Amacımız, çocukların potansiyellerini en üst düzeye çıkarmak

Röportaj

Egemen Aslan ile kurucusu olduğu Dopamin Spor Kulübü ve Otizm Uygulama Akademisinde sundukları hizmetleri konuştuk. Bu merkezlerde yalnızca Gaziantep’te değil bölgede ses getiren hizmetleri hayata geçiren Egemen Aslan, özel gereksinimli çocuklara faydalı hizmet üretmenin her zaman hayali olduğunu anlatarak detaylar hakkında değerli bilgiler verdi.

Her çocuğa, ihtiyaçlarına uygun bireysel yaklaşımlar sunarak hem gelişimlerine hem de hayat boyu sürdürebilecekleri beceriler kazanmalarına yardımcı olmayı hedeflediklerini belirten Egemen Aslan, “Amacımız, çocukların potansiyellerini en üst düzeye çıkaracak bir öğrenme ve gelişim ortamı sunmak” diyor.

Sizi tanıyabilir miyiz?

35 yaşındayım ve Spor Akademisi Beden Eğitimi Öğretmenliği Bölümü mezunuyum. Yaklaşık 15 yıl önce sivil toplum kuruluşlarında gönüllü olarak çalışmaya başladım. Sonrasında, Büyükşehir Belediyesinde 5 yıl boyunca engelli çocuklarla çalışma fırsatı buldum. Sonrasında kendi spor kulübümü kurmaya karar verdim. Ve işte 15 yılın sonunda, Dopamin Spor Kulübü ile birlikte bu yola çıkmamdaki asıl hayalim olan Otizm Uygulama Akademisi’ni de açarak hayallerimi adım adım gerçekleştirmeye devam ediyorum.

Dopamin Spor Kulübü hakkında bilgi verir misiniz? Çıkış noktanız neydi?

Dopamin Spor Kulübü’nü yalnızca sporla sınırlı tutmadım; sanat, müzik ve ebeveyn katılımını da kapsayan, Türkiye'de ilk olma özelliği taşıyan kapsamlı bir yaklaşımla hayata geçirdim. Amacım bir aile olarak merkezimize gelindiğinde herkesin burada hoş vakit geçirmesini sağlamaktı. Örneğin çocuklarımızın sağlıklı büyümesi için sportif beceri ve koordinasyon, duyu etkinlikleri, bireysel eğitimler, hatta çocuk psikoloğu gibi bir zincirin halkaları olan bütün alanları bir çatı altında toplamak istedim. Ardından Dopamin Spor Kulübü’nü Nizip ve Kilis’e de taşıdık. Tabii özel gereksinimli çocuklar için bir şeyler yapmak da her zaman hayalimdi. Başta bunu Dopamin Spor Kulübü içerisinde ufak ufak uygulasak da bölgede sadece bu alanda hizmet veren bir kurumun eksikliğini kendim de görebiliyordum. Bu da Otizm Uygulama Akademisi’nin başlangıcı oldu.

Bu çatı altında sunduğunuz hizmetler nelerdir?

Çocuklar için okul öncesi hazırlık atölyelerimiz var. Bu atölyelerde duyu ve hareket etkinlikleri, bunun yanında çocukların eğlenebileceği, kendini özgürce ifade edebileceği etkinlikler oluşturuyoruz. Jimnastik, bale, tekvando, piyano, keman gibi yalnızca çocuklara yönelik eğitimler düzenliyoruz. Turnuvalara katılıyoruz. Bunun yanında yetişkinler için de reformer pilates, vacu magic, andulasyon ve bunlarla beraber tabii ki diyetisyen hizmetlerimiz mevcut.

Kaç yaş grubuna hitap ediyorsunuz? Hedef kitleniz kimler?

Dediğim gibi aslında bir çatı altında bir ailenin bütün üyelerinin vakit geçirebileceği bir alan oluşturmak istediğim için hedef kitlemiz de oldukça geniş. Reformer pilatese gelen bir kadın üyemiz, çocuğunu da o saatlerde gerçekleşen atölyelerimize kayıt ettirebiliyor. Çocuklar alanında ise yaş gruplarımız 3-7 yaş arası. Tabii kurslarda bu yaşlar 12-13’lere çıkabiliyor.

Çeşitli atölye, eğitim ve etkinlikler gerçekleştiriyorsunuz? Bunları neye göre belirliyorsunuz?

Atölyelerimizi belirlerken öncelikle çocukların yaş gruplarına, gelişim düzeylerine ve bireysel ihtiyaçlarına odaklanıyoruz. 15 yıllık tecrübemiz boyunca çocukların farklı yaş aralıklarında kazanmaları gereken beceriler konusunda geniş bir birikim oluşturduk. 2-8 yaş arasındaki çocuklarla çalışırken özellikle motor beceriler, denge, koordinasyon ve sosyal etkileşim gibi alanlarda gelişimi desteklemeye önem veriyoruz.

Atölye içeriklerini belirlerken çocukların sporla eğlenerek öğrenmelerine ve günlük yaşam becerilerini geliştirmelerine odaklanıyoruz. Aynı zamanda bireysel gelişim kadar grup içi uyum ve iş birliğini de önemsiyoruz. Sporun çocuklar üzerindeki olumlu etkilerini dikkate alarak atölyelerimizi; hareketli oyunlar, spor teknikleri, denge ve koordinasyon çalışmaları gibi çeşitli başlıklarla şekillendiriyoruz. Her atölye, çocukların özgüvenini artıracak, sosyal becerilerini güçlendirecek ve öğrenmeyi keyifli bir hale getirecek şekilde planlanıyor.

Bu eğitimler ve atölyeleri yalnızca öğrencilerimiz için yapmıyoruz. Özellikle şehir dışından ve yurt dışından alanında uzman birçok meslektaşımızı kurumlarımıza davet ederek; ben de dahil Dopamin Spor Kulübü’nün Nizip ve Kilis’teki diğer şubelerinde bulunan eğitmenlerimizin ve bizim kurumlarımızın dışından katılmak isteyen eğitimcilerin de katıldığı programlar düzenliyoruz. Bazen bu eğitim programları velilerimize yönelik de oluyor. Onlarla beraber katılabileceğimiz, alanında uzman eğitmenlerin olduğu programlar da oluşturuyoruz. Bunu yaparken amacım yaptığımız bu önemli işi her zaman daha iyiye götürebilmek. Eğer yanlışımız varsa düzeltebilmek, mevcut bilgimize doğru ve yeni bilgiyi katmak. Buradaki tüm çocukların sağlıklı ve mutlu şekilde büyümesini istiyorsak hep birlikte ilerlememiz gerektiğine inanıyorum. Bunun için de elimden ne geliyorsa yapmaya çalışıyorum. Bu eğitimleri de onlardan birisi olarak görüyorum ve çok değerli buluyorum.

Yetkinlik gerektiren alanlarda hizmet veriyorsunuz. Ekibinizden bahseder misiniz?

Evet, biz yetkinlik gerektiren bir alanda çalışıyoruz ve ekibimizin niteliği, verdiğimiz hizmetin kalitesini doğrudan etkiliyor. Ekibimizde beden eğitimi ve spor eğitmeni, çocuk gelişimi uzmanı, okul öncesi öğretmeni, psikolog, diyetisyen, fizyoterapist ve ergo terapist gibi farklı uzmanlık alanlarından profesyoneller yer alıyor. Bu çok yönlü ekip yapısı sayesinde çocukların fiziksel, zihinsel, sosyal ve duygusal gelişimlerini bütüncül bir şekilde ele alıyoruz.

Her bir uzmanımız kendi alanında donanımlı ve alanındaki en güncel yöntemlerle çalışıyor. Beden eğitimi ve spor eğitmenimiz çocukların motor becerilerini ve koordinasyonlarını geliştirirken; çocuk gelişimi uzmanı ve psikologlarımız onların duygusal ve sosyal gelişimlerine katkı sağlıyor. Diyetisyenimiz sağlıklı beslenme alışkanlıkları kazandırmak için çocuklara ve ailelerine rehberlik ediyor. Fiziksel gelişim ve hareket kabiliyetini artırmak amacıyla fizyoterapist ve ergo terapistlerimiz de sürecin ayrılmaz bir parçası olarak destek veriyor.

Bu ekip yapısıyla her çocuğa, ihtiyaçlarına uygun bireysel yaklaşımlar sunabiliyor, hem gelişimlerine hem de hayat boyu sürdürebilecekleri beceriler kazanmalarına yardımcı olmayı hedefliyoruz. Amacımız, çocukların potansiyellerini en üst düzeye çıkaracak bir öğrenme ve gelişim ortamı sunmak.

Otizm Uygulama Atölyesi hakkında bilgi verir misiniz?

Gaziantep ve çocuklar için en iyi hizmeti sunmayı ilke edinmiş bir eğitimci olarak, bölgede büyük bir eksiklik hissettiğim Otizm Uygulama Akademisi ile yolumuza devam ediyoruz. Özel gereksinimli çocukların eğitimine olan bağlılığımızı bir adım daha ileri taşıyarak, otizm spektrumundaki bireyler ve tüm özel gereksinimli bireylerin spor ve eğitim yoluyla yaşam kalitesini artırmayı hedefliyoruz. Bu alanda önemli bir boşluğu doldurduğumuza, Gaziantep’te bu alanda en iyi okul olma hedefimize her geçen gün bir adım daha yaklaştığımıza inanıyorum. Eğitim, rehabilitasyon, spor eğitimi, iş ve mesleki gelişim alanlarında sunduğumuz geniş eğitim ve öğretim yelpazesi var. Öğrencilerimize kapsamlı bir destek sağlamayı amaçlıyoruz.

Burada çocukların kazanımları hakkında neler söylemek istersiniz?

Otizm, sadece bireyin değil aynı zamanda ailelerin de günlük yaşamını, hayatını etkileyen bir konu. Otizm spektrum bozukluğu olan bireylerin yaşadığı zorluklar genellikle sosyal izolasyon, duygusal zorluklar ve günlük yaşam aktivitelerinde bağımsızlık eksikliği gibi alanlarda ortaya çıkıyor. Bu da çocuğun aile içinde anneye, babaya ya da kardeşlere bağımlı olmasını zorunlu kılıyor. Bu da yalnızca otizmli bireyi değil, diğer aile üyelerinin sosyal yaşamını da etkiliyor.

Temel amacımız burada çocuklarımızın günlük yaşam becerilerini olabildiğince kendi başlarına yapabilmelerini, yapamıyorsa bile istediği şeyi bir kriz anı yaşamadan annesine, babasına iletebilmesini sağlamak. Otizm ve diğer tüm özel gereksinimli çocukların sorunları her geçen gün daha fazla farkındalık gerektiren bir konu haline geliyor. Otizm Uygulama Akademisi olarak, bu bilinçlenme çabalarının en ön saflarında yer almaya çalışıyoruz.

Hidroterapi, yani suyun özelliklerinden yararlanarak fiziksel, duygusal ve sosyal gelişimlerine katkıda bulunmayı amaçlayan terapi ile motor becerilerin gelişimi, kas gevşetme ve rahatlatma, duyusal işleme ve algı gelişimi, sosyal etkileşim ve iletişim, özgüven ve bağımsızlık gibi becerilerinin gelişmesi amaçlanıyor.

Atlı terapi veya at terapisi olarak da bilinen bir terapi yöntemi olan Hipoterapi ile atın hareketlerinin çocuğun bedensel, duygusal ve sosyal gelişimine olan olumlu etkilerinden yararlanmayı amaçlıyoruz. Atların sırtındaki hareketler, çocuğun duyusal algısını artırabilir. Atlarla çalışmak, çocuğun at, terapist ve belki de diğer grup üyeleriyle iletişim kurmasına olanak tanır.

Bunun yanında PECS Sistemi ve Duyu Bütünleme Terapisi gibi yöntemlerle iletişim becerilerini güçlendiriyor ve duyusal farkındalığı artırıyoruz. Ayrıca otizmli çocuklar için UDA ve TEACCH Tekniği ile yapılan özel eğitim programlarımız, bireyin öz bakım becerilerini kazanmasına ve günlük yaşam aktivitelerini daha bağımsız bir şekilde gerçekleştirmesine yardımcı oluyor.

Her hafta bir kere dış geziler düzenliyoruz. Bu gezilerin içinde piknik, müze, hayvanat bahçesi, AVM gibi birçok alan var. AVM’ye gittikleri zaman kendi yemeğini alıp, parasını ödüyor ve para üstünü alabiliyor. Arkadaşlarıyla beraber yemeklerini yiyerek sosyalleşmenin mutluluğunu yaşıyorlar. Sonrasında sinemada film izliyorlar ki bu o çocukların özellikle karanlık, ses, ışık, dokunma hassasiyetleri açısından çok önemli.

Ekolojik Atölyede ise doğa ile etkileşim kurmalarını amaçlıyoruz. Küçük bir alan oluşturduk ve oraya biber, çilek, domates gibi ürünler ektik. Bunların ekiminden biçimine, toplamasından yemesine kadar her şeyiyle öğrencilerimiz ilgileniyor. Bu süreç onların el becerilerini geliştirme, çevresel sorunlara dikkat çekme ve sürdürülebilir davranışları benimseme konusunda farkındalık kazandırma, grup işbirliğinin yanı sıra; toprak hissi, çiçek kokusu, kuş sesleri gibi doğal unsurlar da çocukların duyusal algısını zenginleştiriyor.

Kil atölyesi çocukların elleriyle etkileşime girmelerini sağlayarak dokunsal deneyimlere zenginlik katıyor; el ve parmak kaslarını güçlendirmelerine, el-göz koordinasyonlarını geliştirmelerine ve genel motor becerilerini artırmalarına yardımcı oluyor.

Çocuklar müzik atölyemizde piyano, gitar, keman eğitimleri alabiliyorlar. Öncesinde ritim çalışmaları ile başlıyorlar. İki çocuğumuz iki ay gibi kısa bir sürede çok güzel piyano çalabiliyorlar. Aralarında ileride büyük sanatçılarla beraber konserlere çıkabilecek seviyelere gelebilecek yetenekte olanlar da var.

Mutfak atölyesi ise, çocukların duyusal deneyimlerini artırmalarına, el becerilerini geliştirmelerine ve günlük yaşam becerilerini öğrenmelerine katkıda bulunarak eğlendirirken öğreten bir etkinlik oluyor.

Bunların yanında öz bakım eğitimi, spor dallarında branş çalışmaları, park aktiviteleri ve geziler, akademik çalışmalar gibi birçok etkinlik ile otizmli çocukların gelişimine destek sağlanıyor.