- Şehitkamil / Gaziantep
- +90 (342) 232 80 81
- info@cemiyet.com.tr

Birbirimizi tamamlıyoruz
14 Nisan 2025Bu ay kapak konuklarımız Seda ve Halit Güleç çifti. Mutlu yuvalarının kapısını Cemiyet’e açan Güleç çifti tanışma hikâyelerini, mutlu evliliklerini, oğulları Aras ve Atlas’ı, iş ve özel yaşamlarına dair merak edilenleri dergimize anlattılar. Evliliklerinin temelinde uyumlu bir birliktelik yattığını söyleyen Seda Hanım, “Zıtlıklarımız ve benzer yanlarımızla birbirimizi tamamladığımızı düşünüyorum” derken, Halit Bey ise evliliği, “Birbirini çok seven iki farklı karakterin birbirine uyum göstermesi ve saygısıdır” diye tanımlıyor. Başarılı iş ve sosyal yaşamlarıyla tanıdığımız Güleç çiftine, misafirperverlikleri ve yakın ilgileri için Cemiyet ekibi olarak teşekkür ediyoruz.
Sizi tanıyabilir miyiz?
S.G.: 1987 yılında İstanbul’da doğdum. İlk, orta ve lise öğretimimi Gaziantep Kolej Vakfı’nda tamamladım. Çocukluktan bu yana hayalini kurduğum mimarlık mesleği için Çukurova Üniversitesinde eğitim aldım. Sonrasında Ekolojik Mimarlık (Enerji verimli yapılar) üzerine yüksek lisans yapmak üzere İstanbul’a yerleştim. 2011 yılından bu yana memleketim olan Gaziantep’te yaşıyorum.
H.G.: 1983 Gaziantep doğumluyum. Lise eğitimimi Gaziantep Kolej Vakfı’nda, üniversite eğitimimi İstanbul Maltepe Üniversitesi İç Mimarlık Bölümünde tamamlayarak iş hayatıma adım attım. Gaziantep’e dönüşüm sonrasında sivil toplum derneklerinde aktif olarak görev alarak şehrime katkı sağlamaya çalışıyorum.
Seda Hanım, çocukluğunuz nasıldı, bahseder misiniz?
Ben çok mutlu bir ailede büyüdüm. Annem eczacıydı, babam doktor. Avukat bir abim var. Annem çalıştığı için çocukluğumda vaktimin çoğunu eczanede geçirdim diyebilirim. Hatta eşimle ilk tanıştığımızda ilaç ve tedavi bilgimden dolayı beni eczacı sanmıştı. Çok kuralcı, düzenli, sistemli bir aileydi bizimkisi. Annemle inanılmaz hikâyelerimiz var, abimle birlikte bana çok şaka yaparlardı. Babamsa arkamda dimdik duran bir dağ sembolündeydi benim için. Ciddi ve bir yandan bizlere karşı çok koruyucu bir yapısı vardı. Büyüdükçe keşfettim onun derin muzip tarafını. Dolayısıyla sevgiye doyarak büyüdüm ben. Hiçbir zaman başka bir çocuğa imrenmedim.
Halit Bey sizin çocukluğunuz nasıldı? Nasıl bir Gaziantep’te, çevrede yetiştiniz?
Sosyal bir ailenin büyük çocuğuyum aslında. Aile işimiz nedeniyle ilkokul yıllarına kadar bir yıl İstanbul bir yıl Gaziantep’te yaşıyorduk. Bu süreçte iki ayrı şehirde arkadaşlarım ve bolca güzel hatıralarım oldu. İlkokul ile birlikte, ailemin üyesi olduğu Rotary Kulübü benim asıl çevremi oluşturan unsur oldu. Okul dönemim geziler, yemekler, aktiviteler içinde sosyal bir ortamda geçti. Ortaokul döneminden başlayarak Gaziantep Interact Kulübü yönetiminde, sonraki yıllarda da Alleben Rotaract Kulübünde başkanlık görevinde bulundum.
Çalışma hayatınızdan bahseder misiniz?
S.G.: Çalışmayı çok seviyorum. Aileden de öyle gördüm sanırım, çalışmak benim için olmazsa olmazdır. İş hayatımda düzen seviyorum. Düzen olursa takibim de kolay oluyor. 2011 yılında, Sürdürülebilir, Yeşil Şehir projelerinin koordinatörlüğünü üstlenmek adına girdiğim Gaziantep Büyükşehir Belediyesinde şu an İmar Müdürü olarak görev yapıyorum. Belediyedeki günlük işlerim dışında Sıfır Enerji ve Pasif Ev Derneği (SEPEV) de benim oldukça vaktimi alıyor. Ama sistemli bir yapım var, bu sistemin içinde dengeyle, keyifle ilerliyorum. Bunların yanı sıra, çeşitli bakanlıklara ve kurumlara enerji verimli binalar konusunda danışmanlık hizmeti veriyorum. Son olarak Türkiye’nin çeşitli üniversitelerinde sürdürülebilir yapı tasarımları ile ilgili dersler verip, akademisyenlik yapıyorum.
H.G.: Gaziantep ve İstanbul’da iç mimarlık, inşaat ve gayrimenkul üzerine faaliyet gösteren aile şirketimiz var. Mimar olan kardeşim Orçun, İstanbul projelerini yürütürken, ben Gaziantep projelerini yürütüyorum. Ağırlıklı olarak Gaziantep’te villa tasarım ve uygulama projeleri, İstanbul’da ise kentsel dönüşüm projeleri yürütüyoruz. Ayrıca gayrimenkul tarafında TURYAP’ın Gaziantep temsilciliği, şirketimiz bünyesinde faaliyet göstermeye devam ediyor.
Kadınların iş hayatında olması konusunda neler söylemek istersiniz?
S.G.: Kadınların mucizevi varlıklar olduğuna inanıyorum. İçinde bir canlı var edebilen bir tür. Etiyle, tırnağıyla, organlarıyla içinde bir canlı var edip, doğuruyor. Böylesine bir mucizeyle var olan bir kadının, içindeki potansiyeli fark ederse daha ne mucizeler yarattığını keyifle takip ediyorum. Kendime idol belirlediğim çok güçlü iş kadınları var. Zaman zaman kendimi bir yol ayrımında bulduğumda o kadınları kendime pusulandırıyorum, onların hayat hikâyelerini ilham alıyorum. Bu başarı hikâyelerinin çoğalması için kadınların iş hayatında kendilerine şans vermesi gerektiğini düşünüyorum.
Herhangi bir STK’da görev aldınız mı?
S.G.: 4 yıl GAGİAD Kadınlar Kurulunda çalıştım. Bunun yanı sıra iş hayatımdan dolayı aktif sivil toplum kuruluşlarında görev alıyorum. Almanya Pasif Ev Enstitüsünün (PHI-Passive House Institute) Türkiye Şubesi olan, Ankara merkezli Sıfır Enerji ve Pasif Ev Derneği’nin (SEPEV) 3 dönemdir yönetim kurulu başkanıyım. Yeşil Yakalı Kadınlar Derneği ve TWRI’nin (Turkish Women in Renewables and Energy-Yenilenebilir Enerji ve Enerji Sektöründeki Türk Kadınları) Gaziantep temsilcisiyim.
Halit Bey siz GAGİAD ailesindensiniz. Bahseder misiniz?
GAGİAD, Gaziantep’in önde gelen, güvenilir ve şehre değer katan çok önemli bir STK, üyeleri için de aslında bir okul. Üyesi olduğum ilk günden bu yana ve yönetim kurulunda görev aldığım GAGİAD, 4 yıl bana çok değerli bilgi, birikim ve dostluklar kazandırdı. Gaziantep’e iş, sanat ve sosyal anlamda dokunmaya çalışan bir derneğiz. GAGİAD ailesinin bir parçası olmaktan çok mutluyum.
Özel ilgi alanlarınız var mı?
S.G.: Aslına bakarsanız ilgi alanlarım dönem dönem değişiyor ancak değişmeyen tek ilgim doğa. Sanırım en huzur bulduğum yer doğa. Denizler, ağaçlar, gökyüzü bana hep büyüleyici gelmiştir. Ve doğada yapılan tüm aktiviteleri seviyorum. Bunun yanı sıra yoga yapıyorum. Çocukluğumda profesyonel yüzücüydüm, sonrasında tenis oynadım, bir dönem şan dersi aldım, eşimle dalış eğitimi alıp sertifikalandık. Şan dersinde çok keyif almıştım. Zaman zaman küçük dost masalarımızda, şan dersi almamdan gelen özgüvene dayanarak sesimle dostlarıma eziyet ediyor olabilirim:).
H.G.: İş hayatından kalan zamanlarda uğraştığım bir kaç farklı ilgi alanlarım ve hobilerim var aslında. Hafta sonlarının en azından 2-3 saatini bahçede geçiriyorum. İş hayatından uzaklaşmak için en iyi yöntemim bu gibi. Dostlar ile geçirilecek keyifli bir yemek en haz veren aktivitelerden. Ayrıca bateri öğrenmeye çalışıyorum, fırsat buldukça su altına dalmak için şehir dışı programı yapmaya çalışıyorum. Evimizde iki Fenerbahçeli, iki Galatasaraylı olunca futbol maçları izlemek ve tartışmasını yapmak hatırı sayılır bir süremizi alıyor tabii ki:).
Halit Beyle tanışma hikâyenizi ve evlilik sürecini dinleyebilir miyiz?
İkimizi de iyi tanıyan arkadaşlarımızın bizi bir araya getirmesi sonucu evlendik. Halit’le bir dönem aynı okuldaydık ve birbirimizi eskiden beri tanıyorduk. Ancak okullar bitip, şehrimize dönünce bizi yakıştıran dostlarımız Halit’le beni bir araya getirdiler.
Eşinizi birkaç cümleyle anlatmanızı istesek, neler söylemek istersiniz?
S.G.: Halit dürüst, güvenilir ve net bir insan. Olur, olmazları nettir. Ayrıca çok merhametlidir. Keyifli ortamları çok sever ve sık sık da yaratır.
H.G.: Seda çok iyi bir eş ve annedir öncelikle… Uyumludur, evimizin enerji kaynağıdır. İş hayatında çok prensipli ve çalışkan bir yapısı vardır.
Evliliğinizin olmazsa olmazları nelerdir?
S.G.: Evlilik bir şans işi gibi görünse de eşler ne istediğini biliyorsa doğru kişiyi bulması da bir o kadar kolay oluyor. Şanslıyız ki ikimiz de hayattan ne istediğimizi, birbirimizin de ne istediğini biliyoruz. Karşılıklı merhamet olduğu zaman ilişkiler daha uzun süreli oluyor bana kalırsa. Zıtlıklarımız ve benzer yanlarımızla birbirimizi tamamladığımızı düşünüyorum.
H.G.: Evlilik; birbirini çok seven iki farklı karakterin birbirine uyum göstermesi ve saygısıdır.
Çocuklarınızdan bahseder misiniz? Onları yetiştirirken nelere dikkat edersiniz?
S.G.: Büyük oğlumuz Aras 2014 doğumlu, küçük oğlumuz Atlas ise 2017. Hemcins olmaları ve aynı ilgi alanlarına sahip olmaları bir noktada beni yormuyor. Ben ailemden çok eşit bir düzen gördüğüm için çocuklarıma da eşit koşullar sunmaya gayret ediyorum.
Halit Bey nasıl bir babadır?
Halit eğlenceli bir babadır. İki erkek evladıyla aynı ilgi alanlarına sahip olduğu için birlikte film ve maç izlerler. Sanırım çocuklar üzerinde kural koyan, sınır çizen daha çok benim.
Size de soralım. Seda Hanım nasıl bir annedir?
Yoğun bir iş hayatı olmasına rağmen çocuklarına kendini adamış bir annedir. Çocuklarla çocuk olan, enerjik, keyifli, pozitif bir annedir. Seda, çocukların evdeki asıl öğretmenidir.
Ailece neler yapmaktan keyif alırsınız?
S.G.: Biz yaz ailesiyiz bana kalırsa, saatlerce suda vakit geçirebiliriz. Dolayısıyla özellikle yazın ailece en keyif aldığımız şey yüzmek olabilir. Bunun dışında Halit ve çocuklar kar yağmasını çok seviyor. Bense bir o kadar sevmiyorum. Yine de çocuklarım için kar yağdığında dışarda vakit geçirmeyi çok seviyoruz. Seyahat etmek de bizim için olmazsa olmazlardan. Çocuklar da yeni yerler keşfetmekten büyük keyif alıyorlar.
Mutfakla aranız nasıl? Var mı sevilen yemeğiniz?
S.G.: Vaktim varsa, çocuklar da bana engel olmuyorsa bence güzel yemek yapıyorum. Çok tarife uymam ben. Biraz içimden geldiği gibi yaparım yemekleri. Dünya mutfağı seviyorum. Halit de çok anne yemeği sevmiyor bana kalırsa, farklı kültürlerin yemeklerini yaptığımda daha çok mutlu oluyor. Çocuklarım annemin yuvarlamasını çok severdi, son yaptığım yuvarlamanın onunkinin aynısı olduğunu söylediler. Bu durumda en sevilen yemeğim yuvarlama oldu :).
Halit Bey sizin mutfakla aranız nasıl, yemek yapar mısınız?
Ev işlerinde en keyif aldığım şey yemek yapmak. Her Gaziantepli gibi boğazıma düşkünüm, yemek yemeği de yapmayı da çok severim. Alışıla gelmiş tarifler dışında farklı malzemeleri birbiriyle karıştırarak yeni yemek türleri çıkartmaya çalışırım.
Seyahat etmeyi sever misiniz? Tercih ettiğiniz tatil rotaları nelerdir?
S.G.: Sık sık iş seyahatlerim oluyor. Bir ayağım Almanya, İstanbul ve Ankara’da. Ancak en motive olduğum şey tatil seyahatlerimiz olabilir. Bir yere birden fazla kez gitmeyi tercih etmesem de Londra ve Paris’e hiçbir zaman hayır diyemiyorum. Uçak biletlerimizi alır, gittiğimiz ülkede arabamızı kiralar ve bir programa tabi olmadan canımız nereye isterse oraya gidenlerdeniz. Dolayısıyla seyahat rotamızda tek bir ülke ya da şehirle yetinmiyoruz.
Seyahat etmeyi sever misiniz? Tatil ve dinlence anlayışınız nasıldır?
H.G.: Aslında kendimi bulduğum asıl aktivite diyebilirim. İş gezileri dışında 2-3 ayda bir ailece seyahat etmeye çalışıyoruz. Favori gezi rotamız Avrupa’da plansız kasaba, köy gezmek diyebilirim.