Yükleniyor...

Yaşam felsefem; emek, dürüstlük ve nezaket

15 Nisan 2019

Kutnia markasının yaratıcısı ve SANKO Okulları Danışma Kurulu Başkanı Jülide Konukoğlu… Gaziantep’in önemli kültürel miraslarından kutnu kumaşının korunması ve gelecek nesillere aktarılmasını hedefleyen Jülide Konukoğlu’nun kutnu yolculuğunu ve edindiği tecrübelerden yola çıkarak eğitime bakış açısını sizlerle paylaşmak istiyoruz…

AJK Tekstil bünyesinde oluşturulan Kutnia markasının; kutnuyu kutnu yapan özelliklerden vazgeçmeden, çağa ve modern dünyaya uygun yeni tasarımlar ile giyimde veya ev tekstil ürünlerde de kullanabilecek hale getirme felsefesi ile hareket ettiğini belirten Jülide Hanım’dan dünya markası olma yolunda emin adımlarla ilerleyen Kutnia’nın hikâyesini dinledik…

Çocuk gelişimi ve eğitimi mezunu olan ve yıllardır eğitim alanındaki faaliyetlerine tanık olduğumuz Jülide Konukoğlu için eğitimde başarıyı getiren temel kavramlar ‘Sabır, inanç ve azim’… İlk kuruluş aşamasından itibaren SANKO Okulları’nda görev alan Konukoğlu ile sadece SANKO Okulları’nı değil eğitime bakış açısını da konuştuk...

SANKO Okulları tabiri caizse ilk göz ağrınız ancak söyleşimize kutnu yolculuğunuzla başlamak istiyoruz… Nasıl başladı bu yolculuğun hikâyesi?

Kutnu kumaşı ile yolculuğum 2014 yılında Büyükşehir Belediye Başkanımız Sayın Fatma Şahin’in kurduğu Kutnu Tanıtım Grubu Başkanlığı ile başladı. Kutnu Tanıtım Grubu olarak, yaklaşık 3,5 sene hem kutnu kumaşının tanıtım faaliyetlerini sürdürdük hem de kutnu ustalarımızın sorunlarına çözümler ürettik. Belediyemiz ile ortak çalışmalar yaparak ustalarımızın çalışma ortamlarını iyileştirdik ve yeni kutnu ustalarının yetişmesi için çalışmalar yaptık. Gaziantep Üniversitesi Moda Takı Bölümü’ne kutnu kumaşı dokuma tezgâhı hediye ederek ortak çalışmalar yürüttük. Bir üretim atölyesi kurup sadece kutnu kumaşından yeni ürünlerin gelişmesini sağladık. Sonrasında, tanıtım grubu ile birlikte Hışvahan’da sergi, Zeugma Müzesi’nde ise defile düzenledik.

Arkasından kendi markanıza hayat verdiniz… KUTNIA’ nın doğuş öyküsünü dinleyebilir miyiz?

2017 yılında da kendi şirketimi kurarak kutnu kumaşından bir marka yaratmak üzere yola çıktım. İlk olarak, bir danışmanlık şirketi ile yaklaşık 6 aylık bir sürede markanın ismi, hedefleri, müşteri kitlesi, dünya çapında marka bilinirliği anlamında çalışmalar yapıldı. Sonrasında, Kutnia ekibi oluşturuldu ve kutnu kumaşı üretim fabrikası kuruldu. Fabrikada, ilk 4 ay sadece ARGE çalışmaları yapıldı. Hâlihazırda devam eden ARGE çalışmaları sonucunda, diğer kumaşlarda da olduğu gibi, yapılan çalışmalar ile kutnu kumaşı için dünya standartlarında geçerliliği olan Ekoteks ve benzeri tüm belgeler alındı. Kutnu kumaşımız, dikime uygun hale getirildi. Eni 1 metreye çıkarıldı. Kutnu kumaşının en önemli özelliği; atkı ipinin pamuk, çözgü ipinin floş ipek olması ve boyuna çizgi detayından asla taviz vermemesidir.

Tasarımlara baktığımızda gelenekselden geleceğe modern çizgiler görüyoruz. Profesyonel bir el değmiş olmalı… Kutnia’nın temel felsefesi nedir?

Geçmişte kutnu kumaşı, otantik bir kumaş olup raflarda sadece fular, kravat ve şal olarak üretmek için yer alırdı. Kutnuyu, kutnu yapan özelliklerden vazgeçmeden, çağa ve modern dünyaya uygun yeni tasarımlar ile önce Gaziantep, daha sonra Türkiye ve dünyaya konfeksiyon ve ev tekstilinde kullanabilecek hale getirme felsefesi ile hareket ediyoruz. Çalışmalarımızı tasarım ekibimiz, danışman firmamız, PR şirketi ve sosyal medya yöneticilerimiz ile hep birlikte yönetiyoruz.

İnovatif bir süreçten geçen kutnunun kullanım alanları da genişledi… Artık çok farklı tarzda, çok çeşit üründe kutnu kullanılabiliyor. Neler var Kutnia’da?

İki sene içerisinde, 4 ayrı sezon kumaş, konfeksiyon ve ev tekstili koleksiyonu yaptık.  Şu an, üretimini yaptığımız kutnu kumaşında; 25 çeşit kumaşa ve 155 kartelaya sahibiz. Konfeksiyonda 1582 adet ürün üretimine, ev tekstilinde ise 1910 adet ürün üretimine sahibiz. Ev tekstilinde; yatak örtüleri, nevresim takımları, masa grupları (masa örtüsü, runner, amerikan servisi, peçete, kaşıklık) ve perde, konfeksiyonda; elbise, etek, pantolon, şort, gömlek, bluz, aksesuar grubunda ise; ayakkabı, çanta, terlik ve küçük hediyelik eşyalar gibi geniş yelpazede üretimimiz mevcut.

Markamız bünyesindeki ürünlerde kutnu kullanımı yoksa mutlaka Gaziantep’e atıf yapan tasarımlar geliştiriyoruz. Zeugma Müzesi’nden esinlendiğimiz Zeugma tasarım ürünlerimizin yanı sıra, bu sezon da koleksiyonumuzda görüldüğü gibi ‘’Antep Flora’’ serisini tasarladık ve ürettik. Gaziantep’e özgü baharat, biber, kuru kabak, kuru domates, fıstık, yeşil zeytin ve zeytin dalı gibi ürünlerin figürlerini tasarladığımız ve ürettiğimiz ürünlerde kullandık.

Çeşitliliği arttırmaya yönelik çalışmalar var mı ya da olacak mı?

İki sene boyunca ürettiğimiz birçok çeşit ürünün numune çalışmalarını yaptık. Laptop çantasından abajura kadar akla gelebilecek pek çok üründe kutnuyu denedik. Hatta eşim Adil Konukoğlu dedi ki; ‘Ne yapacağına tam olarak karar vermelisin’… hangisine çok yakışacak hangisini seri üreteceğiz görmek ve ona göre karar vermek istedik. Numune çalışmasında beğendiğimiz ve ‘kutnu kumaşına bu uygundur’ dediğimiz ürünleri seri üretime geçirdik. Mesela kutnu terliklerimiz çok beğenildi. Çantalarda mesela hiç kutnu yapmadık, sadece süetle kombinleyebildik.  Şimdiki hedefimiz döşemelik kumaş. ARGE’sini de yaptık. Tasarımcı Sami Savatlı ile çalışıyoruz. O koleksiyon ile Paris’e fuara gideceğiz.

Dünya markası olma yönünde adımlarınızın olduğunu biliyoruz. Nedir bundan sonraki hedefiniz?

Günümüzde, dünyaya en hızlı ulaşım büyük fuar organizasyonları ile olmaktadır. Paris’te “Maison Obje”, Amerika’da “İTA Show Time”, Almanya’da “Heimtex”, Londra’da “London Textire”, Tokyo’da “Tokyo Fashion World” fuarına katıldık. Şimdi ise Katar, tekrar Amerika ve Paris fuarlarına hazırlanmaktayız. Dünyada 44 ülke ile iletişim halindeyiz.

İlk önce Zeugma Müzesi’nde ardından geleneksel bir Antep evinde kutnunun ruhuna yakışan defileler gerçekleştirdiniz… Devamında yine aynı formlarda bir defile planlanıyor mu?

Defile gibi organizasyonlar elbette moda sektöründe tanıtım amaçlı oluyor. Yine gerekli görüldüğü takdirde defile yapılabilir. Ancak, Kutnia markası günümüz itibariyle bu sektörde gerektiği gibi tanınır hale gelmiştir.

Kutnia’nın yurt içi ve yurt dışında satış noktaları var mı?

Bununla ilgili gerekli çalışmalar yürütülüyor. Elbette, hedeflediğimiz konumda olmak için çabalıyoruz. Yeni bir marka olduğumuz için bu biraz zaman alacaktır. Şu anda, Gaziantep’te Sankopark AVM ve Hışvahan’da bulunan iki mağazamız dışında, İstanbul’da Beymen, (Zorlu ve Suadiye) Sultanahmet’te İznikclassics ve Ortaköy’de Midnight’te satış ürünlerimiz var. Yurt içi ve yurt dışı satış noktaları için çalışmalarımız devam ediyor.

Kutnu sizin hayatınızda ne kadar önemli? Yaygın olarak tercih ediyor musunuz evinizde ya da kıyafetlerinizde?

Özellikle ev tekstili ürünlerini büyük bir keyifle kullanıyorum. Konfeksiyonda ise kendi tarzıma uygun ürünleri elbette büyük bir zevkle giyiyorum.

Tüm ürünler büyük bir emek sonucu ortaya çıkıyor elbette ancak sizin en gözde ürününüz hangisi?

Ben kutnudan yatak örtülerini severek kullanıyorum. Kumaşı orada daha yoğun ve metrajlı görebildiğim için kutnudan yapılan tüm yatak örtülerini çok seviyorum. Konfeksiyonda da şu ana kadar çıkanlar içinde lale elbisemiz favori.

Yeni koleksiyonunuzdan bahseder misiniz?

Yeni koleksiyonumuzda sadece kutnu kullandığımız modeller de var, içinde kutnuya yer verdiğimiz modeller de var. Hiç kutnu kullanmıyorsak mutlaka Gaziantep’e atıfta bulunuyoruz. Geçen sezon Zeugma’ya, bu sezon ise Gaziantep’in kendine has kuruluklarına, baharatlarına atıfta bulunduk ve ‘Gaziantep Flora’yı moda severlerin beğenisine sunduk. Gaziantep Flora’da ipek kullanıyoruz, ipek kumaş üzerine baskı yapıyoruz. Flora’nın hem Gaziantep’te hem ülke genelinde ses getireceğine inanıyorum. Keyifle çalıştık çünkü…

Kutnia olarak konfeksiyon ve ev tekstili ürünleri yapıyorsunuz… Houte couture için siparişi de alıyor musunuz?

Bazı büyük tasarımcılardan alıyoruz. Onlar özel koleksiyonları ya da tasarımları için bizim kumaşlarımızı tercih ediyorlar. Aslında biz ülke geneline çok fazla kutnu kumaşı vermek istemiyoruz. Türkiye’ye kutnu kumaşı verilecekse kutnu ustalarımız versin istiyoruz. Kutnu kumaşını tanıtmaya yönelik 2 defile yaptık, birini Kutnu Tanıtım Grubu olarak Londra’da gerçekleştirdik. O defilede 100’e yakın ulusal basın mensubunun önüne çıktı kutnu kumaşı. Kutnia olarak da Türkiye’deki moda dünyası ve sektörün önde gelenlerini Gaziantep’te ağırladık. Buraya gelerek fabrikamızı ve mağazamızı gezdiler. Konağımızda onlar için bir defile yaptık. Yakın zamanda da Cumhurbaşkanımızın eşi Emine Erdoğan’ın Gaziantep ziyaretinde yine konağımızda bir defile gerçekleştirdik.

SANKO Okulları Danışma Kurulu Başkanısınız… Eğitim, zorlu yolculuk gerektiren bir alan… Neydi sizi eğitim alanına yönlendiren etkenler?

Ben çocuk gelişimi ve eğitimi mezunuyum. Birer anaokulu öğretmeni olarak yetiştirildik. Dolayısıyla az çok bilgim olan bir alanda çalışmaya başlamak benim için daha özgüvenli oldu.

SANKO Okulları’nın amaç ve hedeflerini paylaşır mısınız?

İlk kuruluş aşamasından itibaren SANKO Okulları’nda görev almaktayım. İlk günden itibaren, kendi ülkesinin değer yargılarına sahip, dünyaya iyi entegre olmuş, genel kültür ve görgü sahibi bireyler yetiştirmek üzere yola çıktık. Bunları bir binanın alt yapısı gibi düşünün. Bir bireyin yetişmesine eşlik ederken, onun bazı konularda alt yapısı mutlaka sağlam olmalı ki üzerine ekleyeceği yeni bilgiler ve tecrübeler de onu yeni ve güzel bir yere getirebilsin. Bir insanın yetişmesine, büyümesine eşlik ettiğimizi hiçbir zaman unutmadan çalışmayı felsefe edindik. Okulumuzu kurduğumuz günden beri misyon ve vizyonumuz çerçevesinde ‘bütün insan’ sloganıyla çalışmalarımızı sürdürüyoruz.

Başladığınız noktadan bugüne baktığınızda SANKO Okulları’nın kaydettiği aşamayı değerlendirir misiniz?

Bugün geldiğimiz noktada, Türkiye’de Özel Sanko Okulları kurumsal yapısı, güçlü kadrosu, modern kompleksi ve değerli mezunlarıyla hak ettiği saygınlığı kazanmıştır.

Eğitime bakış açısını anlatır mısınız? Eğitimde başarıyı getiren temel kavramlar nelerdir?

Sabır, inanç, azim... Bütün dış etkenlere rağmen, aile, eğitim ve öğretim sistemleri, sınavlar gibi öğrenciye odaklı kararlar alabilirsek okulumuzun hem kurumsal yapısını hem de bu sektördeki gerekli saygınlığını kazanılacağını tecrübe ederiz.

Gaziantep’in eğitim alanında istenilen başarı düzeyine ulaşması adına yıllardır eğitimle iç içe olan birisi olarak sizce neler yapılabilir? Eğitimin geleceği için bugün atılacak hangi adımlar önem taşıyor?

Bizim gibi kurumların, şehrimizin eğitimine katkı sağlamak anlamında sosyal sorumluluk projeleri oluyor. Özel eğitimde sorunların çözümü Millî Eğitim Bakanlığı’nın aldığı kararlar ile olmaktadır. Bizler 18 senedir özellikle devlet okullarında eğitim ve öğretim gören öğrencilerimize çeşitli laboratuvar çalışmaları yaptırıyor, önemli isimlerle onları bir araya getirerek katkı sağlıyoruz.

Okul Aile Birliğimiz de devlet okullarında belirledikleri fiziksel ihtiyaçları gideriyorlar. Bu konuda ihtiyaç sahibi 396 devlet okuluna ve yaptığımız faaliyetlerle de 7400 öğrenciye ulaştık.

Ayrıca, Yükselen Gaziantep, Gaziantep Üniversitesi ile Milli Eğitim Müdürlüğü ve SANKO Okulları olarak da üniversiteye geçiş sınav başarısını arttırmak için yaptığımız verimli çalışmaları da uzun seneler sürdürdük.

Eğitim hem ülkemiz hem de özellikle Gaziantep için bu kadar önemliyken, çaba, sabır ve özveri gerektirirken sizin bu alana yıllarınızı vermenizden idealist, zorluklardan yılmayan bir yapınız olduğu çıkarımını yapabilir miyiz? Nedir Jülide Konukoğlu’nun yaşam felsefesi?

Emek, dürüstlük ve nezaket…

Başarıyı nasıl tanımlarsınız, nedir başarının olmazsa olmazları?

Başarı, çalıştığınız sektöre göre değişiklik gösteriyor. Okul için mezunlarımızın başarısı, Kutnia için kaliteli üretim ve satış.

Kadınların iş hayatında olması konusunda neler söylemek istersiniz? Özellikle girişimci kadınların desteklenmesi hakkında ne düşünüyorsunuz?

Bu konuda toplum olarak değişim sağlamamız gerekiyor. Dünyada birçok kadından önce, Türk kadınına verilen yasal hakları ne kadar iyi biliyoruz veya kullanıyoruz. Devletimizin bize verdiği haklar ile ‘bu ülkenin bir vatandaşı olarak neler yapabilirim?’ diye düşünmek oldukça önemli. Biz halen birinin kızı, birinin eşi, birinin annesi konumundan çıkamadık. İnsan ve birey olarak elbette aileden de gurur duyarak bir şeyler yapmayı istememiz gerekiyor. Bugün, bu çağda, artık hepimizin kendimize göre ülke ekonomisine katkı sağlamamız gerekiyor.

Jülide Konukoğlu’nun güçlü kadın tanımı nedir?

Ben insanın her şeyden önce kendisini iyi tanıması gerektiğini düşünüyorum. Kadın erkek fark etmez, bir insan kendinin güçlü ve zayıf yönlerini iyi biliyorsa, kendini objektif değerlendirebiliyorsa ona göre yeni kararlar alabilir ve hayatına yön verebilir. İnsanın kendini tanıması ve kendine güvenmesi çok önemli… Ancak o zaman güçlü kadın ya da güçlü erkek olabilirsiniz diye düşünüyorum.

Bu hayatta her kadın her zaman iki kat fazla çalışmak zorunda. Anne olmak Allah’ın bize verdiği bir lütuf, büyük bir sorumluluk ancak ‘hem anne hem iş kadını olacağım hem de sosyal hayat içerisinde bulunacağım’ dediğiniz zaman hakikaten iki kat fazla çaba sarf etmek zorundasınız.

Sosyal sorumluluk projelerinde de sıklıkla yer alıyorsunuz… Toplum yararına projelerin desteklenmesi konusunda bir mesaj vermek ister misiniz?

Ülkemizde gördüğümüz sorunlarla ilgili ‘neler yapabilirim?’ diye düşündüğümde tek başına değil de projelerin içerisinde hep birlikte güçlerimizi birleştirdiğimizde yaraya aspirin değil de antibiyotik tedavisi uygulama şansımız olur diye düşünmekteyim. Bu anlamda elimden geldiği kadar bu tür projelerin içerisinde yer almaya çalışıyorum.

Çalışma hayatınız, özel hayatınız ve sosyal hayatınız ile kadın olarak topluma iyi bir örneksiniz. Birçok işi bir arada başarıyla yürütüyorsunuz, bu dengeyi nasıl koruyorsunuz?

Umarım dediğiniz gibi dengede gidiyordur. Dürüst olmak gerekirse bazen her şey biraz eksik kalabiliyor. Fakat insanlar tercihlerine göre yaşar. İnsanın tercih ettikten sonra şikâyet etmeye hakkı yoktur. Çalışmaya devam etmek gerekiyor.

Sizi her daim şık görüyoruz. Tarzınızı tanımlar mısınız bize?

Bunun için özel bir çabam yok… Sade ve şık. Teşekkür ederim.

Dinlence anlayışınız nedir?

Ailem ve arkadaşlarım en büyük dinlencemdir. Onlarla birlikteyken bütün yorgunluğum geçer.

İlgi alanlarınız var mı? Nelerden keyif alırsınız?

Eğitim sektörünün içinde olduğumdan hayatımda okumak her zaman önemli bir yere sahiptir ve okumaktan büyük keyif alıyorum.

Gaziantep, dünyanın mutfağına hayran olduğu önemli bir gastronomi şehri ve siz de Gazianteplisiniz… Gaziantep mutfağının UNESCO tarafından korunma altına alınmasını ve gastronomi turizmindeki katkısını nasıl değerlendiriyorsunuz? Bu bağlamda sizin Antep mutfağıyla aranız nasıl?

Memleket mutfağımız hiç de mütevazı olamayacağımız bir konu. Yapılan çalışmaları takdirle takip ediyor ve gurur duyuyorum. Ben de herkes gibi annemden ve kayınvalidemden öğrendiğim yemekleri yapmaya çalışıyorum. Yemek yapabilmek de aslında bir yerde terapi gibi oluyor. Tabi ki bizim mutfaklarımızda yemek yapmak bir sanat ve şölendir.

Çevreniz için faydalı şeyler yapmaya özen gösteren birisiniz. Elinizde sihirli bir değnek olsaydı Gaziantep, ülkemiz ve dünya için ne yapmak isterdiniz?

Biz hep kendi göbeğimizi kendimiz keseriz. Gaziantep için şehrimizin hak ettiğini alması gerekiyor. İstanbul’a alternatif olarak cazip şehirler oluşturmak gerekiyor. İlk olarak, dünya çapında havalimanı yapardım.

Türkiye için iyi bir eğitim sisteminde karar verir, bir daha değişmemesini, yeniliğe ve gelişime açık olmak şartıyla uygulamaya başlanmasını isterdim. Bu uygulamanın torunlarımın çocukları için de bir adım attığımı düşünürüm. Sonuç, eğitim ve öğretim için en az 14 sene gerekmektedir.

Dünya için bütün askeri, ekonomik ve siyasi savaşları bitirip; ego, hırs ve yalan üzerine kurulu düzeni bozup, daha doğa odaklı hayatı insanlara vermek isterdim.

 

Sosyal Medyada Paylaş
GÜLŞAH SERT