- Şehitkamil / Gaziantep
- +90 (342) 232 80 81
- info@cemiyet.com.tr

Varis, lenfödem ve lipödem
14 Nisan 2025Kalp ve Damar Cerrahisi Uzmanı Prof. Dr. Hayati Deniz, özellikle ‘kadınların korkulu rüyası’ olarak adlandırılan varis-lenfödem- lipödem hakkında önemli bilgilendirmelerde bulundu.
Tıp eğitimine başladığı andan itibaren kendisini planlı bir şekilde kalp ve damar cerrahisi alanında hazırladığını ve yetiştirdiğini ifade eden Kalp ve Damar Cerrahisi Uzmanı Prof. Dr. Hayati Deniz, “Bu konuda ülkemizdeki en iyi merkez olduğunu düşündüğüm Dr. Siyami Ersek Hastanesi’ndeki ihtisasımla birlikte; branşımda yapılan neredeyse tüm ameliyatlarda, çocuk ve bebek kalp ameliyatları, erişkin kalp ameliyatları konusunda ileri düzeyde tecrübe edindiğimi düşünüyorum. Branşımızdaki en üst düzey ameliyat olan ‘kalp nakli’ programında aktif olarak çalışma fırsatı buldum. Ülkemi yurt içi ve yurt dışı en önemli toplantılarda temsil ettim. Damar cerrahisinde ise neredeyse taşlaşmış tıkalı damar ameliyatları, diyabet ayak için mikro cerrahi ameliyatlar en çok ilgilendiğim ameliyat gruplarını oluştururken kapalı kalp ameliyatları ve kapalı varis işlemleri, robotik ameliyatlar en gözdem olan ameliyat gruplarımdandır. Özellikle ‘çözümsüz gibi görülen hastalıklar için ne yapılır’ı araştırmayı çok severim. Hastaların umutlarını yitirmemeleri gerektiğine, onlar için son noktada bile bir şeyler yapılabileceğine inanırım. Her zaman bir çözüm için uğraşmayı çok sevmişimdir” diye konuştu.
Varis tedavisi kısa ve acısızdır
Varis, lipödem ve lenfödemin en sevdiği tedavi gruplarından olduğunu belirten Prof. Dr. Hayati Deniz, “Hastada çok hızlı sonuç alınmakta ve hastalığın tedavisi ile hasta memnuniyeti zamanlama olarak aynı anda olmaktadır. Ancak hastalar çoğu zaman yanlış bilgiler nedeniyle ve ağrı, kramp, ağırlık hissi, kaşıntı, uyuşma, yanma gibi şikâyetlere alıştığı için bu durumun bir hastalık olduğunu, tedavi edilebileceğini unutur, bazense buna zaman ayırmayı geciktirirler. Bazı şikâyetler kaçınılmaz arttığı için bize tedavi için başvuru daha erken olur ancak birçok kere tedavi zamanı ertelenir. Bilinmelidir ki varise en çok neden olan damar açık kalp ameliyatlarında gerekli bir damardır. Ve bu damar, varis hastalığı ile birlikte şikayet oluşturmaz seviyede iken bile genişlemeye neden olur ve açık kalp ameliyatlarında bu damarın kullanımı işlevini yitirebilir. O yüzden varisiniz olduğunu düşündüğünüzde lütfen gecikmeden pratikte sıkça açık kalp ameliyatı yapan bir kalp damar cerrahına başvurun” uyarısında bulundu.
“Günümüzde varis işlemi neredeyse tamamı kapalı, anestezi gerektirmeden, acısız ve kesisiz, bir daha tekrarlamama garantisiyle 15 dakika gibi kısa bir sürede gerçekleştirilebilmektedir” diyen Prof. Dr. Hayati Deniz, şunları söyledi: “İşlem sonrası çoğu hasta yürüyerek yaşamına kaldığı yerden devam edebilmektedir. Varis işlemi kesi ile yapılmadığında ameliyat gibi değerlendirilmemektedir. Çoğu başvuru bacak estetiği için olduğunda işleme cilt yüzeyine ND Yag lazer uygulaması da eklenerek yüz güldürücü sonuçlar alınmaktadır.
Varis hastalığında tarafımıza gelen en sık soru veya endişe işlem sonrası varisin tekrarlaması ile ilgilidir. Varisin ana kaçak yerleri dışında tüm sistemin ayrıntılı incelenmesi, bacakta ayrıntılı bir venöz haritalama yapılması gerekli ve önemlidir. Bu haritalama ile varisin neden oluştuğu, nereden kaynaklandığı, ek bir risk olup olmayacağı belirlenebilmektedir. İşlem sırasında bu harita karşımızda panoya asılmakta ve işlemde daha güzel sonuçlar alınmaktadır.”
Varisin tekrarlamasının diğer nedenlerinin ise uygulanan yöntemlerin seçimi olduğunu belirten Prof. Dr. Hayati Deniz, “Her hastada hasta damarına göre en uygun yöntemi belirlemek gerekir. Ben lazer ve glue yöntemlerini kombine kullanmaktayım, sonuç olarak hastalarımda varis tekrarlama neredeyse yok denecek düzeydedir” dedi.
Lenfödem ve lipödem sık görülmektedir
Lenfödem ve lipödem hastalıklarının da varis kadar sık görüldüğünü vurgulayan Prof. Dr. Hayati Deniz, şunları kaydetti: “Çoğu zaman tedavi olarak sadece fizik tedavi, diyet, egzersiz kombinasyonları önerilmektedir. Lipödemde liposuction uygulanmakta ve sonrasında ise maalesef neredeyse tüm hastalarda hastalık tekrar eski haline dönüş nedeniyle çözümsüz olarak görülmektedir.
Lenfödem ve lipödem ile ilgili yaptığım araştırmalarda Güney Kore’de ve Almanya’da başarılı sonuçlar alındığını okudum ve bu bende ciddi bir merak uyandırdı. Hastalarıma çare olabilmek ve Türkiye’de bu ameliyatları yapabilmek için bu işleri yapan doktorlarla yazışarak oralara gittim ve ameliyatlarını izledim. Hatta bazı ameliyatlara eşlik etme imkanı buldum. Uzun bir deneyimleme sonrası artık lenfödem ve lipödem hastalıkları Türkiye’de, Gaziantep ve İstanbul’da kalıcı olarak tedavi edilebiliyor. Peki, nedir bu ameliyat, lenfödem ve lipödem tedavisinde neler yapılıyor.
Hasta detaylı olarak muayene edildikten sonra diyet, egzersiz ve lenf drenajı için hem manuel hem de cihazla fizyoterapi planlaması yapılıyor. Bununla birlikte özel bir lenf akım görüntüleyici ile lenf akımında olan sorunlar işaretleniyor. Uygun hastalarda 80 kat büyütmede ultra mikro cerrahi ile düzeltici ameliyat planlanıyor. Bu konuda çoğunlukla Avrupa ülkelerinden bize hastalar başvurmakta ve yine yüz güldürücü sonuçlar ile ülkelerine dönmekteler. Lipödem için de benzer işlemler yapılmakta, ek olarak liposuction işlemi uygulanmaktadır. Sonuç olarak çok hızlı etkilenmiş bölgede çapta gerileme ve o bacak veya kolun daha rahat kullanımı hastaları oldukça mutlu etmektedir.”
Prof. Dr. Hayati Deniz, “Ameliyattan korkan, panik atağı olan veya başka nedenle işlem olmaktan kaçan hastalar için de bazı önerilerimiz bulunmaktadır. Basit işlemlerle bu hastalıktan kurtulabilirsiniz, belki de hastalık daha işlem sınırlarına gelmemiştir. Bu durumda bize gelebilir, ayrıntılı bir muayene sonrası koruyucu önleyici bir tedavi uygulayabilirsiniz” dedi.
Prof. Dr. Hayati Deniz, varis, lipödem ve lenfödem hastalarına şu tavsiyelerde bulundu:
“-Kabızlık gibi bir sorunumuz varsa mutlaka tedavi edilmeli.
-Ağrı yük kaldırmadan kaçınılması gerekmektedir.
-Dar, belden sıkan elbiseler daha az tercih edilmeli.
-Yüksek topuklu ayakkabı daha az süreler kullanılmalı.
-Ayaklara, özellikle baldır kaslarına günlük olarak soğuk su uygulanmalı.
-Yatarken ayaklar yükseltilmeli.
-Kilo verilmeli.
-Yoga, pilates tarzı sportif faaliyetleri düzenli bir şekilde yapılmalı.
-Ayakta uzun süre geçirmemiz gerektiğinde basınçlı çoraplar kullanılmalı.
Varis çoğu zaman ölümcül ve acil tedavi edilmesi gereken bir hastalık değildir, sadece beraberinde görülen şikayetler nedeniyle hayatınızı zorlaştıran bir hastalıktır. Unutmayalım sağlıklı bir kişi en iyi varis hastasından daha mutludur. Hepinize vârissiz, lipödemsiz mutlu günler diliyorum.”