Yükleniyor...

Mutlu evliliğin formülü; sadakat, sevgi, saygı ve güven

15 Temmuz 2018

“Mutlu bir evlilik için her şeyi paylaşmak gerekiyor” diyen Serpil Karuserci, “Çiftlerin birlikte vakit geçirmesi gerekiyor… Müzik dinlemek, resim yapmak, kitap okumak veya güncel gelişmeleri paylaşmak gibi… Birlikte sinemaya, tiyatroya gideriz, birbirimize zaman ayıracak fırsatı muhakkak yaratırız” diyor.

Çiftlere birbirlerini ihmal etmemelerini öğütleyen Serpil Karuserci, “Eşimle her ikimizin de özgür alanları var, birbirimizi kısıtlamayız, birbirimizden bağımsız da arkadaşlarımızla görüşür ya da etkinliklere katılırız ancak birbirimizi de asla ihmal etmeyiz” diyor.

Evlilik hikayenizden bahseder misiniz? Mutlu evliliğin sırrı nedir?

Ben belediyede çalışıyordum, eşim de İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi mezunuydu ancak ticaretle uğraşıyordu. İşe giderken sürekli olarak eşimin iş yerinin önünden geçiyordum. Bir gün kayınvalidem ve görümcem bizim bir kiracıya ziyarete gelmişti ama evde bulamayınca benden selam söylememi rica ettiler. Ben de o esnada işten dönüyordum, karşılaştık. Kayınvalidem beni o ilk gördüğünde, “Allah’ım ne olur bu kızı bize gelin olarak nasip et” diye dua etmiş. Sonra geldiler, istediler. 10 Eylül’de tanıştırıldık, 15 Ekim’de nişanımız oldu. 30 Kasım’da da düğünümüz oldu. Görücü usulü evlendik ancak çok mutlu bir evliliğimiz oldu.

Evliliklerde ilk yıllardaki o aşk ve heyecan kalmıyor ama aranızda kurduğunuz bağ, sevgi ve tutku devam edince evlilik mutlu bir şekilde devam ediyor. Çiftlerin birlikte vakit geçirmesi gerekiyor… Müzik dinlemek, resim yapmak, kitap okumak veya güncel gelişmeleri paylaşmak gibi… Bir her ikimiz de yoğun olduğumuz için akşam yemeğinde sohbet etmeyi seviyoruz. Eşim çok kitap okuduğu için okuduğu kitaplarla ilgili konuşuruz. Birlikte sinemaya, tiyatroya gideriz, birbirimize zaman ayıracak fırsatı muhakkak yaratırız. Bazen çiftlerin birbirinden kopuk olduğuna tanık oluyoruz, eşlerden biri maç izlerken diğeri dizi izliyor. Bu durum evliliği yıpratır. Eşimle her ikimizin de özgür alanları var, birbirimizi kısıtlamayız, birbirimizden bağımsız da arkadaşlarımızla görüşür ya da etkinliklere katılırız ancak birbirimizi de asla ihmal etmeyiz.

Mutlu bir evlilik için her şeyi paylaşmak gerekiyor. Mutlu evliliğin formülünü 3 S 1 G diye tanımlıyorum ben… Sadakat, sevgi, saygı ve güven. Ortak pek çok şeyi paylaşmak gerekir. Eşlerin birbirinden saklısı, gizlisi olmamalı diye düşünüyorum. Çocuk yetiştirirken de evdeki diğer işlerde de birbirlerine destek olmalılar. Bir de çiftler birbirlerinin ailelerine kendi aileleri gibi saygı duymalı, onları benimsemeli. Aynı zamanda hoşgörü çok önemli, hatalar karşısında bağışlayıcı olmak gerekiyor. Evliliklerde problemler, fikir ayrılıkları muhakkak ki oluyor ancak bu problemleri uzatmamak, kırgınlıkları, küskünlükleri uzatmamak da çok önemli.

 En beğendiğiniz evlilik geleneği nedir?

Gelenekler tamamıyla değişti. Eskiden çeyiz alma, yatak biçme, gelin götürme vardı… Damadı tıraş ettirme, giydirme gibi gelenekler neredeyse kalmadı. Bazı gelenekler ekonomik nedenler ya da hayat şartlarından gerçekleştirilemiyor. Zaten çiftler evlilik ve ev hazırlığı nedeniyle hem maddi hem de manevi olarak çok yıpranıyor ve yoruluyorlar. Bir de eskiden gelin görme vardı, mahalleden geçenler bile, “Bu evde gelin varmış der”, tanısa da tanımasa da gelini görmeye giderlerdi. Çeyizler bir ay boyunca evde sergilenirdi, şimdi çalışma hayatı nedeniyle birkaç güne sığdırılıyor. Sadece yakın akrabalar, arkadaşlar gelip, gelini görüp dönüyor. Gelin görme sevdiğim bir geleneğimiz, eskisi gibi olmasa da hala sürdürülmesi sevindirici.

Sizin düğününüz nasıldı? Kına gecesi yaptınız mı? Balayına nereye gittiniz?

İstediğim gibi bir düğünüm olmuştu benim. Sanatçı sahne almıştı. Kına gecesi de yapmıştım. O dönemin, geleneklerimizin gerektirdiği çeyiz götürme, yatak biçme gibi geleneklerin hepsi yerine getirildi. Hatta balayı için İstanbul ve Ege Bölgesine gitmiştik ve döndükten sonra 15 gün gelin görme yapmıştık.

Şu an gelinlik modasına yön veren markalardan birisiniz… O dönem itibariyle gelinliğiniz hayal ettiğiniz gibi oldu mu?

Evlenmeden önce gelinliğimi kafamda tasarlardım. Gelinliğim için kayınvalidem yurtdışından beyaz kadife getirtmişti. Üzeri şifonlu farklı bir gelinlik diktirmiştik. Etekleri pembeli beyazlı güllerle süslenmişti. Özel de bir kep yaptırmıştım. Görümcem dikmişti ve istediğim gibi bir gelinlik olmuştu.

Örnek aldığınız bir çift var mıydı?

Belediyede bir müdür arkadaşımız vardı. Eşine çok değer verirdi, çok saygılıydı. Onların evliliği gibi bir evliliğim olsun isterdim hep. Eşim sigara içmesin, aşırı maç düşkünlüğü olmasın derdim. Gönlüme göre oldu.

 

Sosyal Medyada Paylaş
GÜLŞAH SERT