- Şehitkamil / Gaziantep
- +90 (342) 232 80 81
- info@cemiyet.com.tr
Keşif Psikoterapi ve Sağlıklı Yaşam Merkezi kurucuları Klinik Psikolog Didem Cengiz Doğru, Klinik Psikolog Merve Yılmazkar Çelik ve Psikolog Furkan Şener ile uzmanlık alanlarını, uyguladıkları terapi yöntemlerini konuştuk.
Sizi tanıyabilir miyiz?
D.C.D.: 1986 Ankara doğumluyum. Orta ve lise eğitimlerimi memleketim Balıkesir’de tamamladım. İlk lisans eğitimimi Balıkesir Üniversitesi, ikinci lisans eğitimimi Gaziantep Hasan Kalyoncu Üniversitesi Psikoloji bölümünde tamamladım. Klinik Psikoloji Yüksek Lisans eğitimimi yine aynı üniversitede bitirdim.
M.Y.Ç.: 1998 Gaziantep doğumluyum. Evli ve bir çocuk annesiyim. Çok severek okuduğum Psikoloji Lisans ve Klinik Psikoloji Yüksek Lisans eğitimlerimi Hasan Kalyoncu Üniversitesi’nde tamamladım ve kendi kliniğimi açtım. Özgür çalışmayı ve üretmeyi seviyorum. Bunun için kendi işimi yapmam çok kıymetliydi. Şu anda kurucu ortağı olduğum Keşif Psikoterapi ve Sağlıklı Yaşam Merkezi’nin yeni yerinde çocuk, genç ve ailelerle çalışmalarıma devam ediyorum.
F.Ş.: Psikoloji her zaman beni cezbeden, hayranlık duyduğum bir alan olmuştur. Psikolojinin insana ve hayata temas eden, keşfedilmeyi bekleyen yanlarını kendi hikayem ile birleştirmek gayesi ile lisans eğitimime Maltepe Üniversitesi Psikoloji bölümünde başladım. Değerli hocalarımızın katkılarıyla psikoloji alanını, kendimi keşfetme şansı yakaladım ve psikolojiye daha da bağlandım.
VAROLUŞÇU AKADEMİ GAZİANTEP KLİNİK DİREKTÖRÜ OLARAK ÇALIŞTIM
D.C.D.: 2015 yılında Üsküdar Üniversitesi Sürekli Eğitim Merkezi’nde düzenlenen Tıbbi Hipnoz eğitimini ve Gaby Golan Hipnoanalitik Teknikler eğitimlerini tamamladım. 2017 -2018 yılları arasında Üsküdar Üniversitesi GETİPMER danışma kurulu üyeliği ve GETIPMER Hypnosis Complementary Dergisi bilimsel danışma kurulu üyeliği görevlerini yürüttüm. Daha sonra Existential Academy Of İstanbul (Varoluşçu Akademi) Gaziantep Klinik Direktörü olarak çalıştım.
SIKLIKLA UYGULADIĞIM İKİ TERAPİ MODELİ MEVCUT
M.Y.Ç.: Yetişkin ve çocuk alanında birçok eğitim aldım ve kendimi geliştirme sürecime devam ediyorum. Bilişsel Davranışçı Terapi Temel Teori Eğitimi, Bilişsel Davranışçı Terapi Beceri ve Uygulamaları Eğitimi, ACT (Kabul ve Kararlılık Terapisi) Temel Eğitimini aldım. Bunların yanında Kısa Süreli Çözüm Odaklı Terapi Eğitimi ve Temel Enneagram Eğitimi alarak yetişkin psikoterapisi üzerine eğitimlerimi tamamladım. Çocuk ve ergen alanında; Çocuk Merkezli Oyun Terapisi Uygulayıcı Eğitimi, Çocuk Psikolojisi, Çocuk Psikopatoloji eğitimleri aldım. Deneyimsel Oyun Terapisi I. Düzey Eğitimimi Psikoloji İstanbul Nilüfer Devecigil ve Byron Norton tarafından almış olup profesyonelleşme sürecime devam ediyorum. Somatik Deneyimleme Playshop eğitimimi Somatik Deneyimleme Türkiye Maggie Kline’dan aldım.
Bu eğitimlerimin arasında sıklıkla uyguladığım iki terapi modeli mevcut. Deneyimsel oyun terapisi (DOT), çocuklar ile seanslarda kullandığım bir terapi modelidir. Dr. Byron Norton ve Carol Norton tarafından geliştirilen bu model, çocuğun doğuştan getirdiği iyileşmeye ve iyi olana yönelme kapasitesine vurgu yapar. Doğum travmaları, bağlanma sorunları, kaygı bozuklukları ve fobiler başta olmak üzere çok yaygın bir yelpazede etkinliği ispat edilmiş bir modeldir. Travma konusunda dünyada pek çok ülkede birinci sırada kullanılan bir metottur. Bir diğeri çocuklar ve gençlerle çalışırken uyguladığım Somatik Deneyimleme Playshop yaklaşımıdır. Maggie Kline’ın geliştirdiği “Esnek Dayanıklılık Yol Haritası Modelini” kullanarak çocuk ve gençlerde otonom sinir sitemi ve duyusal-motor sistemi farkındalığını geliştirmeyi, stres ve travmanın oluşturduğu olumsuz etkilerine karşı esnek dayanıklılığı arttırmayı amaçlayan bir yaklaşım ile çalışıyorum.
Didem Hanım, üzerinde çalıştığınız özel alanlar hakkında bilgi verir misiniz?
D.C.D.: Meslek yaşamımda iki yıl süren Temel Varoluşçu Analiz Eğitimi, terapist olarak kullandığım bir yöntemden çok yaşam biçimim oldu. Varoluşçu yaklaşım; deneyimleri sonucunda bireyde oluşmuş düşüncelerin, duyguların, kaygıların, korkuların, anıların, rüyaların, beklentilerin, umutların, hayallerin, yeniden yapılandırılmasını sağlayan, bireyin kendi hayatı hakkında derin bir anlayış geliştirmesine destek olan bir terapi ekolüdür. Terapi sonunda danışanın kendi hayatına dair yeni bakış açıları kazanmış olmasını ve buna bağlı olarak hayatı kendisine anlamlı geldiği şekilde yaşamasını hedefleriz. Bu sabırlı, ucu açık ve uzun soluklu bir süreç gerektirmektedir.
Terapi yöntemi olarak benimsediğim bir diğer yaklaşım olan “Somatik Deneyimleme”, dünyada kabul görmüş uzun yıllardır uygulanan, Türkiye’de ise son yıllarda adı daha sık duyulmaya başlayan bir ekol. Bu ekolün Gaziantep’te öncü ve ileri derece uygulayıcısı olmak mesleki anlamda gurur verici… Somatik Deneyimleme, travmanın yarattığı olumsuz etkileri ortadan kaldırmaya yönelik kısa süreli, beden merkezli, psikobiyolojik bir yaklaşımdır. Travma anında bedenimizde tamamlanamayan davranışların tamamlanmasını, biriken enerjinin çözülmesini, sinir sistemimizin kendi kaynağını kullanarak kendini dengeleme kapasitesinin genişlemesini sağlar ve destekler. Aynı zamanda doğum ve doğum öncesi travmalar, erken dönem travmaları, anestezi ve boğulma, oksijensiz kalma travmaları, şok, saldırıya uğrama, cinsel istismar, hayvan saldırıları, ameliyat, yanma, kazalar, düşme, kafa travmaları, tikler, doğa ve insan eliyle oluşmuş travmalar, fiziksel yaralanmalar, ihmal, terk edilme, deprem, sel, savaş, yangın, göç, terör, işkence travmaları, derin kayıplar, epilepsi, vitiligo, panik atak, vertigo, araba kazaları gibi çok geniş yelpazede hastalıklar ve travmalarla çalışabilmeyi en etkili biçimde sunar. Eğitim aldığım ve uygulayıcısı olduğum diğer bir terapi yöntemi “İntegral Somatik Yaklaşım”. Birey, İntegral Somatik Yaklaşım desteğiyle duygularını tanır, duygularını iyi ve kötü diye ayırıp dışlamadan, kendisine karşı daha esnek ve kapsayıcı olabilir. Bu yöntem ile bağlanma ve travma çalışmalarında önemli ve yüz güldürücü sonuçlar alıyoruz.
Spesifik çalışma alanlarımdan biri de cinsel işlev bozuklukları ve cinsellik travmalarıdır. Bu konudaki eğitimlerimi Türkiye’de cinsellikle ilgili önde gelen kurumlarından olan CİSED’den ve Somatik Deneyimleme’nin kıdemli eğitmeni Ariel Giaretto’dan aldım. Cinsel istismar ve cinsellik travmaları, cinsel isteksizlik, kadın ve erkek cinsellik sorunları, erkeklerde empotans, prematür ejekülasyon, retarde ejekülasyon, kadınlarda vajinismus ve bağlı sorunlar, cinsel tiksinti durumları ile çalışıyorum.
Bunların yanında evlilik ve çift terapisi eğitimlerimi CiSED’den, kolektif travma ile çalışma, doğum ve doğum öncesi psikolojisi eğitimleri ile çocuklarla çalışmayı destekleyen Somatik Deneyimleme Playshop eğitimlerimi ise Somatik Deneyimleme Türkiye’den aldım. Nevin Dölek’ten Kısa Süreli Çözüm Odaklı Terapi Eğitimini, Hakan Türkçapar’dan Bilişsel ve Davranışçı Terapi Eğitimini tamamladım.
PSİKOLOJİ ÇOK EMEK VERDİĞİM BİR ALAN
D.C.D.: Benimsediğim yaklaşımlar ve aldığım eğitimle ile 2018-2023 yılları arasında yılda ortalama 1200 hasta kabul eden Özel SANKO Üniversite Hastanesi Psikiyatri Polikliniğinde hizmeti sundum ve hastane içi personele yönelik psikolojik eğitimlerin düzenlenmesi ve koordinasyonunu yürüttüm. Her yıl çeşitli konferans ve kongrelere konuşmacı ve gözlemci olarak katıldım. Nihayetinde uzun yıllardır içimde büyüttüğüm tohumlar filizlendi ve KEŞİF’e dönüştü. Şu anda kurucu ortağı olduğum Keşif Psikoterapi ve Sağlıklı Yaşam Merkezi’nde yetişkin psikoterapisti olarak danışanlarımın süreçlerine eşlik ediyorum. Psikoloji ve psikolojik tedaviler çok emek verdiğim ve adanmışlık ortaya koyduğum bir alan. Bu alanda derinleşmek ve kendimi güncel tutmak için eğitimlere önem veriyorum. Gelişime açık, etik değerlere bağlı, danışan gizliliğine önem veren bir kurum olarak uzun yıllar Gaziantep’te hizmet vermeyi amaçlıyorum.
Merve Hanım siz mesleki olarak yaptığınız çalışmalardan ve odaklandığınız alanlardan bahseder misiniz?
M.Y.Ç.: Yoğunluklu çocuklar ve gençler ile çalışıyorum. Kişiyi merkeze alan ve süreçte ilişkiye odaklanan yönlendirmesiz bir terapi modelini benimsiyorum. 3-12 yaş arası çocuklarda oyunun gücünden faydalanıp oyun terapisi yöntemini kullanıyorum. Oyun, çocuğun gelişimsel basamaklarda ustalık kazanmasını sağlayarak onu sonraki gelişimsel basamağa geçmeye hazırlar. Bir terapist olarak çocuğun oyuncaklar aracılığıyla kendisini ifade etmesine saygı duyan, cesaretlendiren ve oyun deneyimini destekleyen bir duruş sergiliyorum. Bu sayede çocuk, anlatımlarını derinleştirerek zorlantılarını ele alabiliyor. Bazen ise aileler çocuklarının gelişimsel süreçlerini merak edebiliyor ve bu yüzden de bir psikolog desteğine ihtiyaç duyabiliyorlar. Gelişim takibinin çok kıymetli olduğunu düşünüyorum ve bu süreçte ailelerin ebeveynlik yolculuklarına ışık tutmayı hedefliyorum.
ÇOCUKLARA, GENÇLERE VE AİLELERE
ULAŞMAK NİYETİNDEYİM
Furkan Bey, sizin var mı üzerinde yoğunlaştığınız belli başlı alanlar?
F.Ş.: Hayatımın belki de en önemli deneyimlerinden biri, Bakırköy Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesi’nde stajımda, insanlarla klinik anlamda da etkileşim kurarak, psikolojinin ne kadar derin ve kapsamlı olduğunu tecrübe etmekti. Lisans eğitimimden sonra Gaziantep Büyükşehir Belediyesi’nin GASMEK biriminde psikolojik danışman olarak ilk görevime başladım. Sınav stresi yaşayan üniversite hazırlık öğrencileri ile çalışma imkanı bulduğum bu dönemde, çocuk-ergen psikolojisi alanında eşsiz deneyimler edindim. GASMEK ile paralel olarak özel bir rehabilitasyon merkezinde zihinsel ve bedensel engelli öğrencilerle çalıştım. Bu tecrübelerim beni çocuk ve ergen psikoloji alanında derinleşmeye yöneltti ve tercihimde etkili oldu. Bu alandaki eğitimlerimi genel kabul görmüş ekollerin hocalarından aldım. Çocukların dili oyun, harfleri ise oyuncaklarıdır. Önemli olan onları gözlemlemek ve dinlemektir. Onların mutlaka bize anlatmak istediği bir şeyler vardır. Bu kapsamda, Prof. Dr. Mehmet Teber’den aldığım Çocuk Merkezli Oyun Terapisi Eğitimini ile kliniğimizde 2-11 yaş aralığında çocuklarla çalışmaktayım.
F.Ş.: Kliğimizde çocuk değerlendirme ve çocuk gelişim testleri ile bu alandaki ihtiyacı da karşılamaktayız. Ben de dikkat, zamanlama, dürtüsellik ve hiperaktive performansını ölçen, görüş ve duygu içermeyen, yetişkinlerde ve çocuklarda güvenle uygulanan Moxo Dikkat Testi ve bireylerin zihinsel performanslarını belirlemek amacıyla uygulanan bireysel zeka testi WISC-IV testlerini uygulamaktayım. Çocuk ve Ergen Psikolojisi alanında çalışmak önemli ölçüde aileyi desteklemeyi de getirir. Aile ve yetişkin alanında, yine ekolünde uzman olan Prof. Dr. Ebru Şalcıoğlu’ndan aldığım Bilişsel Davranışçı Terapi eğitimi ile bu paralelde ailelerle çalışmalarımızı sürdürüyorum. Psikolojiye gönül veren biri olarak, Gaziantep’te çocuklara, gençlere ve ailelere ulaşmak niyetindeyim. Bu niyetle çıktığım yolda, kurucu ortağı olduğum KEŞİF psikoterapi tanıştım. Umarım daha fazla çocuğun gelişimine ve iyileşmesine katkıda bulunurum…
PANDEMİ VE DEPREM SÜRECİ PSİKOLOJİK TEDAVİLERİN ÖNEMİNİ GÖSTERDİ
Toplumda psikoloğa başvurmak çekince yaratan bir durum, sizce bunun önüne nasıl geçilebilir?
Evet, maalesef psikoloğa başvurma konusunda çekinceleri olan çok kişi mevcut. Ancak pandemi ve deprem sürecinde insanların yaşadığı zorlu deneyimler psikolojik tedavilerin ne denli önemli olduğunu kanıtladı. Popüler kültürün (özellikle dizeler) psikoloji üzerine işler yapması da, bu hatalı algıyı bir nebze azalttı. Aslında psikoterapi kendisine yakından bakmak isteyen, davranışlarının altındaki sebepleri anlamaya gönül veren, kendisini merak eden her kişi için içsel bir yolculuktur. Psikoterapi, insanın tüm kaygılardan ve yargılardan arınmış olarak terapistine içini açtığı ve onun tarafından kabul gördüğü, desteklendiği bir ilişkilenme biçimidir. Bu ilişkilenme anne ile bebeği arasındaki ilişki ile kıyaslanabilecek derecede saf ve derindir. Bu ilişkilenme son derece büyüten, besleyen, dönüştüren bir ilişkidir. İçimize tohumlar ekmek ve onların yeşermesini izlemek, kendi sesimizden hikayemizi duymak, hayatımızı, sınırlarımızı, canlılığımızı keşfetmek haz verici ve doyumludur. Terapiye başlamak ve bu süreci sürdürmek, kişinin kendisine yaptığı en önemli yatırımlardan biridir. Bu yolculukta kendimizi yuvada ve sarmalanmış hissederiz. Bu eşsiz sürecin herkesçe ulaşılabilir ve keşfedilebilir olması, psikolojik yönden sağlıklı bireyler yetiştirilmesi tüm kamu ve özel kurumların temel amaçlarından biri olmalı ve bu konuda toplumsal uzlaşı ile hareket edilmelidir. Meslek yasamızın olmayışı da psikologlara karşı çekinceyi arttırıyor. Bu özel ve gizli sürecin meslek etiğine uygun, denetlenebilir ve regüle olması sağlanmalıdır.
Sürekli sorunlarla muhatap olan meslek grupları olarak siz nelerden besleniyorsunuz?
Her birimiz spora, sağlıklı beslenmeye ve yaşamaya çok önem veriyoruz. Bedenimizi danışan için katalizör olarak kullanırken kendimize bakım vermemiz çok kıymetli. Ekip olarak sık sık bir araya gelip birbirimizi dinlemek ve desteklemek bizler için önemli bir kaynak. Yoga hepimizin hayatında var. Meditasyon pratiklerimiz arasında. Çok önemli bu desteklerin yanında psikologların olmazsa olmazı kendi terapisi ve süpervizyonudur. Her birimiz kendi terapi süreçlerimizden geçiyoruz ve ustalarımızdan süpervizyon destekleri alıyoruz.
Klinik Psikolog Didem Cengiz Doğru:
Terapi sonunda danışanın kendi hayatına dair yeni bakış açıları kazanmış olmasını ve buna bağlı olarak hayatı kendisine anlamlı geldiği şekilde yaşamasını hedefleriz. Bu sabırlı, ucu açık ve uzun soluklu bir süreç gerektirmektedir.
Klinik Psikolog Merve Yılmazkar Çelik:
Yetişkin ve çocuk alanında birçok eğitim aldım ve kendimi geliştirme sürecime devam ediyorum. Bilişsel Davranışçı Terapi Temel Teori Eğitimi, Bilişsel Davranışçı Terapi Beceri ve Uygulamaları Eğitimi, ACT (Kabul ve Kararlılık Terapisi) Temel Eğitimini aldım.
Psikolog Furkan Şener:
Kliğimizde çocuk değerlendirme ve çocuk gelişim testleri ile bu alandaki ihtiyacı da karşılamaktayız. Ben de dikkat, zamanlama, dürtüsellik ve hiperaktive performansını ölçen, görüş ve duygu içermeyen, yetişkinlerde ve çocuklarda güvenle uygulanan Moxo Dikkat Testi ve bireylerin zihinsel performanslarını belirlemek amacıyla uygulanan bireysel zeka testi WISC-IV testlerini uygulamaktayım.