- Şehitkamil / Gaziantep
- +90 (342) 232 80 81
- info@cemiyet.com.tr
Gaziantep cemiyet hayatının sevilen isimlerinden Sermin Ocak ile geçmişten günümüze Gaziantep’i konuştuk. “Ben Gaziantep’i çok seviyorum. Gastronomisiyle, gelenek-görenekleriyle, kültürüyle çok değerli bir şehirdir Gaziantep, insanları da yardımseverdir. Antepli olmakla hep iftihar ettim” diyen Sermin Hanım, Gaziantep’in geçmişteki renkli ve bir o kadar da hareketli sosyal yaşamını Cemiyet Dergisi okurları için anlattı.
Nasıl bir ailede yetiştiniz? Geçmiş yıllardan bahseder misiniz?
Fitnat ve Müftüzade Naci Atay’ın kızıyım. Evin en küçüğüydüm. Kız Enstitüsünde okudum. Eşim, Gaziantep’in önemli eşraflarından Erdem Ocak, ticaretle uğraşırdı, sonradan milletvekilliği yaptı. Ben, Kozluca Mahallesinde büyüdüm. Bütün aile aynı mahallede otururduk. O kadar güzel bir çocukluk dönemi geçirdim ki, ailenin tüm çocukları hep iç içe büyüdük, çok keyifliydi. Ailemiz bir dediğimizi iki etmezdi. Çocukluğumuz, gençliğimiz çok güzel geçti. Arkadaşlarımızla bir araya gelir bir araya gelir sohbetler eder gezerdik. Haftanın 4-5 gecesi toplanır eğlenirdik.
Şimdi ki çocuklara bakıyorum akıllı telefon, tablet, bilgisayardan başka vakit geçirecek hiçbir şeyleri yok. Gençler ise hep bir telaşe ve gelecek kaygısı içinde. Bizim öyle bir kaygımız olmadı ki. Ailelerimiz birbirine bağlıydı, sürekli birlikteydik. Bayramları, özel günleri heyecanla beklerdik. O günler için özel hazırlıklar olurdu. Şimdi bayramlar bile eski anlamını yitirdi. Sadece tatillerden ibaret oldu maalesef.
Gaziantep cemiyet hayatını sizden dinlemek istiyoruz… Geçmişten günümüze biraz bahseder misiniz?
Gaziantep eskiden çok daha sosyal bir şehirdi. Balolar, tiyatrolar, partiler, açık hava sinemaları, konserlerle dolu dolu geçen günlerdi. Antep’te müzik ve saz kültürü vardı. Akşamüzerleri fasıl olurdu.
Bir gün konser için Gaziantep’e gelen Gönül Yazar, “Ben Antep dinleyicisini İstanbul’da bile bulamıyorum. Sahnede hangi makamdan okursam o makamdan şarkı isterler benden, Antep dinleyicisi bir başka” demişti. Yıllar içinde o kadar değişime uğradı ki Antep. Balolarda Vals, Tango, Cha Cha gibi danslar edilirdi. Yeni çıkan her dans akımını takip ederdi Antep. Şimdi farklı bir eğlence anlayışına sahip olundu. Her şeyiyle çok asildi eski yıllar.
SANATÇILARIMIZIN GAZİANTEP’E ÖZEL İLGİSİ OLURDU
Haldun Dormen, Yıldız Kenter, Müşfik Kenter gibi değerli isimler Gaziantep’te oynarlardı oyunlarını. Yıldız Kenter ilk oyununu İstanbul’da oynuyorsa ikinci oyununu muhakkak Gaziantep’te oynardı. Bu değerli sanatçılar Gaziantep’e geldiği zaman Nükhet Ersoy’un bağ evinde kalırlardı, onları en iyi şekilde ağırlardık. O kadar güzel geçerdi ve beğenilirdi ki 3 günlük bilet satardık.
Balolar çok özel olurdu. Hanımlar çok şık giyinir hazırlanır, şık tuvaletlerle gelirlerdi baloya, beyler de genellikle koyu renk takımlar giyerdi. Herkes bu özel gecelere o kadar önem verirdi ki giderken de özenle hazırlanırdı, her biri için ayrı kıyafet alır ya da diktirirdi. Aksesuarlar İstanbul’dan getirtilirdi. Herkes çok şık olurdu. Ben çocukken ablalarım, yengelerim şapka ve eldiven kullanırlardı, o kadar şık ve modernlerdi ki.
DERNEKLER ÇOK AKTİFTİ
Ben Şahinbey Lions Kulübü, Kolej Vakfı Okul Aile Birliği ve Anneler Derneği’ne üyeydim. Tüm baloların, özel gecelerin geliri yardımlaşma, özellikle de eğitim için kullanılırdı. Her balonun, etkinliğin özel bir amacı olurdu. Herkes katkıda bulunmak için birbiriyle yarışır, birlik ve beraberlik içinde olurdu.
Eskiden bir Kızılay Salonu vardı. Özel geceler, eğlenceler orada yapılırdı. Sonrasında Tek Kulüp açılınca organizasyonlar da orada yapılmaya başlandı. İmkanlar da kısıtlıydı. Şimdi oteller, salonlar çoğaldı ancak maalesef aynı özeni şu an göremiyoruz.
GAZİANTEP’İ ÇOK SEVİYORUM
Gastronomisiyle, gelenek-görenekleriyle, kültürüyle çok değerli bir şehirdir, insanları yardımseverdir. Antep’i çok seviyorum, Antepli olmakla hep iftihar ettim. Eskiden caddede yürürken selam vermekten yürüyemezdik çünkü herkesi tanırdık. Mahallede herkes birbirini tanır korur kollardı. Şimdi hep yabancı yüzler… Eski Antep’i çok özlüyorum.