Yükleniyor...

İyi günde kötü günde...

15 Temmuz 2018

Mutlu bir evliliğin temelinde sevgi, saygı ve sabrın önemli bir yeri olduğunu söyleyen Serpil Teymur, “Sevgi saygıyı saygı da sabrı doğurur. Ben ailemden böyle gördüm, çocuklarıma da bunu aşıladım. Allah’ıma binlerce şükür ki çok mutlu bir evliliğimiz oldu” diyor.

Serpil Teymur, “Hayat bir yelpaze, nikah akdinde söylediğimiz gibi, iyi günde kötü günde… Hayatın ne getireceğini bilemezsiniz.  Saygı olduğu sürece sevgi azalmaz, artar” diyerek tüm gençlerin evliliğinin güzel olmasını temenni ediyor.

 Evlilik hikâyenizi öğrenebilir miyiz? Düğününüzden bahseder misiniz?

Sene 1979… Komşumuzun kabulü vardı ve ben genç bir kız olarak kabule gitmeyi hiç istemezdim. Annem rica etti, “Kızım o evin kızı yok, gidelim yardım edersin” dedi. Kayınvalidemler de o evin arka komşusu oldukları için kabule gelmişlerdi, beni orada görüyorlar ve 3 gün sonrası için annemden randevu istiyorlar. Geldiler, görüştüler. Daha sonra evin erkekleri birbiriyle görüştü. Babamın tanıdığı birini aracı koydular. Babam ailelerin de evliliklerde önemli bir rolü olduğuna inandığı için beni isteyen aileyi araştırdı. Ben ailenin tek kız evladıydım, eşim de ailenin tek oğluydu. Babam, eşimi araştırırken, kötü bir huyu olmadığını, çok aklıselim, efendi biri olduğunu öğrenince benim de rızamı alarak ailesiyle birlikte eve buyur etti. O gün çok güzel bir çiçekle gelmişlerdi. O dönem tabi ki şu an gibi bir görüşme şansımız yoktu, onayladık. İleriki bir tarihte evde çok şık bir söz yapıldı. 1 buçuk ay sonra 1 Eylül’de o dönemin gözde salonu Kızılay’da çok güzel bir nişan yapıldı. Akabinde düğün hazırlıkları başladı. Kendi evimizdi, evimizi hazırladık. Rahmetli kayınpederim babama, “bir kızınız var, ne istersiniz” diye sormuştu. Babam da, “Ben can veriyorum, can alıyorum. Mal vermiyorum mal da istemiyorum. Siz gelininize neyi layık görürseniz yaparsınız, başımın tacıdır” demişti. Kayınpederim bundan çok etkilenmişti. Gelenekler neyi gerektiriyorsa her şeyi dört dörtlük yaptılar. Akabinde kınamız olacaktı. Hazırlıklarımızı tamamlamıştık ki bir şanssızlık yaşadık. Eşim Sani beyin hem halası hem de aynı zamanda dayısının eşi olan yengesi o gün vefat etti. Bunun üzerine kınamız yapılmadı. Kınamın yapılmaması hala içimde uhdedir, gençliğin verdiği bir hevesle. 15 Aralık 1979 tarihinde nikâhımız oldu. Her şey çok güzel geleneklerimize uygun bir şekilde gerçekleşti. Balayına Kıbrıs’a gitmiştik, o dönem çok popülerdi. Evliliğimizde 39. yılı geride bıraktık.

 Mutlu evliliğin sırrı nedir? Evleneceklere vereceğiniz öğüt ne olurdu?

Allah’ıma binlerce şükür ki çok mutlu bir evliliğimiz oldu. Evlenmeden önce hep eşimin isminin ‘S’ ile başlamasını istemişimdir, gönlüme göre de oldu J Mutlu evliliğin sırrını 3 S’de görüyorum ben… Sevgi, saygı ve sabır… Sevgi saygıyı saygı da sabrı doğurur. Ben ailemden böyle gördüm, çocuklarıma da bunu aşıladım. Çocuklarım mutlu bir yuvanın içinde büyüdüler. Benim eşimin ailesiyle hiçbir zaman hiçbir konuda sıkıntım olmadı. 28 yıl önce kayınpederimi, 3 yıl önce de kayınvalidemi kaybettim. 20 yıl onlarla aynı binada oturduk. Kayınvalidemle anne kız ilişkimiz oldu daima. Ben de eşim de birbirimizin ailesine karşı hep saygılıydık. Ailelerimiz de birbiriyle çok iyi anlaşırdı. Şu gün oldu hala babam kayınpederimi andığında gözleri yaşarır, annem kayınvalidemi düşündüğünde iyiliklerinden bahseder. Bunlar mutlu bir evlilikte çok önemli ve güzel şeyler. Gençlere tavsiyem de bu olacaktır. Sevgi bir evlilik için yeterli değildir. Birbirlerine saygı göstersinler. Saygı zaten sevgiyi doğurur. Ani kararlar vermesinler, ileriyi düşünerek daha detaylı düşünsünler. Hayat bir yelpaze, nikah akdinde söylediğimiz gibi, iyi günde kötü günde… Hayatın ne getireceğini bilemezsiniz.  Tüm gençlerimizin evlilikleri güzel olsun. Saygı olduğu sürece sevgi azalmaz, artar.

 En beğendiğiniz evlilik geleneği nedir?

Gaziantep geleneklerine çok bağlı bir şehir. Günümüzde bu geleneklerden bazılarını kaybetsek de bizim zamanımızda özellikle hepsi çok güzel değerlerdi. Yatak biçme, ev dizme gibi… Evlendikten sonra birkaç gün içerisinde aileyle baba evine yemeğe gidilirdi. O çok güzel bir gelenekti. Ailenin kaynaşması açısından çok güzel olurdu. Zamanla kalmadı ya da azaldı. Şimdi dışarıda yapılıyor bu yemek davetleri.

 Hayalinizdeki gelinliği mi giydiniz?

Hayalimdeki gelinlikti diyebilirim. Hazır gelinlikleri beğenmemiştim. Adana’da terzi Nina vardı ona gitmiştik. Bana Fransız dantelinden çok güzel bir gelinlik dikmişti. Sadece gelin başı için sinek tül istemiştim, terzi eşimle boy farkımız olduğu ve istediğim modelin beni daha da kısa göstereceğini düşündüğü için istediğimden farklı bir gelin başı yapmıştı. Gelinliğim de gelin başım da çok güzel olmuştu.

 Örnek aldığınız bir çift var mıydı? Varsa hangi nedenden ötürü?

Evet, örnek aldığım bir çift vardı, ben çocukken bizimle aynı apartmanda oturan bir çift vardı. Hanım inanılmaz aktif, derneklerde çalışan, beyefendi ise eşini destekleyen kibar bir insandı. Hep onların ki gibi bir evliliğim olsun istedim. Onlar hala hayattalar, ara ara görüşüyorum.

 

 

Sosyal Medyada Paylaş
GÜLŞAH SERT