- Şehitkamil / Gaziantep
- +90 (342) 232 80 81
- info@cemiyet.com.tr
Teknolojinin birçok faydası olduğunu ifade eden Uzman Klinik Psikolog Serra Yalkın Yıldırım, kişinin teknolojiyi amacı dışında kullanmasının, kontrolsüz ve sınırsız erişim sağlamasının çok ciddi zararlara sebep olabileceğini kaydetti.
Teknoloji bağımlılığının her yaşta görülebileceğine dikkat çeken Uzman Klinik Psikolog Serra Yalkın Yıldırım, “Çocuk ve ergen grupları da teknolojinin yaygınlaşması ile beraber önemli risk gruplarından biri haline gelmiştir. Ebeveynlerin dışardayken, “sessiz olsun, benim geçirdiğim vakti etkilemesin, başka şeylerle uğraşsın” diye çokça zaman çocuklarına tablet, akıllı telefon verdiğini gözlemleyebiliyoruz. Daha sonra her ağladığında teknolojik aletler, bir pekiştireç görevi görüp susturmak amacıyla kullanılabiliyor. Ya da ödül-ceza sisteminde, “eğer ödevini bitirirsen tablet oynayabilirsin, sınavına çalışırsan telefonunu alabilirsin, bugün matematik denemesi çözersen televizyon izleyebilirsin” gibi çocuklarımıza koşul sunduğumuz bir süreç haline geliyor. Teknolojik aletlerin ödül-ceza aracı olarak kullanılması çocukların ona yükledikleri anlamı değerli kılıyor. Burada çocuk, “ben eğer bu davranışı yaparsam sonucunda buna ulaşabilirim” diyor ve belki de an’a odaklı olmaktan çok, “bir an önce bitireyim, hedefime ulaşayım” diye düşünüyor. Hayatımızdaki gerçekler yerini sanal dünyaya bıraktıkça an’ı yaşama isteğimizi kaybediyoruz. Son dönemde çok fazla, “çocuğum dersine odaklanamıyor ya da uzun süreli masa başında oturamıyor, acaba dikkat eksikliği mi var” gibi durumlarla karşı karşıya kalabiliyoruz. Hepimiz aslında enerji boşaltımına ihtiyaç duyarız. Parkta, bahçede oyun, top oynayarak bedenimizi yorarız. Ancak teknolojinin hayatımıza dahil olmasıyla beraber daha çok zihnimizi uyuşturduğumuz bir süreç haline geliyor. Teknoloji kullanımı ile yeme düzenimiz de etkileniyor. Televizyon veya tablet karşısında doygunluğa eriştiğimizin farkına varmadan zihnimizi meşgul ediyoruz ve kontrolsüz yeme düzeni meydana geliyor” diye konuştu.
Peki, teknoloji bağımlısı olduğumuzu nasıl anlarız?
“Teknoloji başında normalde harcadığımızdan daha fazla vakit harcamaya başladıysak, ruhsal ve sosyal olarak bizi olumsuz etkilemesine rağmen kullanmaya devam ediyorsak, teknolojiye erişim olmadığı zaman huzursuzluk, öfke, uykusuzluk gibi yoksunluk belirtileri yaşıyorsak, teknolojinin varlığı kendi sorumluluklarımızı (iş, aile, ödev, temizlik) aksatmamıza sebep oluyorsa, teknolojik aletlerle çok fazla zaman geçirmekten kaynaklı özgüvende düşüş yaşamaya başladıysak, giderek yalnızlaşmaya başlayıp yüz yüze ilişki kurmakta zorlanıyorsak, teknolojik aletin karşısında geçirdiğimiz zaman ile ilgili vaktin kontrolünü kaybediyorsak burada riskli ve belki bağımlılık olarak adlandırmamız ve önlem almamız gereken bir durum olabilir” diyen Uzman Klinik Psikolog Serra Yalkın Yıldırım, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Teknolojik bağımlılığın sebeplerinden bazıları; Kontrolsüz kullanımın ne olduğunun bilinmemesi ve belirli kısıtlamalar konulmaması, bağımlılığın yaygın olduğunun bilinmemesi ya da kişilerin bu durumu önemsememesi, merak duygusunu kontrol edememek, çevremizde teknoloji bağımlılığı riski bulunan kişilere çokça zaman temas etmek, sosyal etkinliğimizin olmaması nedeniyle can sıkıntısı yaşıyor olmak, sorun çözmeye yönelik becerimizin olmaması onun yerine kaçınarak teknolojiye yönelmek, sosyal ilişki kuramamak ya da sosyal ilişki kurmada zorluk yaşamak, gerçek dünyada edinemediğimiz ilişkileri sanal dünyada daha çabuk elde ediyor olmak bağımlılığa sebep olarak gösterilebilir.
Teknoloji kullanan herkes bağımlı olarak adlandırılmaz. Spordan uzak hareketsiz bir yaşam biçimini benimseyen, olumsuz arkadaş çevresine sahip olan, ders başarısı düşük ve isteksiz olan, aile içi çatışma olan ve sağlıklı iletişim kuramayan, aktivite bulmakta zorlanan, kendini ifade etmekte güçlük yaşayan, ailede rol model olarak aldığı kişinin teknolojiyle çok fazla vakit geçiriyor olması bağımlılık noktasında risk oluşturuyor diyebiliriz.
Ev ortamında çocukla vakit geçirmek yerine telefonda, sosyal medyada çok fazla vakit geçirmek hem çocukla iletişimi sınırlandırıyor hem de onlara olumsuz örnek oluyoruz. Gün içinde 1 saat de olsa çocuğunuza ayırdığınız kaliteli vakit onun gelişime çok büyük katkı sağlar.
Bağımlılıktan kendimizi korumak için; evde, okulda, işte zaman geçirmek dışında severek yapabileceğimiz hobiler edinmeliyiz. Aile içerisinde ya da arkadaş gruplarında severek oynayabileceğimiz oyunlar öğrenmek veya sohbet içerikleri bulmak da yardımcı olabilir. İşte veya okulda hep oturmak, bilgisayar karşısında vakit geçirirken yine oturuyor olmak fiziksel sağlığımızı olumsuz etkiler. O yüzden hep oturmak yerine hareket edebileceğimiz aktivitelere zaman ayırmak sağlığımızı destekleyecektir. Ailemizle sık vakit geçirmek, beraber oyun saatleri belirlemek, kahvaltı ve yemek kısmında herkesin masada olmasını sağlamak ve sohbet konuları bulmak destekleyici olacaktır. Teknoloji ile geçirdiğimizi zamanda kısıtlama yapmak, ‘Yemekten sonra 1 saat vakit geçireceğim sonra diğer işlerime odaklanacağım’ gibi hedef belirlemek yardımcı olabilir. Kendinize, ‘Teknolojik aletten ya da sosyal medyadan şu kadar zaman uzak duracağım’ gibi hedefler koyabilirsiniz. Teknolojik bağımlılığa sebep olan şeylerden birisi otomatik düşüncelerimiz ve koşullu inançlarımızdır. Bu konuda çok fazla zorluk yaşamaya başladıysak ve çözüm üretemiyorsak bir uzmandan destek alabiliriz.”