Yaşadığı her anın kendisi için kıymetli olduğunu söyleyen Ceyda Zorkirişçi Bülbül, ‘100 yıl sonra açılacak bir zarfa neler yazmak isterdiniz?’ sorumuşu şöyle yanıtlıyor: “Geçmişinizi unutmayın, hatalarınız doğru yolda rehberiniz olsun, sevdiklerinize sıkıca sarılın, yaşadığınız her anın kıymetini bilin, zaman çok kıymetli.”

Demet Ongun, süper bir gücü olsa bunu; çocukların açlıktan ve susuzluktan ölmediği, sebebini dahi bilmediği bir savaştan dolayı kimsenin evsiz yurtsuz kalmadığı, daha adil ve barış içinde bir dünya için kullanmak isteyeceğini söylüyor ve ekliyor: “Tüm savaşları bitiren, açlığın, kıtlığın son bulmasını sağlayacak bir gücüm olmasını isterdim.”

Süper gücü olsa bunu tüm insanlığın gerçek bir vicdan ve koşulsuz empatiye sahip olması için kullanacağını söyleyen Doç. Dr. Nermin Demirkol, “Dünya üzerindeki hiçbir bireyin insana yakışır yaşam şartlarının altında kalmamasını sağlamak isterdim” diye de ekliyor…

İnsanlığın gün geçtikçe empati duygusunu ve paylaşımcılığını yitirdiğini ifade eden Işıl Turgay Canpolat, “Kötüyü paylaşmayı başaramazken iyiyi de taktir etmeyi bilmeyen insanlar olduk. Umarım duygularımız olduğunu hatırlar ve bir an önce empati kurmayı yeniden başarabiliriz” diyor…

İnsanlığın üzerinde düşünüp düzeltmesi gereken en büyük sorunun ‘empati yoksunluğu’ olduğunu ifade ediyor Melis Günal, ve ekliyor: “Dünyaya, olaylara ve insanlara empati kurarak yaklaşsaydık toplumlar arasındaki huzursuzluklar, savaş, çevre kirliliği gibi durumlar oluşmazdı. İnsanlık olarak toplu şekilde barış içinde yaşayabilmemiz için empati kurmayı öğrenmeliyiz.”

Merve Çayırlı, süper gücü olsaydı eğer bunu, dünyaya ‘adalet’ getirmek için kullanacağını söylüyor ve ekliyor: “Sonrasında da kimin neye ihtiyacı varsa imkan yaratıp, imkânsızlıkları ortadan kaldırırdım.” Merve Çayırlı, “Dünyanın 8. harikasını siz seçecek olsaydınız, bu ne olurdu?” sorumuzun cevabını ise şöyle özetliyor: “Bana hissettirdiği maneviyattan dolayı kesinlikle Anıtkabir olurdu.”