Yükleniyor...

Tutkulu bir gezginim

12 Eylül 2025

Kapak konuğumuz Geo Global Eğitim Organizasyonunun kurucusu Canan Severoğlu. Daha adil, kapsayıcı ve umut dolu bir gelecek için mücadele ettiğini ifade eden Canan Hanım, gerek yurt içinde gerekse yurt dışındaki çalışmalarıyla önemli başarılara imza atıyor. Deprem felaketinin ardından yaraların sarılması için gösterdiği üstün gayret ile gönülleri fetheden Canan Severoğlu, yakın zamanda ‘Küresel ölçekte eğitimde fırsat eşitliği sağlama çabaları ve afet zamanlarında gösterilen insani etki’ nedeniyle Schiller International University’den ‘Educational and HumanitarIan Impact Award’ ödülü aldı.

100’den fazla ülkeyi gezdiğini ve ‘Tutkulu bir dünya gezgini’ olduğunu söyleyen Canan Severoğlu’nu sayfalarımıza konuk etmekten büyük mutluluk duyuyoruz. Enerjisi ve samimi tavırlarıyla çekimlere renk katan Canan Hanım ile Geo Global Eğitim Organizasyonunu, aldığı ödülleri, deprem zamanındaki çalışmalarını, eğitime ve hayata bakış açısını konuştuk.

Schiller International University’den aldığınız “Educational and Humanitarian Impact Award” sizin için ne ifade ediyor?

Dunedin, Florida’da tarafıma şahsen takdim edilen bu anlamlı ödül, hem şahsım hem de temsil ettiğim değerler açısından son derece kıymetli ve onur verici. Bu ödülün, ilk kez iki alanda -küresel ölçekte eğitimde fırsat eşitliği sağlama çabaları ve afet zamanlarında gösterilen insani etki- nedeniyle verildiğini öğrenmek, benim için bu takdiri daha da özel kıldı.

2009 yılında Florida’daki görevimden istifa ederek Türkiye’ye döndüğüm günden bu yana, yürüttüğüm tüm çalışmalarda evrensel değerleri, toplumsal sorumluluğu ve dayanışma kültürünü ön planda tuttum. Şubat 2023’te yaşanan büyük deprem felaketinin ardından, hem sahada hem de organizasyonel düzeyde yürüttüğüm destek çalışmalarıyla bu ilkeleri hayata geçirme fırsatı buldum; toplumun birlikte hareket etme gücünü bir kez daha derinden hissettim.

Bu ödüle layık görülmemi, yalnızca bireysel bir takdir değil, aynı zamanda birlikte yol aldığım tüm paydaşların, gönüllülerin ve eğitimin dönüştürücü gücüne inanan herkesin ortak emeğinin bir yansıması olarak görüyorum. Bana inanan, destek olan ve ilham veren herkese en içten teşekkürlerimi sunuyorum. Bu ödül, daha adil, kapsayıcı ve umut dolu bir gelecek için çalışma kararlılığımı daha da pekiştiriyor.

Geo Global Eğitim Organizasyonu’nu kurma fikri nasıl doğdu? Sizi yurt dışı eğitim alanına yönlendiren motivasyon neydi?

Amerika Birleşik Devletleri’nde yüksek lisans eğitimimi onur derecesiyle tamamladıktan sonra, aldığım bir iş teklifi sayesinde eğitim sektörüne adım attım. Özel bir üniversitede önce Uluslararası Pazarlama Müdürü, ardından Uluslararası Geliştirme Direktörü olarak görev aldım. Bu süreçte küresel ölçekte eğitim sistemlerini ve öğrenci hareketliliğini yakından tanıma fırsatım oldu. Ancak içimde her zaman doğduğum şehre ve ülkeme katkı sağlama arzusu vardı. Kendi değerlerimi yansıtabileceğim, daha kapsayıcı ve toplumsal faydaya dayalı bir yapı kurma hayaliyle görevimden istifa ederek Türkiye’ye döndüm.

Geo Global Eğitim Organizasyonu’nu kurarken temel amacım, her öğrencinin kendi potansiyeline ulaşabileceği fırsatlara erişimini desteklemek ve onları dünyadaki gelişmelerle buluşturmaktı. Sadece alternatif eğitim rotaları oluşturmakla kalmayıp, aynı zamanda dezavantajlı grupların eğitime erişimini artırmaya yönelik çok sayıda sosyal sorumluluk projesine öncülük ettim. GEO, bu anlamda yalnızca bir eğitim danışmanlığı markası değil; aynı zamanda toplumsal dönüşüm ve fırsat eşitliği vizyonuyla hareket eden bir yapı haline geldi.

Yurt dışı eğitim almak isteyen gençler için Türkiye’de gözlemlediğiniz en büyük fırsat ve en büyük engel nedir?

Türkiye’de birçok genç, artık çok daha erken yaşta farklı kültürleri tanıma ve akademik hedeflerini küresel ölçekte belirleme bilincine sahip. Dijital kaynaklara erişimin artması ve uluslararası eğitim programlarının daha ulaşılabilir hale gelmesi de önemli fırsatlar arasında yer alıyor. Bu durum, gençlerin dünya ile daha entegre bireyler olarak yetişmesine ciddi katkı sağlıyor. Ancak en büyük engel, bilgiye erişimdeki eşitsizlik ve doğru yönlendirme eksikliği. Pek çok öğrenci ve ailesi, yurt dışı eğitimin yalnızca akademik bir süreç olmadığını; aynı zamanda kültürel adaptasyon, finansal planlama ve psikolojik hazırlık gerektiren çok boyutlu bir yolculuk olduğunu sürecin ortasında fark edebiliyor. Bu da zaman ve kaynak kaybına neden olabiliyor. Bu noktada, şeffaf, güvenilir ve öğrenci odaklı danışmanlık hizmetlerinin önemi her zamankinden daha büyük.

Teknoloji, yapay zekâ ve dijitalleşme eğitim sektörünü hızla dönüştürüyor. Geo bu dönüşümün neresinde?

Teknoloji, yapay zekâ ve dijitalleşme eğitimde köklü değişimlere yol açıyor ve Geo Global Eğitim Organizasyonu olarak bu dönüşümün tam merkezindeyiz. Aralık 2022’de attığımız ilk adımla, Türkiye ve MENA (Orta Doğu ve Kuzey Afrika) bölgesine ABD ile Çift Diploma Programı’nı kazandırdık. Halen Türkiye ve MENA Direktörlüğünü yürüttüğüm Dual Diploma – Çift Diploma Programı kapsamında, yapay zekâ ve dijital araçları kullanarak öğrencilerimize kişiye özel, esnek ve etkili bir öğrenme deneyimi sunuyoruz.

Bizim için teknoloji sadece bir araç değil; öğrencilerimizin gelecekteki başarılarını şekillendirecek dijital becerilerle donanmaları büyük önem taşıyor. Yapay zekâ destekli sistemler sayesinde öğrencilerin güçlü yönlerini ve gelişim alanlarını takip ediyor, onlara geri bildirimler sunuyoruz. Böylece hem fırsat eşitliğini destekliyor hem de gençlerimizi geleceğe en iyi şekilde hazırlıyoruz.

Öğrencilerimiz Türkiye’de eğitimlerine devam ederken anatomi, pazarlama, bilgisayar programcılığı, Almanca, İspanyolca ve AP (Advanced Placement) gibi üniversiteye hazırlık fark dersleri alma imkânına sahip oluyorlar. Ayrıca programa kayıtlı öğrencilerimiz; ücretsiz olarak 7/24 ABD’li öğretmenlerden sınırsız özel ders alabiliyor, IELTS ve SAT sınavlarına hazırlanabiliyor ve 375’ten fazla üniversiteye burs başvurusu yapabiliyorlar.

Türkiye’den alınan lise diplomalarının yanı sıra, öğrencilerimizin dünya standartlarına tam anlamıyla ulaşabilmesi için ABD’den de bir lise diploması almalarını sağlıyoruz. Bu sayede, Harvard ve MIT gibi dünya çapında prestijli üniversitelerle aynı akreditasyona sahip liselerden mezun olma şansı yakalıyorlar. Yüzlerce öğrencimizin, dünya sıralamasında ilk 20’de yer alan üniversiteler dahil olmak üzere hedefledikleri üniversitelere yerleşmeleri bizler için büyük bir gurur kaynağıdır. Hem akademik hem de kültürel açıdan uluslararası standartlarda bir eğitim deneyimi sunuyor olmanın mutluluğunu GEO olarak derinden yaşıyoruz.

Başarıyı nasıl tanımlıyorsunuz?

Bana göre başarı; elinden gelenin en iyisini yaptıktan sonra, gerisini hayatın akışına güvenle bırakabilmektir.

Geo Global Eğitim Organizasyonu’nun önümüzdeki yıllardaki hedefleri neler?

Aralık ayında 7. kıta olan Antarktika’ya ayak basacağım. Bu benim için sadece fiziksel bir keşif değil; aynı zamanda sınırların ötesine geçmenin, kalıpların dışına çıkmanın ve gençlere ilham olmanın bir yolu. Antarktika, doğallığın ve yalınlığın en uç noktası. Oraya gitmek, bilinmeyeni deneyimlemek demek. Bu da tam olarak gençlere aşılamak istediğimiz şey; Konfor alanının dışına çıkmak, dünyayı keşfetmek, farklı bakış açıları geliştirmek.

Bu yolculuğun bir diğer önemli boyutu ise, öğrencilerimiz için hazırladığımız sürpriz bir projeyle birleşiyor. Uzun süredir eğitim alanında lise ve üniversite yerleştirmeleri, yurt dışı dil okulları, yaz ve kış kampları gibi birçok uluslararası program yürütüyoruz. Aynı zamanda ABD ile çift diploma programlarımızla gençlerin akademik ve kültürel gelişimlerine katkı sağlıyoruz. Ancak bu sefer, bunların ötesine geçen, Türkiye’de daha önce benzeri yapılmamış özgün bir proje geliştiriyoruz. Kültürel deneyimi merkeze alan, gençleri hem bireysel hem de global ölçekte güçlendirecek bir çalışma bu. Sadece akademik başarıya değil, vizyona, özgüvene ve dünya vatandaşlığı bilincine odaklanıyor. Antarktika yolculuğum da bu projenin simgesel başlangıcı olacak.

Yeni bir uluslararası iş birliği, program ya da sosyal sorumluluk projesi gündeminizde var mı?

Küresel iş birlikleri ve topluma katkı sağlayan projeler, benim için sadece bir tercih değil, vizyonumun temel taşlarını oluşturan vazgeçilmez unsurlar. Bu anlayış, bugüne kadar olduğu gibi varlığım sürdükçe aynı kararlılıkla devam edecek. İş yapış biçimimin merkezinde sürdürülebilir değer üretmek ve toplumsal faydayı öncelemek yer alıyor. Bu doğrultuda, üzerinde çalıştığım yeni bir proje ile dezavantajlı grupların bilgiye, kaynaklara ve fırsatlara erişimini kolaylaştırmayı hedefliyorum. Bu proje, sosyal kapsayıcılığı artırmakla kalmayıp, aynı zamanda uzun vadede yapısal eşitsizlikleri azaltmaya katkı sağlayacak adımlar içeriyor. Yakın zamanda bu kapsamda geliştirdiğimiz yeni çalışmaları kamuoyu ile paylaşacağım. İnandığım şey şu: Gerçek değişim, sadece söylemlerle değil, somut ve sürdürülebilir adımlarla mümkün.

Bu röportajı okuyan gençlere, özellikle eğitimde kendi yolunu çizmek isteyen öğrencilere ne söylemek istersiniz?

Bugünün gençlerine ve onların eğitim yolculuğunda en büyük destekçileri olan ailelerine şunu söylemek isterim; Her bireyin öğrenme biçimi, ilgi alanı ve potansiyeli kendine özgüdür. Gençlerimizin kendi yollarını çizmelerine alan tanımak, onların özgüvenle gelişmeleri ve içlerindeki potansiyeli keşfetmeleri açısından son derece kıymetlidir. Yolun her zaman net olmaması bir eksiklik değildir; çünkü asıl keşif, çoğu zaman belirsizliklerin içinde başlar. Özellikle kendi yolunu çizmek isteyen gençlere şunu hatırlatmak isterim; Kendi potansiyelinize inanın ve başkalarının sizin adınıza çizdiği sınırlara takılıp kalmayın. Eğitim, sadece bilgi edinmek değil; düşünmeyi, sorgulamayı ve kendi yolunuzu inşa etmeyi öğrenmektir. Başarıyı başkalarının tanımlarına göre değil, kendi değerlerinize ve hedeflerinize göre ölçün. Cesaretle, sabırla ve tutkuyla ilerleyin, çünkü en anlamlı hikâyeler, kendi yolunu çizenlerin kaleminden çıkar.

Deprem felaketi sürecindeki çalışmalarınızı anlatır mısınız?

Deprem olduğunda Gaziantep’teydim. İlk gün, şehir dışında olan arkadaşlarımın Gaziantep’teki ailelerine su ve ekmek taşıyarak onlara destek olmaya çalıştım. İkinci gün ise ablam Ceren Uğurluer’in o dönem başkanlığını yürüttüğü Empati Sosyal Sorumluluk ve Eğitim Derneği’ne destek olmak için hemen harekete geçtim. Gönüllülerle ve paydaşlarla birlikte küçük bir kafede aşevi kurduk ve sıcak yemek dağıtmaya başladık. Kısa sürede, günlük 30 bin kişiye ulaşan bir aşevi haline geldik. Bunu duyan World Central Kitchen, benimle iletişime geçerek Gaziantep mutfak lideri olarak devam etmemi ve daha fazla insana ulaşmak için destek vermek istediklerini söyledi. Gaziantep Yardım Vakfı’nın binasında profesyonel bir mutfak kurduk ve kısa sürede Nurdağı ile İslahiye’de günlük 90 bin kişiye yemek ulaştıran büyük bir organizasyona dönüştük. Amerikalı yetkililer mutfağımıza “fabrika” diyorlardı çünkü biz, en az maliyetle en kaliteli yemekleri Gaziantep mutfağından sunuyorduk. Zor günlerde, kendi duygularımızı bir kenara bırakıp gerçek ihtiyaç sahiplerine ulaşabilmek ve onların temel ihtiyaçlarını karşılamak için çalışmak, bana göre en değerli şeydi.

Bu süreçte, gerek kıyafet, mama, battaniye gibi yardımlarla gerekse dernekler ve vakıflar aracılığıyla nakdi destek veren birçok gönüllü ve destekçimiz oldu. Onların varlığı, gücümüzü daha da artırdı. Birey olarak elimden gelenin en iyisini yaptığımı bilmek… Bunun için huzurluyum. Bir beklenti olmadan verilen emeklerin bir ödülle taçlandırılması ise benim için tarifsiz bir gurur kaynağı oldu.

 

Canan Severoğlu kimdir?

Canan Severoğlu, Türkiye’de ekonomi alanında lisans, ABD’de Uluslararası İşletme (MBA) alanında, onur derecesiyle yüksek lisans programlarını tamamladı. Florida’da mezuniyet sonrasında aldığı teklifle, 8 kampüslü bir Amerikan üniversitesinin Uluslararası Pazarlama Müdürü ve sonra Uluslararası Geliştirme Direktörü olarak çalıştı. 2009 yılında Türkiye’ye dönerek yüksek potansiyelli öğrencileri uluslararası eğitim hedeflerine ulaştırmayı amaçlayan Geo Global Eğitim Organizasyonu’nu kurdu. Uluslararası Koçluk Federasyonu (ICF) tarafından onaylı, Uluslararası Koçluk Federasyonu’ndan (ICF) Bilişsel Davranışsal Koçluk ve Profesyonel Koçluk sertifikalarına sahip olan Canan Severoğlu, Women Presidents Organization (WPO) aktif üyesi, Uluslararası Eğitim Danışmanları Derneği (UED) Başkan Yardımcısı ve Türkiye’deki çeşitli derneklerin kurucu üyelerindendir. Harvard Business School’da Leadership for Business Acceleration Programını tamamlamıştır. Tutkulu bir dünya gezgini olan Canan Severoğlu, 100’den fazla ülkeyi ziyaret etmiştir. Kendisini dünya vatandaşı olarak tanımlamaktadır. 

Sosyal Medyada Paylaş
GÜLŞAH SERT