- Şehitkamil / Gaziantep
- +90 (342) 232 80 81
- info@cemiyet.com.tr
Geçmiş ya da gelecekte herhangi bir olaya şahitlik edebilecek olsaydı bunun Cumhuriyetin ilan edildiği gün olmasını tercih edeceğini söylüyor Cansu Tuğsuz ve ekliyor: “Düşünürken bile tüylerim ürperir, Cumhuriyetin ilan edildiği gün. İnsanların gözündeki o mutluluk, heyecan, duygu dolu anlar. Bir devrimin ilk kez açıklanışına şahit olmak isterdim.”
Şimdiye kadar aldığınız en iyi tavsiye nedir? Kimden?
Kulağa klasik gelebilir ama özellikle anneliğe yeni adım atmış birisi olarak, şu anda annemi ve babamı çok daha iyi anladığım bir dönemdeyim. Şimdilerde her gün onların bana aşıladığı değerleri, tavsiyeleri düşünüyorum. Sanırım benim için en önemlisi karşılaştığım ve tanıdığım herkese karşı kibar ve nazik olmam konusunda söyledikleri. Tanıştığımız her insan bilmediğimiz bir şeyler bilir. Karşılaştığımız her insandan öğrenecek bir şeylerimiz var.
100 yıl sonra açılacak bir zarfa neler yazmak isterdiniz?
Bundan 100 yıl önce insanlar birbirine daha yakın ve samimiydi. Şimdi iletişim ve ulaşım daha kolay hale geldi ama bu bir anlamda birbirimizden daha çok uzaklaşmamıza da neden oldu. Bugünden 100 yıl sonra belki birbirimizden daha da uzak olmuş olabiliriz. Hayatınızı bu mesafeleri kapatacak şekilde, samimiyete önem vererek yaşayın.
Dünyanın 8. harikasını siz seçecek olsaydınız, bu ne olurdu?
Seyahat etmeyi, farklı yerleri, dokuları, tarihi çok seviyorum. Dünyada gördüğüm ve görmek istediğim insanı şaşırtan pek çok farklı yer var. Türkiye’de görülmesi gereken ve kesinlikle dünyanın harikaları listesine girmesini istediğim yerlerden bazıları, Aspendos Antik Tiyatrosu, Sümela Manastırı, Kapadokya ve Ayasofya.
Süper gücünüz olsa, ne olmasını isterdiniz?
Çocukluğumdan beri genellikle izlediğim çizgi filmlerin de etkisiyle sürekli düşündüğüm sorudur bu. O zamanlar uçmak ve hayvanlarla konuşabilmek tek istediğim şeydi. Tabii sorunun cevabı da yıllar geçtikçe değişti. Şu an düşündüğümde, sanırım dokunduğum her şeyi her yönüyle iyileştirme gücümün olmasını isterdim.
Eğer sihirli bir küre merak ettiğiniz her şeyi cevaplıyor olsaydı, öğrenmek isteyeceğiniz tek şey ne olurdu?
Her şeyin, bütün anların sihirli olduğuna inananlardanım. Yaşadığım hayatın 1 dakika sonrasını bile görmek istemezdim. Özel hayatımla ilgili geleceği merak etmiyorum. Ama ülkemin geleceği konusunu her zaman merak ediyorum.
‘Keşke şu dönemde yaşasaydım’ dediğiniz bir zaman dili var mı? Ya da böyle bir hakkınız olsa hangi dönemi seçerdiniz?
Eminim diğer zamanların da kendisine has sıkıntıları vardı. İnsanlara geçmiş herhangi bir zaman daha nostaljik, daha mutlu olurmuş gibi gelir hep ama herkesin yaşamak istediği hayalini kurduğu bir dönem mutlaka var. Benim için sanata düşkünlüğümden dolayı Rönesans Dönemi veya daha romantik bir tercih olarak Victoria Dönemi diyebilirim.
Şu anda hayatta olmayan hangi ünlü ya da büyük kişilikle karşılaşmak isterdiniz? Ona ne sorardınız?
Aslında aklıma gelen birçok kişi var, her alandan farklı farklı sohbet etmek istediğim büyük üstadlar var. Fakat bir seçim yapmam gerekirse bu kesinlikle Mustafa Kemal Atatürk olurdu. Ona ölümünden sonraki dönemden bugüne kadar Türkiye’nin tarihi ile ilgili ne düşündüğünü sorardım. Onunla bu çerçevede bir sohbet yapmak heyecan verici olurdu.
Geçmiş ya da gelecekte herhangi bir olaya şahitlik edebilecek olsanız, hangi olayı seçerdiniz?
Düşünürken bile tüylerim ürperir, Cumhuriyetin ilan edildiği gün. İnsanların gözündeki o mutluluk, heyecan, duygu dolu anlar. Bir devrimin ilk kez açıklanışına şahit olmak isterdim.
Sonsuza kadar yaşlanmayacak olsanız, hangi yaşta kalmayı tercih ederdiniz? Neden?
Her yaşın ayrı bir dünyası, ayrı bir güzelliği olsa da çocuk kalmak bambaşka. Çocukluğumuzda kalmak; hala ütopik hayallerin peşinden koşmak, küçük şeylerle hala deli gibi mutlu olabilmek, çabuk etkilenip bir anda bütün kininizi geride bırakmak demek. Kısacası belki de hayatın sizi hala o klasik kalıplarına sokmaya başaramamış olması. İçimizdeki çocuğun kıymetini bilmeli, maskelerimizi reddetmeliyiz.
İnsanlığın üzerinde düşünüp düzeltmesi gereken bu dünyadaki en büyük sorun nedir?
Bence dünyadaki en büyük sorun insanların birbirlerini anlamaması ve empati eksikliği. İnsanlar kutuplaştılar ve kendilerini başkalarının yerine koymayı bıraktılar. Ortak bir paydada buluşamıyoruz, sürekli kavga ediyoruz. Çevremizi ve diğer canlıları umursamıyoruz. Eminim dünyada bir tek bizim yaşamadığımızı fark ettiğimiz o günün sabahı şu zamana kadar olanlardan çok farklı olacaktır.