- Şehitkamil / Gaziantep
- +90 (342) 232 80 81
- info@cemiyet.com.tr
Selin Akcan “Önümüzdeki sene üzerinde çalışacağınız tek bir proje olsaydı, bu ne olurdu? Sorumuzu şu şekilde yanıtladı: “Kesinlikle kadına karşı şiddet ve kadın cinayetleriyle ilgili olurdu. Türkiye’nin dört bir yanında kadınlar eşleri veya erkek arkadaşları tarafından ya darp edilmekte ya da öldürülmekte. 2020 yılında 300 tane kadın cinayeti, 171 ise şüpheli ölüm gerçekleşmiştir. Buna dur demek için güç birliği yaparak ortak bir platformda buluşmalıyız.” Hayatı boyunca rol model aldığı kişinin annesi olduğunu söyleyen Selin Hanım eğer bir ressam olsaydı çizmek isteyeceği resmin kesinlikle sürdürülebilir bir dünya olacağını da sözlerine ekliyor.
1)Herkesin bilmesinde yarar gördüğünüz bir hayat tecrübenizi paylaşır mısınız?
Aslında her üniversiteden mezun olan kişinin kendisini mesleki konuda yeterli görmesiyle ilgili bir anımı anlatmak istiyorum. Bizler sanıyoruz ki bir işin okulunda okuyunca, o konuda uzman olabiliyoruz. Ama aslında işin okulunu okumayıp, kendi çabasıyla meslekte bir yere gelmiş insanların eriştiği bilgi birikimine ulaşmamış oluyoruz. Ben üniversiteden mezun olduktan sonra çalışmaya başladığımda, eğitim aldığım sürece gerçek iş hayatına dair hiçbir şey öğrenmediğimi fark ettim. Ve işi öğrenebilmek için bu işin mektebine gitmemiş birinin yanında bir şeyler öğrenebilmek için çok çaba harcadım diyebilirim.
2- Hangi mevzu açıldığında sıkılırsınız? Neden?
Özellikle sıkılırım dediğim bir konu yok aslında ama farklı görüşteki insanların birbirlerinin fikirlerine saygı göstermediği ve ısrarla karşıt görüşteki kişinin fikrini değiştirmeye çalışıp, kendi fikrini uygulatmaya çalışan insanların bulunduğu ortamlardan hiç hoşlanmam.
3- Pandemi bitince bir parti verecek olsanız, bu ne için ve nasıl olurdu?
Pandemi bitiğinde 3 ayrı parti vermek isterim. İlki çocuklar için; tamamıyla teknolojiden uzak, maskesiz bir şekilde açık havada koşup rahatlıkla oynayıp bütün enerjilerini atarak, sosyalleşebilecekleri bir parti verirdim. Çünkü bu pandemide psikolojik olarak en çok zarar görenlerden biri de çocuklarımız.
İkincisi partimi ise pandemi sürecinde hiç göremediğim arkadaşlarım için verirdim. Açık havada, sosyal mesafe kaygısı olmadan, kamp ateşiyle sıcak sohbetlerin gerçekleşeceği bir kamp alanında yapmak isterdim.
Son partimi ise pandeminin asıl kahramanları olan sağlık çalışanları için verirdim. Çünkü eğer kazanılırsa bu zafer onların zaferidir.
4- Önümüzdeki sene üzerinde çalışacağınız tek bir proje olsaydı, bu ne olurdu?
Üzerinde çalışacağım proje kesinlikle kadına karşı şiddet ve kadın cinayetleriyle ilgili olurdu. Türkiye’nin dört bir yanında kadınlar eşleri veya erkek arkadaşları tarafından ya darp edilmekte ya da öldürülmekte. 2020 yılında 300 tane kadın cinayeti, 171 ise şüpheli ölüm gerçekleşmiştir. Buna dur demek için güç birliği yaparak ortak bir platformda buluşmalıyız.
5- Çocukken, büyüyünce ne olmak isterdiniz?
İlkokuldayken hep pilot olmak istemiştim. Nedense uçmak bana hep hafifliği ve özgürlüğü çağrıştırıyor ama benim çocukluğum inşaatlarda geçti. Biz her pazar arabayla aile gezintisine çıktığımızda soluğu babamın yaptığı inşaatlarda alırdık. Babam inşaatları kontrole çıktığında babamdan sonra arabadan tek inen ben olurdum. O zamandan kafama koymuştum ya babam gibi inşaat mühendisi olacaktım ya da mimar… Mimar olmak kısmet oldu.
6- Hayatınız bir film olsaydı, müziklerinde hangi şarkılar yer alırdı?
Sakin ve huzurlu yaşam tarzı her zaman tercihimdir. Bu yüzden slow şarkılarda kendimi daha iyi hissederim. Hareketli ve gürültülü müzikleri pek tercih etmem. Son dönemde meditasyon müzikleri kendimi daha iyi hissetmemi sağlıyor diyebilirim. Sezen Aksu tabii ki benim her zaman ve her koşulda listemin ilk sıralarındadır. Çünkü her moduma uygun bir Sezen Aksu şarkısı muhakkak vardır.
7- Hayatınızda sahip olduğunuz en önemli rol modeli veya akıl hocası kimdir?
Hayatım boyunca rol model aldığım kişi annemdir. Hep onun gibi pratik zekalı ve güçlü karakterli bir kadın olmayı hayal ettim. Tek bir akıl hocam yoktur açıkçası, kendime doğru geleni uygularım. Bir iki tane düşüncelerine çok önem verdiğim dostum var, içinde çıkamadığım noktalarda muhakkak onlarla fikir alışverişi yaparım.
8- Siz bir ressamsınız ve tek bir şeyi çizme hakkınız var. Bu ne olurdu?
Eğer bir ressam olsaydım, kesinlikle sürdürülebilir bir dünya resmi çizerdim. Çevre kirliliğinin olmadığı, ağaçların hiç kesilmediği, kaynaklarımızın tükenmediği, açlığın ve hastalıkların olmadığı, insanların tüketmek yerine ürettiği ve en önemlisi cehaletin olmadığı bir dünyayı resmetmek isterdim.
9-Bundan 25 sene sonra bugüne dair en çok neyi özleyeceğinizi düşünüyorsunuz?
25 yıl sonra 61 yaşında olgun bir kadın olmuş olacağım. Şuana dair özleyeceğim en önemli şey herhalde çocuklarımın küçük ve yanımda, benim kontrolümde olmasıdır. Çünkü zaman geçtikçe çocuklarım büyüyecek ve kendi hayatlarını kurmak için evden ayrılacaklar. Bunu hep kendime hatırlatırım ve çocuklarımla evde beraber olmanın tadını çıkarırım.
10-Aniden 18 yaşınıza döndünüz. İlk olarak ne yapardınız?
18 yaş güzel bir dönüm noktası. Her şeyin tozpembe olduğu, havalarda uçulan bir dönem. 18 yaşına dönsem herhalde yapacağım şeyler daha tehlikeli sporları denemek olurdu. Anne olduktan sonra bazı tehlikeli sporları yapmaktan çekinir oldum, ama 18 yaşıma tekrar dönsem bungee jumping, yamaç paraşütü gibi sporları kesinlikle denerdim. Ama ilk yapacağım iş herhalde planör eğitimi için başvurmak olurdu.