Bir hikâyesi olmalı

Bilmeyenler için tarif etmekte fayda var… Sultan Antika, Gaziantep’in tarihi kültür yolu üzerinde bulunan Yeni Han içinde, giriş kapısının tam karşısında. Turistlerin de uğrak yeri olan dükkâna girince nereye bakacağınızı şaşırıyorsunuz, ince işçilikli, rengârenk, çeşit çeşit antika ürün karşılıyor sizi…

Sadece kendi babasının değil dedesinin babasının da antikacı olduğunu söyleyen Hüseyin Sultan, yaşı henüz genç olmasına rağmen tabiri caizse mutfakta yetişen antikacılardan biri.

El işçiliği çok önemli

Hüseyin Bey, sohbetimizde bir parçanın antika sayılabilmesi için sadece eski olmasının yeterli olmadığını, tarihinin yanı sıra işçiliğinin, estetiğin ve bir hikâyesinin olmasının önemli olduğunu vurguluyor. Özel bir işçiliği yoksa çok eski bile olsa o parçanın çok ilgi görmediğini hatta daha eski olmasına rağmen işçiliği daha yoğun bir başka parçadan daha ucuza satıldığını örnekleriyle anlatıyor.

Antikaya büyük ilgi var

Ürün seçerken ince elemelerden geçirdiklerini, bunun yanı sıra müşterilerinin taleplerini de dikkate aldıklarını söyleyen Hüseyin Bey , Gaziantep’te antikaya büyük bir ilgi olduğunu, şehir dışından da koleksiyonerlerin sık sık kendilerini ziyaret ettiğini en çok da ev aksesuarı, porselen takımlar, konsol, vitrin, saat, tablo, duvar tabakları, avize gibi parçaların tercih edildiğini belirtiyor.

Orijinal antika bulmak zor

Antika bulmanın zor bir süreç olduğunu ve bu süreçte sürekli olarak seyahat ettiklerini anlatan Hüseyin Bey, ağırlıklı olarak Fransa, İtalya, Almanya, Beyrut ve Şam’dan antika getirdiklerini özellikle belirtmek istiyor.

İlgi ve talebin gün geçtikçe artmasına rağmen Gaziantep’te orijinal antikanın çok az olduğunu da söylemeden geçmiyor.