- Şehitkamil / Gaziantep
- +90 (342) 232 80 81
- info@cemiyet.com.tr
Kısırlık tanı ve tedavisinde ayrıntılı tedavinin önemine dikkat çeken Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Opr. Dr. Emine Suat, kişiye özel tedavinin önemli olduğunu söyledi. Kısırlık tedavisi için başvuran hastanın psikolojik olarak desteklenmesi ve çiftin birlikte değerlendirilmesi gerektiğini ifade eden Opr. Dr. Emine Suat, hastanın hekime güvenmesinin tedavi başarısı açısından önemli olduğunu vurguladı.
Hastalarına daha geniş ve özel zaman ayırmak adına kendi muayenehanesini açan Op. Dr. Emine Suat, kısırlık tedavisinin yanı sıra vajinusmus, genital estetik, tüm jinekolojik tedaviler ve gerekli operasyonlar konusunda da hastalarına hizmet verdiğini belirtti.
KISIRLIK TEDAVİSİ İÇİN GEÇ KALINMAMALI
Kısırlığın(İnfertilite), “Çiftlerin düzenli ve korunmasız ilişkiye girmelerine rağmen bir yıl içinde gebeliğin gerçekleşmemesi” olarak tanımlandığını ifade eden Op. Dr. Emine Suat, ”Ancak, 35 yaşın üstündeki kadınlarda düzenli ve korunmasız olarak ilişkiye girilmesine rağmen hamilelik gerçekleşmiyorsa gerekli tetkik ve tedavilere daha erken başlanabilir. Ayrıca eğer adet düzensizliği varsa ki bu yumurtlama ile ilgili bir sorun olduğunu gösterebilir. Erkekte bilinen bir problem varsa yine bir yıl beklenmeksizin doktora başvurulmalıdır” dedi.
İNFERTİLİTE NEDENLERİ
İnfertilite nedenlerinden bahseden Op. Dr. Emine Suat, “Erkeğe bağlı sperm kalite sayı, morfoloji, hareket bozuklukları gibi erkek faktörü ve kadına ait faktörler içinde yumurtlama bozuklukları, uterin tubal faktörler kısırlık nedenleri arasında yer almaktadır. Ancak hem erkek hem de kadında hiçbir neden bulamadığımız nedeni açıklanamayan infertiliteden bahsedebiliriz” diye konuştu.
PEK ÇOK FAKTÖR KISIRLIĞA SEBEP OLUYOR
Ülkemizde kısırlık oranının her geçen gün arttığını belirten Op. Dr. Emine Suat, nedenleri hakkında şunları anlattı: “Günümüz çiftlerin giderek büyüyen sorunlarından biri çocuk sahibi olamamaktır. Sağlık Bakanlığı verilerine göre Türkiye’de 2 milyon kişi kısırdır ve bu problem günden güne artmaktadır. Bunun altında yatan nedenlerden biri strestir… Gebelik konusunda çevresel baskılar, ekonomik kaygılar, trafik stresi, iş hayatında rekabetin artması, uzun çalışma saatleri gibi nedenler çiftlere yorgunluk olarak geri dönmektedir. Stres ve yorgunluk cinsel arzuyu ve cinselliğe ayrılan süreyi azaltıyor. Erkekte stres ereksiyon problemi ve sperm sayısının azalmasına yol açabilirken, kadında ise yumurtlama fonksiyonunu azaltıp, erken menopozu tetikleyebilmektedir.
Yine modern yaşam, kadının iş hayatında aktif rol oynaması ve kariyer isteği nedeniyle evlilik yaşının gecikmesi, gebelik planın geciktirilmesi sonucu doğurma yaşının 30‘ların üzerine çıkması ile doğurganlık oranının azaldığı görülmektedir.
Hareketin azalması, hazır gıda tüketiminin artması, obezite, sigara ve alkol kullanımı da kısırlıkta önemli bir sorun. Obezite erkekte sperm üretimi ve kalitesinin bozulmasına, kadında da yumurtlamanın azalmasına neden olabilir. Ayrıca hazır gıda tüketiminin fazla olması, sigara-alkol bağımlılığı erkek kısırlığının başta gelen nedenleri olmakla birlikte (sperm sayı ve hareketinin azalması) kadında da yumurtlama fonksiyonlarını bozabilir.
Ayrıca klamidya, gonore ve üroplazma gibi cinsel yolla bulaşabilen mikroorganizmalar tüplerde tıkanmaya neden olabilir. Erkeklerde de kanallarda tıkanıklık olabilir. Tubal tıkanık durumunda sperm ile yumurtanın bir araya gelip döllenmesi gerçekleşmeyecektir.
İnfertiliteden korunmak için sağlıklı beslenmek, stresten uzak durmak, hazır gıdalardan, sigaradan, alkolden uzak durmak, egzersiz yapmak gibi yaşam tarzımızda birtakım değişiklikler isabetli olacaktır. Ayrıca daha erken yaşta çocuk sahibi olma planı yapılmalı, cinsel yolla bulaşan hastalıklardan korunmak için yıllık kontrollerin yaptırılması ve gerekli önlemlerin alınması unutulmamalıdır.”
HASTALARIN DEĞERLENDİRME AŞAMASI
Bu çiftlerin çevresel baskıya maruz kaldıkları için kaygı oranı yüksek bir şekilde hekime başvurduğunu dile getiren Op. Dr. Emine Suat, “Öncelikle hastanın psikolojisini anlayıp, kişiye özel, bilimsel yaklaşım sergilemek önemlidir. Tetkik aşamasında çiftler beraber değerlendirilmelidir. Gerekli tetkikler yapıldıktan sonra durumun anlaşılır net bir şekilde ortaya konması gerekir. Problemi tek bir tarafa mal etmek doğru olmayıp, tedavi sürecinde çiftlerin birbirini desteklemesi önemlidir” dedi.
KISIRLIKTA TÜP BEBEK TEDAVİSİ ÖNEMLİ BİR YERE SAHİP
“Üremeye yardımcı tedavi yöntemlerinden biri olan tüp bebek tedavisi, anne adayında belirli ilaçlar ile yumurta gelişiminin uyarılması, uygun boyuta gelen yumurtaların toplanması ve baba adayından sperm hücrelerinin alınmasıyla başlar” diyen Op. Dr. Emine Suat, “Laboratuvar ortamında döllenmenin gerçekleştirilmesinin ardından ortaya çıkan embriyo, daha sonra anne adayının rahmine yerleştirilir. Embriyo tutunup gebelik oluştuktan sonra gebelik süreci, doğal yollarla edinilmiş hamilelik gibi devam eder” açıklamasında bulundu.
TÜP BEBEK TEDAVİSİ SÜRESİ
Tüp bebek tedavi süresinin çeşitli faktörlere bağlı olarak değişebileceğini belirten Op. Dr. Emine Suat, “Her hasta farklıdır ve tedavi süreci kişiselleştirilmiş bir yaklaşım gerektirir. Ancak genel olarak ilaçların kullanılmaya başlamasından embriyo transferine kadar geçen süre 15-22 gün arasıdır” diye konuştu.
TÜP BEBEK TEDAVİSİ UYGULANABİLECEK KİŞİLER
Kısırlık problemi yaşayan çiftlerin bir kısmına tüp bebek tedavisi önerildiğini kaydeden Op. Dr. Emine Suat, “Belirli tedavi modaliteleri denenmiş, 3 kez aşılama tedavisine rağmen gebelik olmamış, açıklanamayan infertilite durumunda hasta IVF tedavisine yönlendirilebilir. Ayrıca ileri kadın yaşı, azalmış yumurta rezervi, sperm değeri çok kötü olan, tüp kanalları kapalı veya cerrahi olarak kapatmış ancak tekrar gebe kalmak isteyen, ileri derecede endometriozis rahatsızlığı olan, kanser veya diğer sağlık koşulları için doğurganlığın korunmasının gerektiği, genetik bir bozukluk söz konusu olduğu durumlarda çiftlere direk tüp bebek tedavisi önerilebilir” dedi.
TÜP BEBEK TEDAVİSİNDE BİR SINIRLAMA YOKTUR
Tüp bebek tedavisi deneme sayısında tıbbi olarak herhangi bir kısıtlama olmadığı gibi yasal bir engel ya da sınırlama da olmadığını belirten Op. Dr. Emine Suat, “Çocuk isteyen çiftin ekonomik ve psikolojik durumu müsaade ettiği sürece tüp bebek denemesi yapılabilir. Tüp bebek tedavisinde ilk denemede gebelik elde edilebildiği gibi başarısızlık durumu da olabilir. İlk denemede gebelik elde edilemediğinde üzülmemek gerekir. Çünkü bu deneme bir sonraki tedaviler için, tedavinizi düzenleyen tüp bebek doktorunuza sizin üreme fonksiyonlarınız, yumurtalıklarınızın ilaçlara cevabı, yumurta kalitesi, sperm kalitesi ve spermin döllenme becerisi, embriyo kalitesi gibi konularda çok önemli bilgiler vermektedir. Bu elde edilen kıymetli bilgiler ışığında bir sonraki tedavinizde başarı şansı artmaktadır. İlk 3 denemede tüp bebek tedavisinde başarı elde edilemezse sonraki denmelerde maalesef başarı oranı azalmaktadır” diye konuştu.
TÜP BEBEK TEDAVİSİNİ OLUMSUZ ETKİLEYEN FAKTÖRLER
Tüp bebek tedavisinde başarıyı etkileyen faktörler hakkında bilgi veren Op. Dr. Emine Suat, “Bu faktörler arasında anne adayının yaşı, kilo durumu, rahimdeki sorunlar, tüplerde hidrosalpinks olması, bağışıklık sistemi sorunları, sigara kullanım derecesi, alkol kullanma oranı, azalmış yumurtalık rezervi, sperm hücrelerinin sayı ve kalitesinin düşük olması tüp bebek tedavisini olumsuz etkilemektedir” dedi.