Yükleniyor...

Gaziantep gastronomisine yeni bir soluk Jo Prime

16 Aralık 2025

Gaziantep’in zengin mutfak kültürüne modern bir yorum getiren Jo Prime, işletmecileri Bahadır Bekir Demir ve Celil Aslanoğlu’nun vizyoner yaklaşımıyla şehrin gastronomi sahnesine iddialı bir giriş yaptı. Otantik lezzetleri çağdaş tekniklerle buluşturan mekan; özgün reçeteleri, şık sunumları, yenilikçi konsepti ve bütünsel deneyim anlayışıyla kısa sürede dikkatleri üzerine çekmeyi başardı.

Konseptiyle kısa sürede şehrin ilgi odağı haline gelen Jo Prime’ın zengin mutfağını, menülerini, imza lezzetlerini Bahadır Bekir Demir’den dinledik.

Konseptimizin gücü, detayların mükemmel uyumundan geliyor

Jo Prime’ı hayata geçirirken en başından itibaren merak uyandıran bir politika izlediklerini belirten Demir, “Mekanın yapım süreci tamamlanana kadar detayları dışarı yansıtmamaya özen gösterdik. Bunun temel nedeni, Gaziantep’e daha önce deneyimlemediği kadar bütünsel ve kusursuz bir gastronomi deneyimi sunmaktı. Konseptimizin gücü, detayların mükemmel uyumundan geliyor; aceleye gelmiş bir tanıtım yerine, hazır olduğumuzda tam etki yaratmayı hedefledik” diye konuştu.

Jo PrIme’da farklı lezzetler bir arada

Menüde Uzak Doğu mutfağına da yer verdiklerini anlatan Demir, “Gaziantep’teki sosyal yapının büyüklüğünü ve ailelerin bir arada vakit geçirme kültürünü gözlemledik. Amacımız, tüm cemiyeti tek bir masa etrafında, farklı beklentilerle bir araya getirmekti. Bu nedenle sadece bir Uzak Doğu restoranı değil, farklı lezzetlerin bir araya geldiği bir gastronomi mekânı tasarladık” ifadelerini kullandı.

Akıllı bir gastronomi harmanı yarattık

Menüyü oluştururken son derece titiz davrandıklarını belirten Demir, “Öncelikle şunu vurgulamak isteriz, amacımız Uzak Doğu mutfağını birebir kopyalamak değil; otantikliğini koruyarak şehirdeki damak tadına hitap eden akıllı bir gastronomi harmanı yaratmaktı. Menüdeki her lezzet, hem Uzak Doğu ruhunu taşıyor hem de misafirlerimizin yabancılık çekmeyeceği, denemekten keyif alacağı tat profillerine sahip” dedi.

İmza lezzetlerimiz lezzet yolculuğuna çıkarıyor

Mekanın imza lezzetlerinden de bahseden Demir, bu lezzetleri hakkında bilgi verdi: “Klasik Türk mutfağının incelikli lezzetlerinden olan tuzda balık, markamıza özgü sunumu, lezzeti ve görsel şöleni ile misafirlerimize unutamayacakları bir deneyim yaşatıyor. Türk mutfağının en güçlü ve karakteristik lezzetlerinden biri olan pastırmayı, Uzak Doğu lezzetlerinin içine ustaca entegre ettik. Bu cesur ve alışılmışın dışındaki kullanım, menümüzün ne kadar yenilikçi olduğunun çarpıcı bir örneğidir.

Meşe kömürü ateşiyle levrek balığının buluştuğu, özenle sarma tekniği kullanılarak hazırlanan levrek şişimiz, hem hafifliği hem de yoğun lezzet profiliyle öne çıkıyor. Bu yüzden kısa sürede misafirlerimizin ilk tercihleri arasına girmiştir. Zeugma roll ise tamamen bize özel bir lezzet. Adını şehrimizin tarihi simgesi olan Zeugma’dan alan bu yemeğimiz, içeriğindeki malzemelerle Uzak Doğu tekniğini yerel coğrafyamızla buluşturuyor. Hem görsel hem de lezzet olarak konseptimizin en güçlü temsilcisidir. Geleneksel sushi veya roll tanımının dışına çıkan, özgün bir reçete ile hazırladığımız bu imza yemeğimiz, restoranımızın yenilikçi ve cesur ruhunu yansıtır. Kabağı modern tekniklerle yorumladığımız, hafif ama karakteristik bir tat profiline sahip olan kabak sufle, diğer imza lezzetimiz. Özellikle tatlıda farklı arayışları olan misafirlerimiz için öne çıkan bir deneyim sunar. Bu imza lezzetler, misafirlerimize hem tanıdık hem de şaşırtıcı bir lezzet yolculuğu vaat ediyor.”

İlk önceliğimiz en yüksek kalitedir

Malzeme seçiminden yemeğin sunumuna kadar her aşamaya büyük özen gösterdiklerini belirten Demir şunları söyledi: “Kullanmış olduğumuz ürünlerin otantikliğini sağlamak için, güvenilir ve uluslararası standartlarda çalışan tedarikçilerle çalışıyoruz. Konseptimizin gereği olarak menümüzdeki balık ve et gibi temel malzemelerin çoğunu bölgesel ve mevsiminde olanlardan seçiyoruz. Bu hem tazeliği garanti eder hem de yerel ekonomiye katkı sağlar. Mutfaklarımıza giren her malzemenin hijyen ve tazelik açısından katı kontrol protokollerinden geçmesini sağlıyoruz. Gıda güvenliği, tartışmasız en üst sıradadır. Tüm hazırlık aşamalarında ve mutfak ortamında en güncel hijyen ve sanitasyon standartlarını uyguluyoruz. Özetle, her aşamada gösterdiğimiz özen, misafirlerimize yalnızca bir yemek değil; titizlik, kalite ve yenilikçilikten oluşan bütünsel bir gastronomi deneyimi sunma taahhüdümüzün yansımasıdır.”

Gastronomiyi kaliteli sosyal yaşamla bütünleştirdik

“Restoranımız, sunduğu özgün gastronomi deneyiminin yanı sıra, Gaziantep’e yepyeni bir sosyal ve kültürel buluşma noktası kimliği kazandırmaktadır” diyen Demir, “Misafirlerin keyifli bir akşam yemeği sonrasında da vakit geçirmeye devam edebileceği, alkollü ve alkolsüz içecekler eşliğinde eğlenebileceği bir atmosfere sahiptir. Bu vizyon doğrultusunda, haftada üç gün akşam 21:30’dan itibaren başlayan canlı caz ve benzeri nitelikli etkinliklerle, şehrin gece hayatına yüksek standartlı, sofistike ve sanatsal bir derinlik katıyor; böylece gastronomiyi kaliteli sosyal yaşamla bütünleştiren öncü bir restoran olarak hizmet veriyoruz” ifadelerini kullandı.

Gaziantep gastronomisine katkı sunmayı hedefliyoruz

Gaziantep’in, UNESCO Yaratıcı Şehirler Ağı’nda yer alan, dünya çapında kabul görmüş zengin bir mutfak kültürüne sahip olduğunu anımsatan Demir, “Şehrin gastronomi kültürüne nasıl bir katkı sunmayı hedefliyorsunuz?” sorumuzu şöyle yanıtladı: “Bu mirasa büyük saygı duyuyoruz ve hedefimiz, rekabet etmek değil; bu köklü kültüre, çağın beklentilerine uygun, yenilikçi ve tamamlayıcı bir zenginlik katmaktır” diye konuştu.

Bahadır Bekir Demir: "İş hayatına, İslahiye’de edindiğim geçmişi 20 yıla dayanan esnaflık tecrübesiyle başladım. Henüz 35 yaşımda, ticari hayatımın en zorlu sınavıyla karşılaştım. Deprem felaketinin ardından işlerimizde yaşadığımız kayıplarla ekonomik olarak önemli bir dönüm noktasına geldim. Ancak bu zorluklar, pes etmek yerine beni yeni bir vizyonla hızla ayağa kalkmaya itti ve inşaat alanına odaklandım. Ortağım, inşaat mühendisi Celil Aslanoğlu ile birlikte DEMAS Müteahhitlik çatısı altında, bölgenin en acil ihtiyacı olan yeniden yapılanma ve güçlendirme sürecine dahil olduk. İslahiye, Hassa ve Antakya’da deprem konutlarının yapımında aktif rol alarak hem ticari sürekliliği sağladık hem de toplumsal bir misyon üstlendik. Hâlihazırda yerinde dönüşüm projelerimiz ve orta hasarlı binalarda güçlendirme faaliyetlerimiz devam etmektedir. Bu süreçte Gaziantep’in hızla gelişen ve geleceğe dönük potansiyelini yakından gözlemleme imkânı bulduk. Aktif ve yoğun bir inşaat şirketi sahibi olmamıza rağmen, 20 yıllık esnaflık ruhum ve girişimci kimliğim ile ortağım Celil Bey’in başarılı mühendislik deneyimi bizi daima yeni alanlara yönlendirdi. İnşaatla şehrin fiziki yapısını inşa ederken, gastronomiyle şehrin sosyal ve kültürel hayatına zenginlik katma hedefiyle vizyonumuzu genişletme kararı aldık. Bu kararın odağında, Gaziantep’in yükselen ve küreselleşen çehresine yakışır, özgün ve yüksek standartlı bir konsept oluşturmak vardı."

Sosyal Medyada Paylaş
GÜLŞAH SERT