Yükleniyor...

SEMRA ŞAHİN -Tarihin modernle buluştuğu ülke İtalya

01 Temmuz 2019

Roma İmparatorluğu’na ev sahipliği yapmış toprakları ile Katolik mezhebinin merkezi olan Vatikanı da içinde bulunduran kültürel miras açısından büyük zenginlikleri barındıran mistik ülke İtalya’ya kısa bir tura ne dersiniz?

Bu yıl yurt dışı tatili için planladığım bir haftalık gezi programının ilk durağı, daha çok tarihi ile anılsa da zengin alışveriş olanakları, renkli gece hayatı ve çevresindeki diğer büyük şehirlere ulaşım kolaylığı sayesinde rahat tatil imkânı sunan İtalya‘nın başkenti Roma’ydı. İçerisinde kültürel zenginlik bakımından eşine az rastlanır bir değeri barındıran Vatikan’ı da unutmamak gerekir.

 Avrupa Birliği sınırları içerisindeki 4. en kalabalık kent konumundaki Roma’da nüfusun büyük çoğunluğu Hristiyan Katolik, kentte aynı zamanda Müslüman ve Yahudi toplulukları da yerleşik durumda. Roma’da yerel halkla ana dilleri İtalyancanın yanı sıra İngilizce konuşarak da anlaşabilmek mümkün.

Ilıman Akdeniz ikliminin hüküm sürdüğü bu kente İstanbul’dan ortalama 2,5 saat süren direkt uçuşlar ile rahat ulaşım sağlayabilirsiniz. Haziran ayından sonra sizi müthiş bir sıcağın beklediği bu kentte sıcak havalara alışkın değil iseniz gezinizi Mayıs ayında yapmanızı tavsiye ederim.

GEZİLECEK YERLER BAKIMINDAN AVRUPA'NIN EN ZENGİN YERLERİNDEN BİRi ROMA

Roma’da geçirdiğim günlerin ilk durağı Kolezyum oldu. Roma İmparatorluğu zamanından kalma yapıların başında olan, Flavianus Amfitiyatro adıyla da anılan ve 2007 yılında dünyanın yeni 7 Harikasından biri olarak seçilen Kolezyum, ihtişamlı yapısıyla görülmeye değer eserlerden. Tabi içeri girmek için birkaç saatinizi gözden çıkarmanız gerekiyor, zira sıra beklemek bayağı zamanınızı alıyor. Kolezyum’u gezdikten sonra aynı gün gezi programınıza, görkemli yapının batısındaki kentin ticari, siyasi ve kültürel merkezi olarak kullanılmış Roma Forumu’nu ve 40 metre kadar yukarı çıktığınızda karşınıza çıkan Palatino Tepesi’ni de eklemeyi unutmayın...

Zengin tarihi iliklerinize kadar hissettiğiniz kentte “Tüm Tanrıların Tapınağı” Pantheon’u ziyaret edip Poli Sarayı’nın bitişiğindeki Trevi Çeşmesi’nde dilekte bulunmayı unutmayınız J. Dileğinizi tuttuktan sonra biraz yürüyüş yaparak, kent yaşamı ile iç içe olmak için en ideal yer olan İspanyol Merdivenlerinde biraz dinlenebilirsiniz... Roma’da ayrıca Novona Meydanı, Pantheon, Vittorio Emanuele II Abidesi (asansörle tepeye çıkıp şehri muhakkak görün) gibi gezebileceğiniz birçok yer bulunmakta.

Roma’ya gitmişken listenize eklemeniz gereken yerlerden biri de tabi ki Katolik inancını benimseyen Hıristiyanlar için kutsal bir yer olan Vatikan… Aynı zamanda Papalığın da resmi ikametgahı olan 50 hektar gibi küçücük bir alana kurulmuş bir şehir devlet. Bozulmadan korunan bahçelerle kaplı olan Vatikan’da kiliseler, tarihi yapılar, müzeler ve içlerindeki sayısız resim, heykel gibi eserlerle dolu. Vatikan Müzeleri & Sistina Şapeli, Pietro Bazilikası ve meydanı başlıca gezilecek yerler arasında.

TAŞ KESİLEN ŞEHİR

Roma gezime dahil ettiğim yerlerden biri de İtalya'nın Napoli şehrinde bulunan, dönemin Roma İmparatorluğu için çok önemli bir yere sahip Pompei… Vezüv Yanardağı'nın lav külleri ile kapattığı antik şehir. Uzun süre küller altında yatan şehir çok sonraları gün yüzüne çıkartılmış. Eski Roma İmparatorluğu’nun tüm atmosferini soluduğunuz şehir, her ne kadar külleşmiş insanlar olsa da vaktinizi ayırıp görmeniz gereken yerler arasına alabilirsiniz.

HER SOKAĞI AYRI BİR TARİH VE SANAT

Roma’dan sonra rotamı Floransa’ya çevirdim. Direkt Floransa’ya gitmek yerine Toskana bölgesinde bulunan Siena’ya uğramadan edemezdim. Üç tepe üzerine kurulu Siena, dokusunu yitirmemiş sokakları ile görülesi bir güzellik. Üzüm bağları ve şaraplarıyla meşhur bu bölgede Siena iline bağlı San Gimignano kasabasını görmenin mutluluğunu da muhakkak yaşayın. Surlarla çevrili bu kasabanın en büyük özellikleri arasında bulunan kuleleri görmek, tarihi ile bu kenti size hayran bırakacak özellikte..

Siena’da yaptığım ufak bir gezi sonrasındaki durağım, mimarisi, kültürü ve doğal güzellikleri ile her yıl milyonlarca gezgini kendisine çeken, Arno Nehri kıyısında, etrafı tepelerle çevrili alan üzerine kurulu Floransa. Tarihin tüm izlerini taşıyan, neredeyse her köşe başında mimari tarzı ile sizleri büyüleyecek bir kent Floransa…

Michelangelo’nun Davud Heykeli’nin aslına ev sahipliği yapan Signoria Meydanı ve görkemli Floransa Katedrali kentte gezilecek en ideal yerler arasında... Galileo, Michelangelo, Dante, Machiavelli gibi isimlerin ebedi istirahatgahı konumundaki Santa Croce Bazilikası’nı listenize eklemeyi unutmayın. Tarihin tüm dokusunu her sokağında yaşadığınız kentte fotoğraf meraklısı iseniz tüm kenti tepeden gören Piazzale Michelangelo çıkıp kent siluletini fotoğraflayabilirsiniz. Kenti tepeden göreceğiniz bir diğer yer ise Floransa Katedralinin hemen yanında yükselen Giotto’nun Çan Kulesi. Gezginlere nefes kesici kent manzarasını izleme fırsatı veren Çan Kulesi’ne çıkmak için her ne kadar 414 basamaklı merdiveni yürüyerek çıkmanız gerekiyor olsa bile göreceğiniz manzaradan etkilenmemek elde değil..

Turistlerin üzerinde keyifle yürüdüğü, mücevher ve hediyelik eşya satan mağazalarda kendini kaybettiği Floransa‘nın en eski köprüsü güzeller güzeli Ponte Vecchio (Eski Köprü) şehrin aynı zamanda en estetik ve ilginç yapılarından biri. Biraz alışveriş yaparak köprünün ihtişamına kapılabilirsiniz..

Floransa’ya kadar gitmişken Pisa kenti için bir gününüzü ayırmanızda fayda var. Kentin en ünlü meydanı olan Mucizeler Meydanı, Pisa Kulesi, Vaftizhane ve Şehir Katedrali (Duomo di Pisa) gibi yapıları burada görebilirsiniz. Birçok fotoğrafa konu olan ve her gezenin mutlaka kuleyi eğerken veya tutarken temalı fotoğraf çekmek isteğine yakından şahit olabilirsiniz J Denedim mi tabi ki denedim J. Vaftizhane, Pisa Katedrali, Şövalyeler Meydanı gibi birçok tarihi yapıya da Pisa’da şahit olabilirsiniz…

SON DURAK TABİ Kİ GONDOLLARI İLE VENEDİK

Romantizmin ön plana çıktığı Venedik ile tatilin son gününe gelmiştim bile… Dolu dolu geçen bir haftayı mevsimin en sıcak döneminde renkli evleri ile size güzel bir gün yaşatan Venedik’te kapatmanın güzelliğini yaşadım. San Marco Meydanı’nı ve çevresindeki tarihi yapıları gezebileceğiniz, gondol turu ile eşsiz kent manzarasının tadını çıkaracağınız bu kent her güzelliği ile sizleri etkilemeyi başarıyordu. Bu kadar güzelliği geride bırakarak geldiğim şehirde kısa da olsa gezimi anlatarak sizi de bu geziye bir nebze yaşatabildiysem ne güzel… Başka duraklarda başka şehirlerde görüşmek dileğiyle…

 NE YEMELİ? NE İÇMELİ?

Her türlü sebze ve et ürünleri ile yapılmış envai çeşitte makarna ve pizzaya ülkenin her kentinde kolaylıkla ulaşabilirsiniz. Lakin benim gibi glüten hassasiyetiniz var ise bu size biraz zor gelebilir J Makarna ve pizza restoranlarını akşam muhakkak denemenizi, şehri akşam saatlerinde yaşamanızı ufak bir öneri olarak kabul edin.

Sosyal Medyada Paylaş
Ekli Görseller