Eski Gaziantep’i özlüyorum

Röportaj

Cemiyet’in ‘nostalji’ sayfalarının bu ayki konuğu Çevik Çakmur. Görev aldıkları dernek ve kulüplerde eşi Nurten Çakmur’la birlikte yıllarca Gaziantep sosyal hayatının, kent kültürünün gelişmesi için çalışmalar yapan Ziraat Yüksek Mühendisi Çevik Çakmur ile geçmişteki Gaziantep’i konuştuk.

Gaziantep’e pek çok alanda önemli katkıları bulunan Gaziantep Lions Kulübü üyesisiniz. Kısaca anlatır mısınız?

Gaziantep Lions Kulübü kurucu üyesiyim. Lions’u 1984 yılında kurduk, bu bölgede Lions Kulübü yoktu. Çalışmalarıyla ve projeleriyle Türkiye genelinde bilinen ve örnek gösterilen bir kulüp olduk. Ben de kulübüm gibi 40 seneyi tamamladım. Sonrasında 3-4 tane kulüp kuruldu ancak şu an kadınların yer aldığı Şahinbey Lions Kulübü ve erkeklerin görev aldığı Gaziantep Lions Kulübü var sadece. Lions çatısı altında çok faaliyette bulunduk. Lions’un temeli hizmet esasına dayanır. Öncelikle cemiyet hayatına kültürel olarak katkı sağlamak esastır. Sonrasında gerçekleştirdiğiniz faaliyetlerde eğitimden sağlığa pek çok alanda topluma katkı sunmalısınız. Temel gayesi topluma yardım ve hizmettir. Hepiniz biliyorsunuz Lions İlkokulu var, onu biz yaptırdık. Öncesinde Lions Ormanı yaptırmıştık. Konferanslar, sağlık taramaları, eğitimler vb. çok faaliyet gerçekleştirdik. Hala da özellikle Şahinbey Lions Kulübümüz şu an aktif olarak çok güzel projelere, çalışmalara imza atıyorlar. Lions Kulübünün bu şehre çok büyük ve önemli katkıları oldu.

Altı Nokta Körler Derneğiyle bağınız nedir?

Rahmetli eşim Nurten Çakmur hayırseverliği ile tanınan ve sevilen biriydi. O da Şahinbey Lions Kulübünün üyesiydi. Empati Derneği ile Şahinbey Lions Kulübünün, Şehitkâmil Empati İlköğretim Okulunda açtığı ‘Tasarım ve Beceri Atölyesi’ne hizmetlerinden dolayı eşim Nurten’in ismi verildi.

Eşim aynı zamanda 26 sene Altı Nokta Körler Derneğinde aktif olarak çalıştı. Bu sürenin 19 senesinde derneğe başkanlık yaptı. Ben de onunla birlikte hareket ettim her daim, yanında oldum. Dernek o dönemde çok aktifti, Gaziantep’in en aktif birkaç derneğinden biriydi. Antep’in ileri gelen ailelerinin hanımları o dernekte çalışırlardı. Dernek, şehrin ileri gelen bürokratlarıyla sürekli bir iletişim ve irtibat halinde olurdu. Derneğimize çok güvenirlerdi çünkü etkinliklerden elde edilen gelirlerin doğru yere gittiğinden eminlerdi.

Her sene çok büyük etkinlikler yapılırdı. Konserler, balolar, özel yemekler düzenlenirdi… Sezen Aksu, Barış Manço gibi sevilen değerli sanatçılarımızın konserleri oldu. Mesela bir kermes yapılırdı, hanımlar günler öncesinde öyle titizlikle hazırlanırlardı ki daha öğlen olmadan her şey satılırdı. Tüm bu etkinliklerin geliri de görme engelliler için kullanılırdı. Görme engelli öğrencilere burs verilirdi, özel gereksinimleri temin edilirdi, kurs, eğitim gibi amaçlar için kullanılırdı. Altı Nokta Körler Derneği geçmişte bu şehir için çok önemli hizmetler yaptı. Eşim ve ben aynı zamanda Turizm Derneğinde de aktif olarak çalışmalarda yer aldık.

Üniversitede genel sekreterlik yaptım

Yıllarca Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğü bünyesinde çeşitli illerde çalıştıktan sonra yeni kurulduğu yıllarda rektörün talebiyle Gaziantep Üniversitesinde Genel Sekreterlik yapmaya başladım. Oradaki amacım da üniversite ve şehri kaynaştırmaktı. Üniversiteleri sadece bir okul olarak değil eğitim-öğretim yuvası olarak görmek gerekiyor. Üniversite talebesi hem öğrenmeli hem gelişmeliydi. Benim görev yaptığım yıllarda çok öğrencimiz yoktu, öğrencilerin yüzde 70’i geri kalmış bölgelerden geliyorlardı. O öğrencileri kazanmak için çabaladım. Üniversiteler sadece bilim yuvası değil kültür yuvası olmalı. Üniversiteler halkla, şehirle, ülkeyle bütünleşmeli. 3 yıl kadar üniversitede görev yaptıktan sonra ayrıldım.

Sizin sosyal hayatınız nasıldı?

Eskiden sosyal hayatımız çok aktifti. Sinemalara, konserlere, tiyatroya giderdik ekseriyetle. Geliri yardımlarda kullanılmak üzere balolar, geceler düzenlenirdi, onlara katılır destek olurduk. Aile dostlarımızla, büyüklerimizle çok sık görüşürdük. Yemekler yer, sohbet eder, ev oyunları oynardık.

Gaziantep’e dair en büyük özleminiz nedir?

Gaziantep’in sosyal yaşantısı çok değişti. Şehrin kültürel ve sosyal alanda gelişimi için yapılan faaliyetleri şu an yeterli bulmuyorum, bu alanlarda daha da gelişmemiz gerekiyor. Herkes gibi ben de eski Gaziantep’i özlüyorum.