Yükleniyor...

Soru Cevap

Cumhuriyetin ilan edildiği günü yaşamak isterdim

Geçmiş ya da gelecekte herhangi bir olaya şahitlik edebilecek olsaydı bunun Cumhuriyetin ilan edildiği gün olmasını tercih edeceğini söylüyor Cansu Tuğsuz ve ekliyor: “Düşünürken bile tüylerim ürperir, Cumhuriyetin ilan edildiği gün. İnsanların gözündeki o mutluluk, heyecan, duygu dolu anlar. Bir devrimin ilk kez açıklanışına şahit olmak isterdim.”

Atatürk’ü tanımak isterdim

Eğer bir şansı olsaydı Atatürk’le şahsen tanışmak isteyeceğini söyleyen Didem Şireci, “Şu anda hayatta olmayan hangi ünlü ya da büyük kişilikle karşılaşmak isterdiniz? sorusunun cevabı kesinlikle ulu önderimiz Atatürk olurdu. Kendisine ne kadar hayran olduğumu ve onu ne kadar sevdiğimi anlatırdım ve onun yolundan asla vazgeçmeyeceğimi söylerdim” diyor.

Göbeklitepe dünyanın 8. harikası

Esra Yıldırım, ‘Dünyanın 8. harikasını siz seçecek olsaydınız, bu ne olurdu?’ sorumuza hiç tereddütsüz Göbeklitepe cevabı veriyor, “ Göbeklitepe’nin dünya tarihinde insan eli ile yapılmış ilk tapınak olması özelliği ile dünyanın 8. harikası olması gerektiğine inanıyorum.

Dünyayı hırs ve egolardan arındırırdım

Nur Koçer, “Süper gücünüz olsa, ne olmasını isterdiniz?” sorumuzu “İnsanların içindeki iyi niyetten uzak olan duyguların hepsini almak isterdim” diye yanıtladı ve şöyle devam etti: “Hırs ve egolar olmadan, kendini beğenmişlik olmadan, başkalarının iyiliğinden ve başarısından da mutlu olunabileceğini herkesin bilmesini sağlamak isterdim.”

Dünyayı güzelleştiren sevgidir

Tuğba Şakı’ya göre insanlığın üzerinde düşünüp düzeltmesi gereken en büyük sorun insan hakları ihlalleri. Şakı, bu konuda kendisine yönelttiğimiz soruyu ise “Din, dil, ırk ve mezhep gibi insan hakları ihlalinden kaynaklanan sorunlardır çünkü dünyayı güzelleştiren sevgidir” şeklinde yanıtlıyor.

Şiddetin temelinde cehalet ve eğitimsizlik yatıyor

Kadına ve çocuğa şiddetin, temelinde cehalet ve eğitimsizlik yatan toplumsal bir problem olduğunu söyleyen Severoğlu İnşaat Yönetim Kurulu Başkan Vekili Ceren Uğurluer, “Şiddetin önüne geçilebilmesi için ‘cinsiyet bakış açısı, kadın-erkek eşitliği ve kadının güçlendirilmesine’ dair toplumsal duyarlılık taşıyan politikalar geliştirilmelidir” dedi. “Önce şiddete maruz kalanı korumak, sonra şiddetin önlenmesini sağlamak, akabinde ise şiddet mağdurunun güçlü bir şekilde hayata katılmasını ve tutunmasını sağlamak gerekiyor” diyen Ceren Uğurluer, “İstanbul Sözleşmesi yaşatır” demek istiyorum, kadına yönelik pozitif ayrıma gerek duyulmadığı, kadını ve küçük çocukları korumak zorunda kalmadığımız bir dünya diliyorum” ifadelerini kullandı.