- Şehitkamil / Gaziantep
- +90 (342) 232 80 81
- info@cemiyet.com.tr
Gaziantep Girişimci İş Kadınları Derneği(GAGİKAD), Türk kadınına seçme ve seçilme hakkının verilmesinin yıl dönümü dolayısıyla alanında yetkin isimlerin konuşmacı olarak katıldığı ‘Seçmek mi? Seçilmiş Kişi Olabilmek mi’ konulu bir konferans düzenledi.
Gaziantep Girişimci İş Kadınları Derneği (GAGİKAD), Kadın Girişimciler Derneği (KAGİDER) ve Sektörel Dernekler Federasyonu (SEDEFED) Yönetim Kurulu Başkanı Av. Emine Erdem, Galatasaray Üniversitesi Hukuk Fakültesinden Prof. Dr. Şule Özsoy Boyunsuz ve Sanayici-Madenci-Yazar Zuhal Mansfield’in konuşmacı olduğu bir konferans gerçekleştirdi. Şehitkamil Kültür Merkezi’nde gerçekleşen ve moderatörlüğünü GAGİKAD Yönetim Kurulu Başkanı Dr. Özlem Beril Leylek’in yaptığı konferansta tüm katılımcılara Zuhal Mansfield’ın, ‘Sor bi pişman mıyım’ adlı kitabı hediye edilirken, kitabın tüm geliri GAGİKAD tarafından Darüşşafaka’ya bağışlandı. Kokteyl ile başlayan ve ardından Gaziantepli sanatçı Esin Atasever’in sergisiyle devam eden konferansta Mansfield, kitabını okurları için imzaladı.
Dr. Leylek: “Seçme vakti değil seçilmiş kişi olabilme vaktidir“
Programın açılış konuşmasını yapan GAGİKAD Yönetim Kurulu Başkanı Dr. Beril Özlem Leylek, “Gaziantep’in akıllı kadınları; bu şehrin sizlere ihtiyacı var. Biz önce şehrimizde sonra ülkemizde elimizden geleni yapmak zorundayız. İlla ki başaracağız. 1934’de verilmiş hakkımızı yeterince kullanamıyor ve eşit temsil edilemiyoruz. Dünyadaki bir çok medeni ülkeden önce deha zekası ile, ileri görüşü, sayısız kalkınma projesi ile Türk kadınını hayata dahil eden, yücelten, onurlandıran, güçlendiren liderimiz, hemşerimiz, adaşımız, Türkiye Cumhuriyetinin Kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk’e sonsuz minnetimizi sunuyorum. Biz yasalar önünde her ne kadar eşit olsak da, cumhuriyet ile bizlere altın tepside sunulan hiç bir hakkımızın değerini bilemiyoruz. Artık hakkımız olan haklara eşit şekilde sahip olmak için emek vermeliyiz. Eğer bu ülkenin %50’si kadınsa o vakit meclisin, odaların, yönetimlerin hepsinin yarısı da kadın olmalıdır. Saygıdeğer kadınlar koltuklarınız işgal altında. Atamızın yol açtığı aydınlık yolda ülkemizi refah seviyelerine taşımak için yasama, yürütme ve yargı dahil, eğitim ve sağlıkta söz sahibi olmak, kadının bakış açısını, emosyonel zekasını, sevgi elini ayağa kaldırmalı ve vatan menfaatleri için birlik olmalıyız. Kadına bahşedilen çok yönlü düşünme, hızlı karar alma, organize olma, pratik çözüm yeteneklerimizi iş hayatında, siyasette toplum mimarlığında kullanmalıyız. Bilmeliyiz ki Aziz Atatürk bizlere büyük bir görev verdi. Görevinize sahip çıkınız. Artık seçme vakti değil seçilmiş kişi olabilme vaktidir” dedi.
Prof. Özsoy: “Fermuar sistemi olmalı”
Konuşmasında siyasette yer almak isteyen kadınlar için önerilerde bulunan Prof. Özsoy, siyasette daha çok kadın temsili için fermuar sisteminin önemine dikkat çekerek, “Listelerde bir kadın bir erkek sıralanmalı, kadın-erkek oranı yüzde 50+50 olmalı. Bu, sadece meclise değil yargı, yürütme, karar mercilerine de daha fazla kadın temsili olarak yansıyacak, eşit ve katılımcı bir sistem olacaktır” dedi.
Erdem: “Oy kullanıyoruz ama eşit değiliz”
Av. Emine Erdem de konuşmasında, “Kadınları ekonomiye dahil edemediğimiz sürece ne refahtan ne sürdürülebilir kalkınmadan söz edebiliriz. Kadınların ekonomide yeteri kadar yer alması ancak toplumsal cinsiyet eşitliği ile mümkün” dedi.
Mansfield: ”Hepiniz bir kadına destek olun”
25 yıllık çalışma hayatında 122 ülkeyi ziyaret ettiğini, 5 ülkede vergi mükellefi olduğunu, onlarca ödül, yüzlerce plaket aldığını anlatan Mansfield, kadın dayanışmasının önemine değindi, “Hepiniz çevrenizdeki bir kadına destek olun, bakın neler olacak” tavsiyesinde bulundu.
Konuşmaların ardından konuşmacılar katılımcıların sorularını cevapladılar. Programın sonunda konuklara Karmen Peyzaj’ın hazırladığı Atatürk çiçekleri hediye edildi.