalıyız?

Bir göz hastalığı açısından en sık rastladığımız ve kişiyi ilk uyaran belirti görme azlığıdır. Ancak bazı hastalıklarda görme azlığı geliştiğinde müdahale için geç kalınmış olabiliyor. Bu nedenle rutin muayene çok daha önemli bir hale geliyor. Göz sağlığınız için sadece sorun yaşadığınızda değil, her zaman bilinçli davranmalı ve muayenelerinizi aksatmamalısınız. Göz sağlığınız, hayat kalitenizi doğrudan etkiliyor ve bu nedenle çok önemli. Onlara iyi bakmalı, düzenli kontrollerinizi ihmal etmemelisiniz.

 

En sık yaptığınız ameliyatlar hangileri, bahseder misiniz?

Göz hekimleri olarak en sık yaptığımız ameliyatlar katarakt ameliyatları. Bu ameliyatta, bozulmuş olan doğal mercek çıkarılır ve yerine yapay bir göz içi merceği (GİM) yerleştirilir. Genellikle lokal anestezi altında yapılan işlem kısa sürer ve hastalar çoğunlukla aynı gün taburcu edilir. Görme kalitesini artıran bu operasyon, yaşa bağlı görme kaybının en etkili tedavi yöntemlerinden biridir. İyileşme süreci genellikle hızlıdır ve tecrübeli ellerde komplikasyon riski düşüktür.

 

Refraktif cerrahi de sıklıkla uyguladığımız işlemler arasında

 

Refraktif cerrahi olarak adlandırdığımız ameliyatlar ise gözlük ya da kontakt lens kullanmak istemeyen hastalara yaptığımız işlemlerdir. İnsanlar tarafından ‘Göz çizme lazeri’ olarak biliniyor. Bu konuda elimizde SMİLE, LASİK, NOTOUCH gibi önemli imkanlar mevcut. Tedavi süreci ise artık tamamen kişiselleştirilmiş durumda.

 

Estetik uygulamalar da yapıyoruz

 

Gözün sadece fonksiyonel kısmıyla değil estetik görüntüsüyle de uğraşıyoruz. Göz kapağı estetiği, tıpta ‘Blefaroplasti’ olarak adlandırılan ve üst veya alt göz kapaklarındaki fazla deri, yağ ve kas dokusunun alınmasıyla daha genç, dinç bir görünüm elde etmeyi amaçlayan cerrahi bir işlemdir. Yaşlanma, genetik faktörler ve yerçekiminin etkisiyle göz kapaklarında sarkma, torbalanma veya yorgun bir ifade oluşabilir. Göz kapağı estetiği, bu sorunları gidererek hem estetik açıdan daha canlı bir görünüm sağlar hem de ileri vakalarda görüş alanını daraltan fazlalıkları ortadan kaldırarak işlevsel iyileşme sunar. Lokal anestezi altında gerçekleştirilen bu operasyon, genellikle kısa sürede iyileşme süreciyle tamamlanır.

Sosyal Medyada Paylaş
GÜLŞAH SERT
Ekli Görseller